Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Suriye, ABD’nin Afrin eğlencesini göremiyor

Suriye’deki Abdullah Öcalan ve PKK, Türkiye’nin belleğinde tazeliğini koruyor.

Şam’daki yönetim, korkudan, Öcalan’ı Rusya’ya göndererek rahat bir soluk alabilmişti.

Şimdi de, YPG dert olacak Şam’ın başına…

Suriye ordusu Afrin’e girerek YPG’ye kol kanat gerecek gibi görünüyor.

YPG’yi güçlendiren ve yeniden dizayn eden ABD değil mi? Ankara, Şam ve Moskova uğraşıp dursunlar artık.

Suriye’yle YPG arasında Afrin anlaşması yapıldıysa, bu, Moskova’nın sırtına alacağı ekstra bir yük olabilir.

Eğer ABD uzaktan bakarak kıs kıs gülecekse, bilelim ki, o da projenin sahibidir.

Dün, tüm gün, Suriye ordusu Afrin’e girdi giriyor haberleriyle geçti. O nedenle sabahtan gece yarısına kadar dikkatler Afrin üzerinde yoğunlaştı.

Reuters Haber Ajansı gün boyu bu olayı izledi. YPG’nin açıklamalarını da sürekli olarak Reuters verdi.

Bu açıklamalardan birinde YPG yetkilisi “Rusya karşı çıkabilir” diyordu. Doğru düşünüyordu.

Moskova, Türkiye’yle birlikte yürüttüğü diplomatik sürecin tehlikeye gireceğini görüyorsa, Suriye ordusunun Afrin’e girmesine karşı çıkabilirdi.

Nitekim, Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Eğitim Komisyonu Başkanı uluslararası siyaset uzmanı Vyaçeslav Nikonov bunu doğrulayan bir demeç verdi. Nikonov, Suriye ordusunun Afrin’i almasının bölgedeki gerilimi daha da tırmandıracağını ve Rusya’nın durumu yumuşatmak için daha fazla diplomatik çaba göstermesi gerekeceğini söyledi.

Rus siyaset uzmanı, gerekçe olarak da, “Afrin’in Suriye ordusunun eline geçmesinin Türkiye’nin çıkarlarına doğrudan aykırı olmasını” gösterdi.

Nikonov ayrıca, Rusya’nın durumu yumuşatmak için diplomatik çaba göstermesinin yetmeyebileceğini, o zaman da askeri önlem alınmasının gerekebileceğini belirtti.

Evet, ABD bu duruma bakarak eğlenecektir elbette.

Ama şaşırtıcı olan Suriye’nin takındığı tavırdır…
 

TSK ve kimyasal silah mı? Bin kere düşünmek gerek
 

Bir yerde, kimyasal silahın olması gerekmiyor, iddiasının olması bile yetiyor.

Şu andaki örnek Suriye’dir.

Suriye tüm kimyasal silahlardan arındırılmasına karşın Batılıların iddiasıyla suçlanıp duruyor.

Suçlayanlar da biliyorlar ki, Suriye’de artık kimyasal silah bulunmuyor. Ancak “kimyasal silah” iddiasıyla “rejimi” köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.

Bir süre önce Türkiye de benzer bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. Sözde Türkiye Afrin’in bir köyünde kimyasal silah kullanmış ve 6 kişinin yaralanmasına yol açmıştı.

İddiayı sahiplenenler Şam, YPG ve Londra merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme örgütüydü. Haberi yayınlayansa Suriye devlet medyası oldu. Afrin’de hastaneden görüntüler de vardı.

Oysa Türkiye, Zeytin Dalı Harekâtı’nda kimyasal silah kullanmak bir yana sivillerin korunması için elinden gelen özeni gösteriyordu.

Amerika’nın Sesi’ndeki habere göre de bir Türk diplomat, Türkiye’nin Afrin’de kimyasal sillah kullandığı iddialarını reddediyordu.

Bu arada, hastane görüntüleri de iddiaları doğrulamıyordu.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da, Türkiye’nin Afrin’de kimyasal silah kullandığına ilişkin iddianın “son derece ihtimal dışı” olduğu ifade edildi.

Kimyasal silah iddiasının etkilerini bir de Türkiye üzerinde denemek istiyorlardı herhalde.

Ama tutmadı. Tutmadı çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla kazandığı yüksek ahlaki değerlerinin yanında, insanlık dışı eylemlerin yeri olamazdı…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X