Bir kere Bursasporlu oyuncuların maç seçmeye hakkı yok.

Rakip, ha kupada Mersin İdman Yurdu ha ligde Kasımpaşaspor.

Hiç fark etmez.

Sahaya bakıldığında Teknik Direktör Şenol Güneş’in Serdar Aziz ve Ozan Tufan’ın dışında formaya aç, haftalardır kulübede tesislerde pas tutmuş oyuncuları tercih ettiğini gördük.

Maliyetleri kadar beklentilerinde yüksek olduğu Samuel Holmen ve Bakaye Traore’nin Mersin İdman Yurdu karşılaşmasında bile 90 dakika oyunda kalamaması beni hayrete düşürdü.

Şu anki görüntüleriyle Bursaspor’un 18 kişilik kadrosunda yer almayı hak etmiyorlar.

Sadece bu iki isim mi hayır.

Bunlara Bakambu, Enes Ünal ve Ozan İpek‘de dahil edebiliriz.

Sürekli 11’de oynayan Serdar Aziz ve Ozan Tufan‘ın performansları da çok kötüydü.

Her iki oyuncuda “diğer arkadaşlar dinleniyor biz niye oynuyoruz” havasındaydılar sanki.

Golü de ciddiyetsizlikten yedik.

Genç dedik, beklentiler yüksek dedik Enes Ünal için. Ancak gelin görün ki, bu tip maçlarda biraz ışık vereceksinki bizde senin arkanda duralım. Sahada varlığınla yokluğun belli değildi güzel kardeşim.

Her topu eziyorsun, güçlü değilsin.

Eğer sizde bu takımın birer parçalarıysanız, Kasımpaşaspor maçındaki güzel oyunun devamını getirmeliydiniz.

Karabükspor deplasmanında 3 cezalı oyuncu varken iyi oynayıp kendinizi göstermeliydiniz.

Forma benim hakkım demeliydiniz.

Tamam belki de ilk kez yan yana oynuyorsunuz ama buda bahane değil.

Sonra şans neden gelmiyor diye ağlamayın.

Ne olursa olsun Bursaspor Ziraat Türkiye Kupası gruplarındaki ilk maçında Mersin İdman Yurdu’nu yenmeliydi.

Gruplara iyi başlamalıydık.