Engin Özpınar
Engin Özpınar

Venezuela’da sahnelenen oyuna hoş geldiniz

Perde açılıyor…

Sahneye, adının Juan Guaido olduğunu söyleyen bir genç adam çıkıyor ve kendisini Venezuela Devlet Başkanı olarak ilan ediyor.

Deli midir nedir, derken bir de bakıyorsunuz arkasında Donald Trump var.

Haydi aslanım, diyor ABD Başkanı, göreyim seni, indir şu Maduro’yu iktidardan. İndir ve onun yerine geç. Arkanda ben varım. Sonra da dile benden ne dilersen…

Guaido Trump’ın sözlerine inanıyor ve halkı kışkırtmaya başlıyor.

Ne var ki, Venezuela halkı, ölen liderleri Chavez döneminden böyle kışkırtmalar konusunda deneyimli.

ABD, oyun üzerine oyun sahneye koymuştu Chavez’i devirebilmek için ama hiçbirinde başarılı olamamıştı. Chavez, Obama’yı ezip geçmişti.

*

Şimdi Maduro da Chavez’in yolundan gidiyor. Ve Guaido’nun oyununu bir kez daha bozuyor.

Günün sonunda ABD medyasının bu oyuna taktığı isim “Başarısız darbe girişimi” oldu.

Oysa Guaido, sabahın erken saatlerinde çevresindeki bir grup askerle (ya da askeri elbise giydirilmiş militanlarla) Venezuela halkına ve orduya ayaklanın çağrısı yapmış, üç dakikalık bir video çekimiyle de bunu dünyaya duyurmaya çalışmıştı.

Ancak tam tersi oldu. Maduro’nun çağrısıyla binlerce kişi sokağa çıkarak darbe karşıtı gösterilere katıldı, “devrime” ve “Bolivarcı hükümete” bağlılığını bir kez daha ilan etti. Askeri birlikler de Maduro’nun “Yanındayız” dedi.

Tabii bu durum Guaido’nun yenilgisi oldu.

Ancak yenilgide Trump yönetiminin büyük pay sahibi olduğunu belirtelim.

*

Geçmişte Obama da Venezuela politikasında benzer bir yenilgi yaşamıştı.

2011 ve 2012’de Chavez karşıtı ABD Başkanı Barack Obama’nın Venezuela macerasını tarih çoktan kayda geçirdi.

Obama, Chavez karşıtları arasından bir işbirlikçi bulmak ve onu Venezuela’nın başına oturtmak istiyordu.

Bu amaçla Obama’nın, muhalefetin terör niteliğindeki eylemlerine göz yumduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Özellikle gaz, elektrik, su ve telefon hatlarını kesmek, halkı enerjiden, sudan ve iletişimden yoksun bırakmak Obama döneminden kalma terör ve tehdit eylemleridir.

İşte bugün de acımasız bir şekilde aynı şeyler uygulanıyor. Venezuela karanlıkta bırakılıyor, hastalar ölüyor, çoluk çocuk susuzluktan kırılıyor.

Başkanlar değişiyor ABD’nin Venezuela düşmanlığı değişmiyor.

Venezuela olayları, ülkelerin kime karşı, niçin ve nasıl tavır aldıkları konusunda da bir kriter haline geldi.

Örneğin, Maduro’yu devirmek isteyen ABD bu amaçla Venezuela’da darbe ortamını hazırlıyor ve darbecileri destekliyor.

Daha önce ABD’nin yanında yer alan AB’yse bu kez darbeye karşı çıktı ve tansiyonu düşürmeye çalıştı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini Venezuela için “barışçıl ve demokratik çözüm” önerdi.

AB üyesi İspanya da “Askeri darbeyi asla desteklemeyiz” açıklaması yaptı.

Brezilya da şaşırttı ve darbeye karşı çıkarak “Demokratik geçişten yanayız” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de daha önceki çağrısını yineledi ve bu kez de taraflara şiddetten kaçınmaları uyarısında bulundu.

Türkiye, Rusya, İran, Çin, Küba ve Bolivya daha önce Maduro’dan yana aldıkları tavrı aynen devam ettirdiler.

*

Trump’ın ve adamlarının Maduro’yu indirerek Guaido’yu Venezuela’nın lideri yapmak amacıyla başlattıkları süreç ocak ayından bu yana devam ediyor. Ancak uluslararası tepkilere bakılırsa dengeler eskisi gibi değil.

Maduro, 4 ay öncesine göre daha rahat gibi görünüyor.

Bu gidişle Trump yönetimi Guaido’ya verdiği destek yüzünden zararlı çıkabilir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X