Mesud Barzani Kerkük’te bir günde her şeyi kaybetti: Askeri üssü, havaalanlarını, stratejik Tuzhurmatu kasabasını, petrol kuyularını, karayollarının kontrolünü, emniyet ve vilayet dahil tüm resmi binaları… 

Evet, Kerkük’ün çevresiyle birlikte sahip olduğu her şey bir günde Bağdat hükümetinin eline geçiverdi. 

Peşmerge dedikleri askerler hiçbir işe yaramadı… Irak ordusu ve Haşd Şabi silip süpürdü.

Irak Başbakanı İbadi de peşmergenin ordunun kontrolü altında bulunması gerektiğini bildirerek Erbil’in kolunun kanadının kırılacağını ima etti.

***

Barzani’den hiç ses yok. Şaşkın olmalı.

Kürt liderin kendi kendine bu duruma düştüğüne inanmak zor. 

Tabii hemen akla gelen ABD ve İsrail. 

İkisi de Kuzey Irak’ta kurulacak Kürt devletinin ikinci İsrail olacağını düşünüyordu. 

İkinci İsrail olunca birincisi İran’a biraz daha yakınlaşacaktı. 

Ne ki, Irak bu işe izin vermedi.

***

Bunun üzerine ABD hemen Erbil’de bir toplantı düzenledi. 

ABD heyetinin içinde İsrailli var mıydı, yok muydu bir bilgi verilmedi. Olmalı mıydı? Elbette. Çünkü yola beraber çıkmışlardı.

Amerikalılar, Irak ordusunun başarısının ardından Barzani’ye şu dersi verdiler: İstikrarsızlaştırıcı girişimler IŞİD terörüyle mücadeleye zarar veriyor. Ayrıca biz Irak’ın toprak bütünlüğünü destekliyoruz.

Washington “toprak bütünlüğünü” savunmaya Kuzey, Irak’ın Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin ortasında yapayalnız kalacağını anladığı andan itibaren başlamıştı. 

ABD gördü ki, Barzani’nin yolu çıkmaz bir yoldu, hiç zaman kaybetmeden hemen geri döndü. İsrail’se pustu kaldı.

***

Rusya lideri Vladimir Putin’le Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Moskova’dan bakıp kıs kıs güldüklerini tahmin etmek zor olmasa gerek. 

Gerçi Lavrov, yine de Irak ordusuyla peşmergenin çatışmasından duydukları endişeyi dile getirmekten geri kalmadı.

***

Şimdi asıl büyük kuşkuya gelelim: 

Bu bir tuzak mıydı? Barzani tuzağa mı düşürülmek istendi?

Irak ordusuna karşı peşmergelerle direnemeyeceğini nasıl düşünemedi?

Talabani tarafının Bağdat’tan yana tavır alacağını nasıl kestiremedi?

***

Özetlersek: Barzani’yi harcadılar, defterini dürdüler…

Ve Saddam sonrası Irak ilk kez Ortadoğu’da yeniden sahne alıyor.

Türkiye, Rusya, İran, Irak ve Suriye ilk kez Ortadoğu’nun kaderine hükmedecek ortaklık oluşturuyor. 

Mısır’ın da bu cephede yer alması bekleniyor.

***

Washington her şeyin, her değişimin farkında. Tabii İsrail’i uyaracaktır. 

İsrail’in Netanyahu ve Liberman gibi politikacılarla yolunu ayırması şart. İkisinin de dili savaş dili. İkisi de IŞİD destekçisi. Suriye’de IŞİD’i var edenlerin başında İsrail’in geldiğini kendileri açıklıyor. Üstelik IŞİD rahat hareket edebilsin diye Suriye askeri üslerini, askeri birlikleri bombalıyor.

***

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu iki günlük bir resmi ziyaret için İsrail’de. Bakanlıktan yapılan açıklamada Şoygu’nun Başbakan Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Avigdor Liberman’la bir araya geleceği bildiriliyor. Yapılacak görüşmelerin konuları da belli: Suriye’de çözüme ilişkin çabalar, bölgesel güvenlik ve Rusya-İsrail askeri işbirliği.

Şoygu’nun İsrail’i uyarması bekleniyor bu ziyarette. Örneğin, Şoygu tarafından Netanyahu ile Lieberman’a şu söylenebilir: Ortadoğu’ya sadece ABD penceresinden bakmayın. Rusya’nın penceresinden de bakın. Hatta Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin pencerelerinden de bakın ki, doğrularla yanlışları berrak bir şekilde görebilme olanağınız olsun.

***

İsrail belki o zaman “Bağımsız Kürdistan” planında  niçin yanıldığını tüm gerçekleriyle öğrenmiş olabilir…