ABD, casus skandalına ilişkin gelişmelerin Alman hükümetince basına yansıtılmasını eleştirdi. Beyaz Saray sözcüsü Josh Earnest “Olayları ortalığa dökeceğimize kendi aramızda halledebiliriz” dedi.

Ne var ki, Washington’ın Berlin’e bu çağrıyı yapmakta çok geç kaldığı anlaşılıyor.

Daha önce… Almanya Başbakanı Angela Merkel’in telefonlarının dinlenmesi olayında Beyaz Saray sözcüsünün dediği gibi iki taraf da krizi “halletme” yoluna gitti.

Birinci casusluk skandalında da aynı tavır alındı.

Ama… İkinci casusluk skandalı patlayınca Berlin’in sabrı taştı.

Şimdi, ABD Başkanı Barack Obama bir haftadır Almanya Başbakanı Merkel’e telefonla ulaşamıyor. Yani Merkel, Obama’nın telefonlarına çıkmıyor.

Beyaz Saray sözcüsü de bunu doğruluyor; “Evet Obama, Merkel’le görüşemedi” diyor.

ABD Başkanı arayacak, Avrupa’dan bir müttefik ülkenin lideri onun telefonuna çıkmayacak!

Geçmişte böyle bir şey olabilir miydi? Olduğunda Washington, o lidere beyzbol sopası göstermez miydi?

Obama, Berlin’in telefonuna geri dönmesini bekleyedursun…

Merkel Çin’deydi. Ekonomik ve politik ağırlıklı görüşmeler yapmak için Pekin’e gitmişti. 3 ya da 4 gün Çin’de kaldı. Alman firmalarının Çin yatırımlarında da incelemelerde bulundu.

Şimdi Brezilya’ya gidiyor. Tam da BRİCS liderler zirvesi toplanırken… Hem Almanya-Arjantin final karşılaşmasını izleyecek, hem de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Brezilya’da bir araya gelecek.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Casusluk skandalı ABD ile Almanya arasında, yakın dönem içinde, ikinci en büyük gerginlik. İlki, 2003 yılında, dönemin Almanya Başbakan’ı Gerhard Schröder’in Irak’ın işgaline karşı çıkmasıyla yaşanmıştı.

Yalnız bugünkü gerginlikte durum farklı… Şöyle ki, 2003’teki Schröder’e göre 2014’teki Merkel’in eli daha güçlü. Çünkü Alman ekonomisi çok güçlü… Ve Berlin, tartışmasız, Avrupa’nın lideri!

Tabii bu durum Almanya’nın uluslararası sorunlardaki siyasi ağırlığını da artırıyor. Daha da önemlisi bağımsız politikalar üretmesine ve izlemesine olanak sağlıyor. Örneğin, Berlin’in Çin ve Rusya ilişkilerine yön veren kendi bağımsız politikaları var artık. Onun içindir ki, Almanya’nın Ukrayna, İran, Suriye sorunlarına bakışı ABD’nin bakışıyla uyuşmuyor.

Ve yeni bir dünya kuruluyor, Almanya da orada yerini alıyor.

Sorun, ABD’nin bu durumu içine sindirememesinde…

 

 

BM Güvenlik Konseyi toplanmış. Konsey üyelerinin tümü Gazze’de ateşkes çağrısı yapan bir açıklamayı onaylamışlar. Açıklamada, ölen sivillerle yaralananların sayısının artışından kaygı duyulduğu belirtilirken insan hakları hukukuna saygı gösterilmesi istenmiş.

Çağrı, her iki tarafa… Ama ölenlerin tümü Filistinli ve sayı da giderek artıyor. İsrail’de ise tek bir can kaybı yok. Olmasın da… Ama Filistin’de de olmasın!

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay, İsrail’in askeri operasyonlarında sivillerin hedef alındığına ilişkin ciddi kuşkuları olduğunu bildiriyor.

Bakalım, Güvenlik Konseyi bu iddiayı da duymazlıkdan mı gelecek?