Suriye lideri Beşar Esad’ın siyasi Danışmanı Buseyna Şaban, savaşın sonuna gelindiğini savunuyor.
Bu konuda tahmin yürütenlerin de çoğu aynı görüşte…
Ancak bunu Esad’ın danışmanı söyleyince iş ciddiye biniyor.
Gerçi Suriye ordusunun Ürdün sınırını kontrol altına alması, 100 kilometrekarelik alanı IŞİD’den temizlemesi, Rakka’ya ilerlemesi gibi somut gelişmeler savaşın sonuna gelindiğini gösteriyor ama bu duruma ilişkin resmi açıklama ilk kez yapılıyor. Açıklamayı yapan Buseyna Şaban da Şam yönetiminde, danışmanlığın da ötesinde, önemli bir isim.
***
Esad gibi Batılı devler tarafından köşeye sıkıştırılan bir Ortadoğu liderinin dünya medyasıyla iletişimini yönetmek, siyasi ilişkilerini düzenlemek, kolay bir görev olmasa gerek.
Neyse… Şaban neler söylemiş bir de ona bakalım:
“Zaferimizi ilan etmeye az kaldı. Suriye’yi yok etme planının, Suriye savaşının, artık sonuna gelmiş bulunmaktayız. Cesaretle ve objektif olarak yaşadıklarımızı yeniden okumalı, hatalarımızı itiraf etmeliyiz. Ve Suriye’yi, ordumuzun direnişi ve Beşar Esad’ın dayanıklılığıyla yeniden kurmalıyız.”
Belli ki, yeni bir sürece giriliyor.
Ancak yeni sürecin belirtisi sadece Esad’ın danışmanının yaptığı açıklama değil, Suudilerin çark edişi de var işin içinde.
O da çok ilginç, hatta çok şaşırtıcı. Yalnız her şeye karşın sürpriz sayılmaz, belki zamanlaması anlamlı olabilir.
Evet, Suudiler, bugüne değin sürdürdükleri Suriye politikasından çark ediyorlar. Şöyle ki, Suudi Arabistan’ın Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr, kısa bir süre önce, Suriyeli muhaliflerden oluşan Riyad heyetiyle yaptığı toplantıda, Esad’ın direnişi karşısında pes ettiklerini ilan ediyor:
***
“Suriye gerçekliği, Beşar Esad’ın şu dönemde iktidardan çekilmesinin imkânsız olduğunu gösteriyor. İlerideki müzakerelere katılım, saha gerçekleri ve uluslararası alandaki yeni duruma göre sağlanmalıdır. Muhalifler kendilerini bu perspektife uyumlu hale getirmelidir. Aksi halde büyük güçler muhalifleri dışarıda bırakan başka arayışlara girebilirler.”
Suudi Bakan Cubeyr işi sözde bırakmıyor, yazılı bir anlaşmayla sağlama bağlıyor:
“1- Beşar Esad’ın geçiş dönemi olarak 18 ay daha iktidarda kalmasının ve bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasının kabul edilmesi.
2- Suriye’deki devlet kurumlarının çökmemesi için Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarının korunması ve bunun garanti edilmesi.
3-Azınlıkların yaşamının ve gelecekteki Suriye yönetimlerine katılımının garanti edilmesi.
4- İdlib’de silahlı eylemlere ve ağır silahlara son verilmesi ve buna karşı çıkanlarla mücadele edilmesi.”
Riyad’ın bu yeni girişimi, kuşkusuz büyük öneme sahip. Çünkü Suriye’de iç savaşı kışkırtan ve teröristleri örgütleyip finanse eden ülkelerin başında Suudi Arabistan geliyor.
***
Tabii, Suriye’de kentlerin yakılıp yıkılmasından, halkın katledilmesinden, insanların yerini yurdunu terk etmek zorunda bırakılmasından, Ege’de, Akdeniz’de yok olmasından sorumlu olan devletlerin ön sırasındaki koltukta da Suudiler oturuyor.
Günahları çok. Şimdi çark etmekle o günahlardan kurtulacaklarını sanıyorlarsa kendilerini kandırıyorlar…