Cuma akşamı, haberi tüm dünyaya İngiliz Reuters’la Fransız AFP yaymıştı.
İki ajans da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’de hastaneyi top ateşine tuttuğunu, toplam 16 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu. Verilen bilgiye göre, yaşamını yitirenler arasında iki hamile kadın da vardı.
İddianın dikkat çekici yanıysa korkunç olayın korkunç haberini yapanların tek bir kaynağa dayanmalarıydı.
Kaynak, “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi” adlı bir örgüttü.
Merkezi de Londra’daydı.
Rami Abdel Rahman adlı kişiyse örgütün müdürüydü.
Her iki uluslararası haber ajansını da bu kişi bilgilendirmişti.
Ne var ki, ertesi gün Türk Silahlı Kuvvetleri, top ateşiyle vurulduğu ileri sürülen hastanenin drone görüntülerini yayınladı. Görüntülerde hastane binası iyi durumdaydı. Yani vurulmamıştı, bombalanmamıştı. Haber tamamen gerçek dışıydı, uydurmaydı.
Türkiye’ye yönelik bu olayda öne çıkan haber kaynağı ve haberi dünyaya yayan ajanslar, hedefe koydukları iktidarların devrilmesinde büyük rol oynuyorlar.
Arap Baharı operasyonlarında bu duruma sıkça tanık olduk.
Libya’da, özellikle de Suriye’de uyduruk insan hakları örgütlerinin uyduruk haberleriyle Batılılar terörü de destekleyerek iktidarları salladılar.
Libya’da başarılı da oldular.
Ancak Suriye’de Beşar Esad çetin ceviz çıktı. Yalan haberlerin ardından düzenlenen provokasyonlardan, Rusya’nın da desteğiyle, kendini kurtarmayı başardı. Özellikle kimyasal saldırı iddialarını her defasında boşa çıkardı.
Şimdi, şu “Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi” adındaki örgütün ne menem bir örgüt olduğunun artık ortaya çıkarılması gerekir. Bize de bulaştıktan sonra bu şart oldu. Tabii başındaki Rami Abdel Rahman adlı kişinin gerçekte kim olduğunu da öğrenmeliyiz.
Macron’un liderliğinde Fransa macera arıyor
Fransa Genelkurmay Başkanı François Lecointre kimyasal silah kullanması halinde Suriye’yi tek başlarına vuracaklarını söylemiş. Çok iddialı.
Akla, Türkiye’yi Afrin’de hastane vurmakla suçlayan “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi” geliyor.
Söz konusu örgüt, diyelim ki Doğu Guta’da kimyasal saldırıda bulunulduğunu iddia etti. Ve o örgütün müdürü olan Rami Abdel Rahman da saldırının Suriye ordusu tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu.
Ne yani Fransa hemen gidip Suriye’yi mi vuracak?
Paris bunu 5-6 yıl önce yapabilirdi. Herkesi de uyuturdu. Ancak köprülerin altından çok su aktı.
Bu arada Fransa’nın yakasına Kaddafi’nin katili etiketi de yapıştırıldı.
Beyaz miğferlilere kimyasal silah kullandır, ardından Esad’ı suçla. Buna, bırakın dünyanın doğusunu, batısı da artık inanmaz.
Ama Paris, kimseyi umursamaz da Suriye’yi vurursa, hiç kuşkusuz bedelini de ödetirler.