Suriye’nin İdlib kentindeki kimyasal saldırının planlı bir provokasyon olduğu konusunda Rusya ısrarlı.
Söz konusu provokasyonu kim düzenlemiş, ya da düzenlenmesini kim istemiş olabilir?
Tabii Moskova’nın hedefinde ABD var.
Bunu saldırının gerçekleşmesinin hemen ardından bir tahmin olarak ileri sürmüşlerdi zaten.
Ama şimdi Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev çok net bir şekilde şunu söylüyor:
“Kimyasal saldırı ABD’nin çıkarına hizmet eden planlı bir provokasyondur.”
Suçlama oldukça ağır. Washington’dan buna bir yanıt vereceklerdir kuşkusuz.
Ancak, ellerinde bilgi, bulgu ve belge olmasa Rusya Başbakanı da böylesine güven dolu bir şekilde ABD’yi suçlayamazdı herhalde: “ABD, terörle değil Suriye hükümetiyle mücadele ediyor.”
Bu kadar mı? Değil tabii. Şunu da ekliyor arkasından:
“Kimyasal saldırıdan IŞİD kazançlı çıktı. IŞİD militanlarının ellerindeki bağlar çözüldü.”
*
Medvedev, Moskova’nın kuşkularını da şöyle açıklıyor:
“Şurası açık ki, şiddetin daha da artması Suriye devletinin yıkılmasına, parçalanmasına ve teröristlerin bazı bölgelerde zafer kazanmalarına yol açar. Bu durum planlarımız açısından uygun değil. Hükümetimiz ve Dışişleri Bakanlığımız, Rusya Devlet Başkanı’nın yönetiminde bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor.”
Yani, Moskova Suriye’nin bölünüp parçalanmasını karşıdan izlemeyecek, müdahale edecek.
İyi de, ABD’nin hiç hoşuna gitmeyecektir böylesine kararlı bir tutum.
Öyle ya, hazır PYD/YPG’yi sahada kullanışlı bir örgüt haline getirmişken ‘Kuzey Irak’ gibi ‘Kuzey Suriye’yi de dünya sahnesine çıkarmak isteyecektir Washington.
Rusya buna güzellikle engel olabilir mi? Bu mümkün değil. Çok ciddi bir gerilim yaşanacağını şimdiden söyleyebiliriz.
*
Yalnız şu var: Rusya, İdlib saldırısından bu yana sürekli olarak kanıt talep ediyor ABD’den: “Kimyasal saldırıyı Suriye’nin yaptığına ilişkin kanıtlarını göster” diyor.
Ne ki, Trump yönetimi bugüne değin ortaya en küçük bir kanıt dahi çıkaramadı. Ancak ABD ve Avrupa’daki müttefikleri Şam yönetimini ve Suriye ordusunu suçlamayı sürdürüyorlar.
Oysa soru, ilk günden bu yana yanıtını bekliyor: Bu saldırıyı kim düzenledi? Kimin düzenlediğinin anlaşılması için kanıtların belirlenmesi ve toplanması gerekiyor.
Kim yapacak bu işi? Lahey merkezli Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü diye bir örgüt var. Kısa adı, OPCW. O yapacak.
Saldırı 4 Nisan’da düzenlenmişti. Örgüt uyarıldı. Ama nedense Suriye’ye olay yerine gitmediler. Uzaktan kumandalı soruşturma yapmaya kalktılar. Tabii bir takım görüntülerin dışında ciddi hiçbir sonuca varılamadı.
Derken, Paskalya Bayramı geldi, OPCW çalışmayı bıraktı.
Laubaliliğe bakar mısınız?
Şimdi yeniden soruşturma sürecini başlatacakmış.
İyi de böyle bir soruşturma uzaktan kumandalı yapılabilir mi? OPCW dünyayla alay mı ediyor?
Gidersin Suriye’ye yerinde soruşturma yaparsın!
Bu konuda Rusya bastırıyor, Suriye istiyor… Ama ABD, İngiltere ve Fransa yorgunu yokuşa sürüyorlar.
*
Eh, bu durumda insanlar haklı olarak kuşkulanırlar.
Herhalde bunların bir bildiği var diyerek huylanırlar.
Niye soruşturmadan korkuyorlar?
Bu sorunun yanıtını bekleyen birçok insan var dünyada.
Ve o insanların doğruları öğrenme hakları var.
Umarız bu kez İdlib’deki saldırıyla ilgili gerçeklerin üzeri kapatılmaz…