Engin Özpınar
Engin Özpınar

Trump-Boris beraberliği, İran’la savaş, AB’yle yol ayırımı

İngiltere ve İran’ın karşılıklı olarak tankerlere el koymalarından sonra bölgede savaş korkusuyla birlikte gerilim de yükseldi.

İlk çıkışı İngiltere yaptı. ABD’nin de talebi üzerine İngilizler İran’a ait Grace 1 adlı tankere Cebeli Tarık’ta el koydu.

Tahran, bu duruma misillemede bulunacağını belirterek tankerin bırakılmasını istedi. Londra duymazlıktan geldi.

Oysa İran  çok ciddiydi. Nitekim, Hürmüz Boğazı’ndan geçen İngiltere bayraklı bir tankere de kendisi el koyarak dediğini gerçekleştirdi.

*

İngilizler vaveylayı kopardı, İran, İngiltere bayrağı taşıyan tankere nasıl el koyardı? Bu ne cüretti!

Aslında bu sorunun çok basit bir yanıtı vardı: O da, İngiliz askerleri helikopterlerle indikleri tankere nasıl el koyduysa, İran Devrim Muhafızları da aynı şekilde el koymuşlardı. Aralarında hiçbir fark yoktu.

Yalnız, Ortadoğu’da gerilime yol açan ilk adımı İngilizler atmış oldu.

Bu durumu vurgulamak gerekiyor.

Yoksa Ortadoğu’da artan savaş tehlikesinin nedeni, ABD ve Avrupa’da, İran’ın İngiltere bayraklı tankere el koyması olarak gösteriliyor. Büyük haksızlık.

Eskiden böyle inceliklerin pek üzerinde durulmazdı.

Bugün artık öyle değil: Tüm dünya biliyor ki, İran savaşı başlatan olmayacak. Savaş, ABD ve İngiltere’nin ortak saldırısıyla başlayacak.

*

Londra’da yeni Başbakan Boris Johnson’ı telefonla ilk arayan lider ABD Başkanı Donald Trump oldu.

Görüşmenin iki konusu vardı. Biri Brexit, diğeri İran’dı.

Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, “İran’ın bölgedeki istikrarı bozucu davranışlarına yanıt vermek için diğer müttefik ülkelerle birlikte ortak bir çalışma yapılması zorunluluğu üzerinde”durulduğu bildirildi.

İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, perşembe günü parlamentoda yaptığı konuşmada Boris Johnson’ın “İngiltere’yi ABD’nin uydu devletine dönüştüreceğini” öne sürmüştü.

*

Daha ilk günden Johnson, Corbyn’yi haklı çıkaracak işaretleri vermiş bulunuyor.

Birincisi İran sorunu: Daha karşı karşıya gelmeden, telefon görüşmesinde anlaşma sağlanmış gibi görünüyor.

İkincisi Brexit: O konu da İngilizler açısından çok vahim.

Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada iki liderin vardıkları anlaşma konusundaki ifade şöyle geçiyor:

“Brexit’in iki ülke arasında daha önce benzeri görülmemiş bir ekonomik ortaklık için fırsat oluşturacağı konusunda görüş birliğine varan liderler, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını takiben ABD’yle bir serbest ticaret anlaşmasına varmak için müzakerelere başlamak konusunda kararlılıklarını ifade ettiler.”

Muhalefet lideri Jeremy Corbyn, Boris Johnson’ın İngiltere’yi ABD’nin “uydu devleti” haline getireceğini savunurken haklıymış.

*

Almanya ve Fransa şimdilik izlemekle yetiniyorlar. Her iki ülke de Johnson’a “Sakin ol” mesajı göndermişler.

Bu arada Almanya Başbakanı Angela Merkel, Boris’e kendisi telefon açmış, “Gel de bir görüşelim. İngiltere’nin AB’den sistemli bir şekilde çıkışını nasıl sağlayacağımızı tartışalım” demiş, o da kabul etmiş.

AB, Boris’in Trump’ın dolduruşuna gelmesinden endişeli. Ama Trump da provokasyon ustası.

*

AB’ye göre, dengelerin bozulmasını önleyecek tek lider Merkel olacaktır.

Tabii Trump’ın etkisi altındaki Boris Johnson’ı ikna edebilirse…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X