Afrin geriliminde, Türkiye’nin karşısındaki ülke ABD olarak görünüyor. Ancak gerçekte İsrail var.
Kısa bir süre önce, Amerikan Senatosu Dışilişkiler Komisyonu’nda, Ortadoğu’dan sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı David Satterfield, Suriye’de kalıcı olduklarını açıklarken bu durumun 4 önemli nedenini de sıralamıştı.
Bunlardan biri, belki de en önemlisi İran’ın Suriye’deki varlığıydı.
ABD, İran’a karşı koymak ve onun Suriye’deki varlığını güçlendirmesini, geliştirmesini engellemek amacındaydı ve bu konuda son derece kararlıydı.
***
Şimdi biraz geriye, Satterfield’ın, Washington yönetimi adına yaptığı bu bilgilendirmeden birkaç gün öncesine dönelim…
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Tel Aviv’de biraraya geldiği NATO temsilcilerine, “İran’ın Suriye’deki askeri varlığını engellemek için her türlü aracı kullanacaklarını” söylüyordu.
Netanyahu, İran’ın bölgedeki güç dengesini değiştirebilmek için Lübnan’daki Hizbullahı silahlandırmaya çalıştığını, İsrail’in buna izin vermeyeceğini belirtiyordu.
***
Şu ana kadar İsrail, gittiği yolda başarılıymış gibi görünüyor. Tam olarak öyle midir, değil midir, kesin bir şey söylemek zor.
Ancak, baksanıza ABD ordusunu, Türkiye’ye, Rusya’ya ve Suriye’ye karşı sahaya indiriyor.
Bu bir çılgınlık!
Yatsın kalksın Trump’a dua etsin diyenler de var Netanyahu için.
Ne var ki, ABD’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik projesini İsrail’e güvenerek yaşama geçirmeye kalkması hüsranla sonuçlanabilir.
Hele PYD/YPG/PKK’yla işbirliği filan… Proje başlamadan bitiyor sanki.
***
Dikkati çeken bir durum…
Suriye ve Rusya, teröre karşı mücadelede IŞİD, El Kaide, El Nusra ve diğer bilumum örgütleri yere serdikten, çiğnedikten ve çöpe attıktan sonra İsrail’in desteklediği Trump’lı ABD ortaya çıkıyor ve “Durun bakalım, yeni oyunu ben kuracağım” diyor.
Bu nasıl olacak? Esad Şam’da susup oturacak, Türkiye, İran ve Rusya uzak duracak ve ABD/İsrail özene bezene kuzeyde bir devlet kuracak ya da kurduracak.
Bir başka ifadeyle iki ülke, Suriye’yi bölüp parçalayacak.
Suriye, kıyıda köşede bir ülke değil, gürültüsü ayyuka çıkmadan bölünüp parçalanamaz.
Ancak her şeye karşın, ABD ile İsrail bir deneme yapacakmış gibi görünüyorlar.
***
Peki ya Rusya?..
Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin PKK/PYD’ye kurduracağı sınır gücünün ya da kuzey ordusunun, Suriye’nin parçalanmasını hedefleyen bir planın parçası olduğuna dikkati çekiyor.
Yani Moskova karşı çıkıyor.
Üstelik, ABD’nin bu projeyle uluslararası istikrarı da bozduğunu ileri sürüyor.
Daha da ileri gidiyor, böyle bir gücün gerilimleri yatıştırmayacağını, tersine artıracağını savunuyor.
***
Son sözü Suriye’ye bırakalım…
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle:
“Suriye, ABD’nin ülkenin kuzey doğusunda bir silahlı milis grubu kurma kararını şiddetle kınıyor. Bu adım, Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne açık bir saldırıdır.”
Söz konusu açıklamada altı çizilecek bir diğer ifadeyse şöyle:
“ABD destekli milis grubunda yer alacak Suriye vatandaşları vatan haini olarak görülecek ve bu kişilere yönelik işlemler buna göre yapılacak.”