Bursaspor, 3. Lig serüvenini 30 maçta 21 galibiyet, 7 beraberlik ve 2 yenilgiyle tamamladı. Süper Lig yolunda ilk basamağı hasarsız atlatan yeşil beyazlı takım, arkasında kırılması güç bir taraftar rekoru da bırakarak 2. Lig’e yükseldi.

2. Lig’in de taraftar rekorunu kıracağımız gün gibi aşikâr. Ancak tüm bunlar büyük resmin küçük parçalarından başka bir şey değil.

2. Lig’de de 1. Lig’de de taraftar rekorunu kırar, gövde gösterisi yapıp Süper Lig’e öyle döneriz, yeter ki tıkır tıkır işlemeyen başlayan düzene kimse çomak sokmasın.

Enes Çelik liderliğindeki yönetim, çoktan hazırlıklarını yapmaya başladığı 2. Lig için ilk açıklamaları da yapmaya başladı. Önce yönetimdeki yeni görev bölümünü açıklayan yeşil beyazlı kulüp, Adem Çağlayan ve ekibiyle yola devam edileceğini de açıkladı.

Başkan Çelik kadroya takviye konusunda 2 futbolcunun transferini isim vermeden daha devre arasında açıklamıştı zaten.

Enes Başkan yeni sezon planlamasıyla ilgili önemli ipuçlarını da önceki gün dile getirdi. Adem Hoca ile devam edileceği için sezonun büyük bölümümde 3’lü savunma düzeniyle sahaya çıkacak olan yeşil beyazlı takımın kadro planlamasını da doğru yapması çok önemli.

Burada doğrudan kastım takımın hem 3’lü hem de 4’lü savunmaya kolaylıkla adapte olabilecek yapıda olmasını kastediyorum.

Başkan, Çağlayan’la 1. Lig’e yükseleceklerine olan inancını net ifadelerle ortaya koydu. Ancak geçen sezon Batalla ile yolların ayrılacağı da hiç planda yoktu. Bu sebeple kadronun esnek bir yapıya sahip olması çok önemli.

Ancak hepsinden önemlisi başkanın da vurguladığı gibi ‘nitelikli’ bir kadronun yaratılması.

Malum geçen sezon özellikle forvette büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Yanlış anlaşılmasın; elbette takımın 64 golle grubun ön golcü, 4. Grup şampiyona Mardinspor ile birlikte ligin en golcü 2 takımından biri olduğunu biliyorum.

Fakat bu kadar gol atan takımda çift hanelere ulaşan tek oyuncunun 10 golle Ahmet İlhan Özek (ki o da santrfor değil) olması garip değil mi?

Muhammet Demir’in mükemmel bir sezon geçireceğini varsaysak bile bu bölgenin elit isimlerle takviye edilmesi şart.

Başkan, “Winner takım kuracağız” sözlerine de “Büyük maçlar büyük oyuncularla kazanılır. Bizde büyük oyuncular vardı, ancak bir çoğundan yeterince yararlanamadık” diyerek açıklama getirmiş.

Yani ne yapılması gerektiğini bilen bir Başkan ve yönetim kuruluna sahibiz. Üstelik, artık tecrübe olarak da önemli bir mesafe kat ettiler. Sanırım bize yine arkamıza yaslanıp keyifle izlemek düşecek.

HADİ ARTIK ALİ AY

Yönetici alacakları konusunda da çok büyük bir mesafe kat eden Enes Başkan, kalan tek isim olan Ali Ay’la da son noktaya geldiklerini söyledi.

Yaklaşık 600 milyon lira alacağı olan Ali Ay’ın devreden çıkması Bursaspor’un elini çok rahatlatacaktır. Gelirlerine temlik koyulmayan, tribün coşkusuyla önemli sponsorlukları çekmeye başlayan bir Bursaspor, Süper Lig’e çok daha emin adımlarla ilerleyecektir.

Unutulmaması gereken yükseldiğimiz her lig daha büyük bir bütçe gerektirir. Bunun için de ekonomik anlamda özgür bir kulüp çok önemli.

Daha önce de yazmıştım; çöküş sürecinde imzası olan bir yöneticinin Bursaspor’dan alacağı olamaz, ancak borcu olur. Bu sebeple artık Ali Ay’ın da borcunu ödeme zamanı gelmiştir.

Kâbus dolu yılların tek sorumlusu elbette Ali Ay değil, ancak kendisi de kabul etmeli ki çok büyük hatalar yaptı ve bu girdap onun döneminde başladı. Bahsedilen rakamın çok büyük olduğunun farkındayım ancak büyük başın derdi de büyük olurmuş.

Kent böylesine ayağa kalkmışken Ali Ay’ın da kendisine yakışanı yapacağını düşünüyorum.

Hadi artık Ali Başkan, bir kulüp yeniden doğuyor!