ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Umman Körfezi’ndeki tanker saldırılarından İran’ın sorumlu olduğunu açıkladı. Doğrudan “İran yaptı” diyemedi ama onu sorumlu tutarak “yaptırdığını” ima etmiş oldu.
Pompeo, bunun kendi kişisel kanısı olmadığını, İran’ın sorumluluğunun, ABD yönetiminin istihbarata dayanarak yaptığı bir değerlendirmeyle ortaya çıktığını söyledi.
*
Saldırılar perşembe günü gerçekleşti. ABD istihbaratı verileri topladı ve aynı günde yönetime sundu.
Ve yine aynı günde Pompeo, sorumlunun İran olduğunun belirlendiğini duyurda. Açıklaması şöyleydi:
“Bu değerlendirme, istihbarat, kullanılan silahlar, operasyonu icra etmek için gereken uzmanlık düzeyi, İran’ın deniz ulaşım yollarını hedef aldığı benzer saldırılar ve bölgede faaliyet gösteren böylesine karmaşık bir seviyede haraket edebilecek kaynaklar ve donanıma sahip başka bir vekil grubun olmadığı gerçeğine dayanıyor.”
*
ABD Başkanı Donald Trump, saldırıların ilk gününde görüş açıklamadı. Ama ikinci gün Fox News’e konuşarak, Körfez’deki tankerlere saldırının sorumlusunun İran olduğunu söyledi. Böylece Başkan Trump Dışişleri Bakanı Pompeo’nun iddialarını paylaşmış oldu.
Ne var ki, Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı John Bolton da bir süre önce yaşanan benzer bir olayda İran’ın Basra Körfezi’ne deniz mayınları döşediğini ileri sürmüş ama kanıt gösterememişti.
*
Peki İran ne diyor, ona da bakalım…
Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, tanker saldırılarının Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin Tahran’ı ziyaretine denk geldiğini belirterek kuşkulu bir durumla karşı karşıya olduklarını belirtiyor.
Zarif, kuşkunun nedenini her iki tankerin de Japonya’ya petrol taşırken saldırıya uğramış olmasına bağlıyor.
Üstelik her iki tankerdeki mürettabatı İran Devrim Muhafızlarına ait devriye botları kurtarıyor.
*
Alman medyasında saldırıların “provakasyon” olabileceğini savunan yorumlar dikkati çekiyor. Provokasyon İran’ın düşmanları tarafından düzenlenebilir. Ama kendi içinden de gelebilir.
Ayetullah Hamaney’e bağlı Devrim Muhafızları Cumhurbaşkanı Ruhani’nin politikalarını reddediyorlar.
Soru şu: İran, bu kadar tehlikeli saldırıdan nasıl bir çıkar sağlayabilir?
Bu soru yanıtsız kalıyor.
Olayların arkasında bir gücün olduğu da kesin ama o güç kim?
*
Tanker saldırılarının, Tahran’da Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin Hamaney’le yaptığı görüşmenin ardından gerçekleşmesi de ilginç bir ayrıntı olarak dikkati çekiyor.
Hamaney, Şinzo Abe’nin Trump’tan getirdiği mesajı reddederken “Amerika Birleşik Devletleri Başkanı mesaj paylaşımına layık değil. Ona hiçbir mesajım yok. Onu cevap yazmaya layık görmüyorum.”
*
Böyle durumlarda Çin hemen karar vermez, acele adım atmaz…
Ama bu kez öyle olmadı, Çin lideri Şi Cinping bir açıklama yaparak “İran’la ilişkilerimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz. ABD’yle yaşadığı krizde İran’ın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Tabii ki, Rusya da tepki gösterdi. Kremlin, mesajında “Henüz kimse Umman Körfezi’ndeki olayın nedenlerini bilmiyor, onun için suçun İran’a atılmasına karşıyız” diyerek uyarıda bulundu.
*
Avrupa mı? Şimdi o seyirci durumunda…
ABD ve İran’ı karşı yönlerden birbirine doğru hızla gelen iki trene benzetiyor.