Katar’dan Suudi Arabistan liderliğindeki ülkelere verilen yanıt taraflarca açıklanmadı. Ancak yanıtın taslak metni bir biçimde sızdırıldı ve Yakın Doğu Haber’de yayınlandı.

Buna göre Katar, Türk askeri üssü konusundaki talebe karşılık şu yanıtı veriyor:

“Körfez ülkelerinin kendi topraklarında bulunan yabancı askeri üsleri kapatması halinde Türkiye’nin Katar’daki üssünü kapatmaya hazırız.”

Olmayacak bir şey tabii. Katar bunu bildiği için biraz da alaya alarak şart koşuyor.

*

Örneğin ABD’nin üsleri… Suudi Arabistan’dan başlıyor, BAE, Bahreyn, Kuveyt devam ediyor. Katar’daki üsle Irak’taki üsleri ve de Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan yenilerini saymıyoruz.

Ya İngilizler? Onların da Suudi Arabistan, Umman, Bahreyn ve Kuveyt’te üsleri ve askerleri var.

ABD ve İngiltere’yle bitmiyor, Fransa’yı da sıraya koymak gerek. Fransızların Lübnan’daki üssünü saymayalım ama BAE’deki üssünü de unutmayalım.

Tahran’la ilişkilerin zayıflatılması talebini de “Birleşik Arap Emirlikleri’nin İran’la ekonomik ilişkilerini kesmesi halinde, biz de ilişkimizi keseriz” diyerek yanıtlıyor Katar ve ekliyor:

“Skynews, el- Arabiya, el-Hades, MBC ve Mısır kanalları kapatılmadıkça El Cezire Televizyonu yayına devam edecektir.”

*

Müslüman Kardeşler sorununa gelince…

Katar MK’yı terör örgütü olarak kabul etmiyor. Dolayısıyla MK’ya yaptığı finansal desteğe de “teröre destek” denemeyeceğini ileri sürüyor.

Ancak Beyaz Saray’dan yapılan son bir açıklama var ki, tabii Trump adına yapılan bir açıklama bu, tüm ülkelerin teröre verdikleri finansal desteği kesmeleri gerektiğini söylüyor.

İlginç olansa Trump’ın bunu Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’ye açtığı telefonda vurgulaması. Niye Suudi Arabistan Kralı’na söylemiyor ki? Asıl finansör Riyad değil mi?

Bakınız BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner, Suudilerin bir başka ülkeyi “İslami radikalizmi” desteklemekle suçlamasını “ilginç” bulduğunu ifade ederek “11 Eylül” saldırısını anımsatıyor: “11 Eylül 2001’de ABD’ye saldıran 19 kişinin 15’i Suudi’ydi (ve hiçbiri Katarlı değildi). 4 binden fazla Suudi IŞİD’e katıldı. Ve Suudi Arabistan bunun önüne geçmek için önlem almakta [nedense] geç kaldı.”

*

Dört Arap ülkesinin dünkü toplantısı “Katar’a boykot yürürlükte kalacak” açıklamasıyla sona erdi.

Olayın siyasi ve ekonomik boyutları yanında askeri boyutunun da ele alınmasının beklendiği toplantı bu durumda fos çıkmış oluyor.

Anlaşılan ABD ve İngiltere, Katar’a askeri müdahalede bulunulmasını istemiyor.

Washington ve Londra’nın izni olmadan Körfez ülkeleri sıkıysa Katar’ı işgal etsinler.

Tabii bunun iki nedeni var, o nedenler de Frank Gardner’a göre şudur:

Birincisi ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük üssü El Udeyd’in Katar’da olmasıdır.

İkincisiyse Katar’ın dünya üzerinde stratejik alanlarda bulunan 335 milyar dolarlık yatırımının büyük kısmı ABD ve İngiltere ekonomilerine akmaktadır. Bir tercihle karşı karşıya kalma durumunda ABD ve İngiltere ekonomilerini riske sokmak istemeyeceklerdir.

*

Bu sürecin sonunda kaybedenin Suudi Arabistan ve onun liderliğindeki koalisyonun olması kimseyi şaşırtmamalı…