Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Suriye’nin “Libyalaşmasına” izin verilmemeli

Suriye’nin kaderi Afganistan gibi, Irak gibi, Libya gibi olmamalı.

Dünya buna izin vermemeli.

Afganistan’ı görüyoruz; ABD işgalinden bu yana kaç yıl geçti, ülke hâlâ kan gölü.

Irak, henüz belini doğrultmaya çalışıyor. Amerikan askerleri oradayken Bağdat yönetimi ne kadar başarılı olabilir, belli değil.

En yakın örnekse Libya. Ortada devlet diye, düzen diye, güvenlik diye bir şey yok. Şu anda ülkede El Kaide ve IŞİD cirit atıyor.

Ve Suriye sırada…

ABD, Suriye’yi de işgal altında tuttuğu ülkelere benzetmeye çalışıyor. 

Pentagon’un bugüne değin yapıp ettikleri, bunun işaretini veriyor.

*

Suriye’nin, Afganistan ya da Libya benzeri bir ülke haline geldiğini düşünelim. 

Böyle bir durumda, örneğin Rusya’nın, Türkiye’nin, İran’ın, Irak’ın, Lübnan’ın, Avrupa’nın, Çin’in rahatsız olmaması mümkün mü?

Ancak öte yandan ABD’nin, İsrail’in ve Suudi Arabistan’ın, Suriye’nin istikrarsızlığı için işbirliği yapmasının nedeni de bu değil mi?

*

İlk aşamada IŞİD ve El Kaide terör örgütleriyle Esad ve Şam’ın üzerine varıyordu ABD/İsrail ikilisi.

Ne kadarlık canı vardı ki, Şam yönetiminin.

Ama zannettikleri gibi olmadı.

Suriye çetin ceviz çıktı.

Esad, hem askeri, hem de diplomatik açılardan strateji oluşturmakta başarılı bir görüntü veriyordu.

Rusya da devreye girince ibre tamamen Şam yönetiminden yana döndü.

*

Ve işte o zaman Washington, Suriye topraklarında askeri varlığını göstermeye başladı. Üsler kurdu, havaalanları inşa etti ve YPG/PKK’yi askeri eğitimden geçirdi, modern silahlarla donattı ve kendine müttefik yaptı. 

Rusların iddiasına bakılırsa Pentagon, IŞİD ve El Kaide’nin kenarda köşede bıraktığı artıkları da işin içine kattı.
*
Şimdi, Suriye sorununda en kritik döneme doğru hızla gidiliyor. Şu anda meydan okuyan taraf, ABD ve İsrail. 

Karşı tarafsa durum değerlendirmesinde… 

Anlaşılıyor ki, verilecek yanıtı belirlemeye çalışıyorlar.

*

Açıkçası, bölgedeki tüm güçler hazırlık içinde.

 

ABD bakıyor, petrol ve su kaynakları yağmalanıyor

 

Suriye’nin en büyük petrol ve doğalgaz alanları YPG/PKK’nın kontrolünde…

Deyrizor’da bulunan alanlar, tahmini olarak, ülkedeki enerji kaynaklarının üçte birini oluşturuyor.

Kentin kuzeydoğu kırsalındaki en büyük gaz tesisi Konoko’yla Suriye’nin en büyük petrol sahası El Ömer, terör örgütlerince işgal edilmiş durumda.

Aynı şekilde, Halep’in doğusundaki Tişrin, Rakka’nın batısındaki Tabka ve Baas barajları da PKK’nın elinde.

Söz konusu barajlar ülkenin hem sulama ihtiyacının büyük kısmını hem de elektrik tüketiminin yüzde 70’ini karşılıyor.

Suriye’nin egemen bir devlet olarak petrol ve su kaynaklarını kontrol altına almak istemesinden daha doğal ne olabilir ki… 

(Kaynak: Dünya Bülteni)

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X