ABD’nin eski Dışişleri Bakanı John Kerry, Ortadoğu’daki liderlerin ne mal olduğunu şimdi açıklıyor.
Aslında buna açıklama demek de pek doğru olmaz, söyledikleri tam olarak ifşa etmek eylemiyle karşılanabilir.
Peki, nedir ifşa ettiği? Ortadoğu’daki liderlerin ABD’den İran’ı bombalamasını istediklerini bildiriyor, Kerry.
Nerede bildiriyor? Norveç’in başkenti Oslo’da katıldığı uluslararası forumda…
Neler söylüyor, dinleyelim:
“5 artı 1 ülkeleriyle İran arasındaki nükleer görüşmelerde sonuç alınamıyor ve hızla çatışmaya gidiliyordu. Bölgedeki liderler şahsen bana ve Başkan Obama’ya ‘Bu adamları bombalamalısınız. Sorunu çözmenin tek yolu budur’ diyorlardı. Ama biz başka bir yol seçtik. O zaman İran da kendi seçimini yapmak durumunda kaldı. Çünkü dünyadaki krizlerin askeri yollarla çözümünün artık mümkün olmadığını düşünüyorduk.”
*
ABD’den İran’ı bombalamasını isteyen liderlerin kimler olduğunu kestirmek zor değil.
Örneğin İsrail… İran’ın haritadan silinmesini arzu ettiğini her fırsatta belli ediyor.
İkincisi Suudi Arabistan… İran denilince Suudi yönetiminin ödünün koptuğunu bilmeyen mi var?
Körfez’deki diğer ülkeler arasından İran’ın bombalanmasını isteyenler de olduysa eğer, onları pek ciddiye almaya değmez.
Ama İsrail’le Suudi Arabistan tüm dünyanın bildiği İran düşmanı iki ülke…
İran da onların düşmanı tabii…
*
Şimdi, John Kerry’nin ifşa etmediği, İsrail’le Körfez’deki Arapların bilip de bilmezden geldikleri, nükleer anlaşmadan sonra, ABD ve İran arasında patlayan ticarete…
ABD artık İran’a uçak satıyor. Hem de öyle böyle değil.
İran Air, Amerikan Boeing şirketiyle 80 uçaklık bir anlaşma imzalamış.
30 adedi 777 model. Yarısı 350, diğer yarısı 390 kişilik,17 bin kilometre uçuş menziline sahip uçaklar bunlar. Boeing, temmuz ayında 3 adet 777’nin teslimi için de söz vermiş bulunuyor.
İran Air ayrıca Airbus firmasıyla da 100 uçaklık bir anlaşma imzalamış durumda. Airbus 3 uçağı şimdiden teslim etmiş İran’a.
*
Körfez’de ne olduysa ABD Başkanı Donald Trump’ın Riyad’a ve Tel Aviv’e yaptığı ziyaretten sonra oldu.
Ne var ki, Trump arkasını getirmedi ya da getiremedi. Başta Suudiler olmak üzere Katar’ı dışlayan Körfez ülkeleri yarı yolda kaldı.
Suudi Kralı Selman Trump’ı değil Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i arıyor ve onun görüşlerinden yararlanmaya çalışıyor, şimdi.
Suudilerin Dışişleri Bakanı Cubeyr, Katar’ın acil ihtiyaçlarını karşılamaktan söz ediyor.
Ama öbür yanda Katar ileri çıkıyor.
Suudilerin ezmeye kalktığı minik bir ülke imajıyla sempati topluyor ve agresif bir diplomasi izlemeye başlıyor. Katar Dışişleri Bakanlığı’nın Cubeyr’e verdiği sert yanıt bunun en güçlü kanıtı sayılır.
*
Tabii bu arada Türkiye’nin desteğini de unutmamak gerekir.
Katar, yalnız kalmaktan kısa sürede kurtulduysa bunda büyük ölçüde Ankara’nın payı var…