Bursaspor yarın iki adaylı bir kongre gerçekleştirecek.

Bir tarafta yeşil beyazlı kulübün efsane isimlerinden Sinan Bür’ün başında yer aldığı futbolun içinden gelen liste, diğer tarafta daha önce yöneticilik yapmış Raşit Barışıcı ve arkadaşları.

Kim seçilirse seçilsin mevcut yönetimden daha kötü olmayacağı kesin.

Ancak her şartta yeni yönetimin maddi ve manevi desteğe ihtiyacı olduğu da ortada.

Çünkü Bursaspor’un içinde bulunduğu durum tam bir enkaz.

Bursaspor’u ‘en fazla seven’ mevcut yönetimin açtığı yaralar öyle kolay kolay kapatılacak türden değil.

Giderayak vergi yapılandırmasının içine eden, eldeki futbolcuları kulüple ilişkilerini kesme noktasına getiren (Ozan İsmail Koç gitti bile) Recep Günay ve avaneleri son dakika golünü de FIFA’dan gelen 3 dönem transfer yasağıyla attılar.

‘Bursaspor ayakta kalabilsin’ diye gelen yönetim, kulübün iki dizine birden kurşunu sıkıp öyle gidiyor kısacası.

Neyse ‘bunda da vardır bir hayır’ deyip bu dönemi geride bırakma zamanı geldi artık.

Öncelikle genel kurulda geniş bir katılımla Bursaspor’un sahipsiz olmadığını göstermek lazım.

Kongrenin şehrin tam merkezinde, cumartesi saat 14.00’te yapılacağı düşünülürse genel kurul üyelerinin salona teşrif etmemeleri için pek bir sebep de yok.

Kongre sonrasında da seçilecek yönetim gerekli güven ortamını oluşturup tüm şehrin desteğini arkasına almalı.

Sanayicisinden siyasetçisine, esnafından taraftarına kadar herkes üzerine düşen görevi ‘ama’sız, ‘fakat’sız, hiçbir bahaneye sığınmadan maddi-manevi yapmalı.

‘Bu yönetimden de bir şey olmaz’ deme dönemleri çoktan geçti.

Artık tam anlamıyla ‘diriliş’i başlatma zamanı geldi.

Çünkü gerçekten başka Bursaspor yok!