Bursaspor, dün Başkent’ten de eli boş dönerek galibiyet hasretini 11 maça çıkardı. İşin daha da vahimi 33 puanın bulunduğu bu süreçten sadece 2 puanla çıkılması.
Dün Ankaraspor karşısında da takım olmaktan çok uzak bir görüntü sergileyen Timsah, 9’da Hamza Gür’ün attığı gol sonrası adeta kontak kapattı zaten.
Sonrası boş bir mücadele olmaktan öteye geçmedi.
89’da Ömer Faruk Sezgin’in attığı gol ise sadece skoru belirledi.
Bu sonucun ardından sezon başından bu yana adeta başı boş bir şekilde oradan oraya savrulan yeşil beyazlı takımın lige tutunabilmesinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördük.
Aslında geçmiş haftalara oranla biraz daha gayret gördük ancak asla yeterli değil.
Maç sonundaki vücut dilleri ne kadar bitik olduklarını gösteriyor.
Gençleri içinde bulundukları psikolojiden dolayı suçlu görmek-göstermek çok da doğru değil. Bu süreçte hâlâ ayakta kalabilmeleri bile başlı başına bir iş.
Şimdi Teknik Direktör Ümit Şengül’ün önündeki çözülmesi gerekli en önemli sorun takımı küçücük bir ihtimal bile varsa sonuna kadar bunu kovalamaya inandırmak.
Yönetimin üstüne düşen ise futbolcuların hak edişlerini ödeyerek sadece sahaya odaklanabilmelerine imkân yaratmak.
Futbolcuların üzerine düşen ise kendileri için oynamayı bırakıp yeniden birbirleri için savaşan bir takım olmaları.
Ve tabii ki taraftara düşen de çarşamba günü cezanın tamamlanmasıyla birlikte yeniden tribünlere dönerek ‘diriliş’e omuz vermek…
Unutmayalım; Bursaspor’a yakışan son düdüğe kadar pes etmemektir!