Suriye’deki IŞİD hedeflerinin belirlenmesi için Pentagon insanlı ve insansız keşif uçaklarını bölgeye kaydırdı. Keşif uçuşları başladı mı, başlamadı mı, belirsizlik var.
Kritik bir konu… Şam izin vermeden ABD uçaklarının Suriye üzerinde uçması mümkün değil. Çünkü Suriye, BM üyesi bağımsız ve egemen bir ülke… Şam’ın onayı olmadan ABD uçakları Suriye hava sahasına giremezler. Girdikleri takdirde Suriye ordusunun ateşiyle düşürülme olasılığı doğar.
***
Washington, “Şam yönetimini tanımıyoruz, dolayısıyla koordinasyon yapmamıza gerek yok, biz istediğimizi yaparız” diye düşünse bile, bu sadece düşüncede kalır, uygulaması olamaz. Olursa, ABD, uluslararası kuralları ve hukuku çiğnemiş olur.
ABD keşif uçuşlarına başladıysa Şam’ın desteğini almış demektir. Washington istediği kadar “Diktatörü güçlendirmek istemiyoruz” desin, Pentagon Esad yönetimiyle temas kurmak zorunda. IŞİD’le baş edebilmek için iki ülkenin bilgi alışverişi şart.
***
Utanıp sıkılarak diplomasi yürütülemez.
Suriye’nin bu hale gelmesinden başta ABD olmak üzere Batılılar sorumlu. Bunu tüm dünya biliyor. Sözde “Arap Baharı” diyerek Suriye’yi de Libya’ya, Mısır’a benzetmek istediler. Olmadı, yapamadılar. Esad’ı deviremediler.
Ne ki, geçti artık. Mahcubiyetin yararı yok. Ülkeler arasındaki düşmanlıkların günü geldiğinde sıkı dostluğa dönüşmeleri görülmedik, bilinmedik şey değil.
***
IŞİD diye bir bela var ve bu ortak bir sorun. Tabii ki Esad bu durumdan yararlanarak Batılıların izolasyonundan kendini kurtarmak isteyecektir.
ABD ve Avrupa’nın Suriye’de terör örgütlerini desteklemelerinin varacağı noktayı Beşar Esad söylemedi mi? Uyarmadı mı? Esad ne dediyse hepsi gerçek oldu.
Şam’da rejim yıkılsın diye İsrail ellerini ovuşturuyordu. İyi de şimdi El Nusra’ya komşu oldu. Nusra Cephesi öncülüğündeki terör grupları Golan’da sınırdaki bir kontrol noktasını ele geçirdi.
***
Irak’ta son durum nedir, bir de ona bakalım…
Tıkrit hâlâ IŞİD’in elinde. Yollara yerleştirilen mayınlar nedeniyle Irak ordusu başarılı olamadı.
Musul barajı her an yeniden IŞİD’in eline geçebilir. ABD’nin hava bombardımanı olmasa peşmergenin dayanması olanaksız.
***
Irak ve Suriye’nin bölünme tehlikesi var. Mısır rahatsız, Körfez ülkeleri rahatsız… Suudi Arabistan İran’la terörle mücadeleyi görüşüyor. İki ülkenin dışişleri bakanları hem Irak hem Suriye sorununu masaya yatırmış durumdalar.
Öte yandan Mısır yeni bir Arap girişimine öncülük ediyor. Amaç, Suriye’yi bölünmekten ve terör belasından kurtarmak…
IŞİD tehlikesi Arap ülkelerini de birleştirmiş görünüyor. Katar da dönüş içinde.
Arap Birliği bu kez Suriye’ye destek olmak için kolları sıvıyor.
***
Tüm bunlar umut verici gelişmeler. Yalnız kaybedilecek zaman kalmadı. Acele edilmeli. IŞİD’in Irak’taki ilerleyişinde yurtlarından sürülen Kürtler, Ezidiler, Hıristiyanlar ve diğer azınlıklar artık evlerine dönmek istemiyorlar. Nedeni, Sünni Arap komşuları… Sünni Araplarla yan yana yaşamaktan korkuyorlar (WSJ’de Nour Malas imzalı yorum).
IŞİD’i zamanında besleyip büyütenler ve koruyanlar, “Biz ne yaptık?” diye düşünürler mi? Vicdanlarının sesini dinlerler mi? Utanırlar mı, sıkılırlar mı?
Az kaldı, neler olacağını göreceğiz