3. Lig’de hedefine çok da zorlanmadan ulaşan Bursaspor, 2. Lig serüvenine de hızlı bir başlangıç yaptı.
Henüz daha profesyonel liglerde sezon tamamlanmadan Enes Çelik başkanlığındaki Bursaspor yönetimi 5 transferi açıkladı bile.
Savunmayı Ertuğrul Ersoy, Batuhan Yayıkcı ve Alperen Babacan gibi çok önemli isimlerle takviye eden yeşil beyazlılar, kanatları da Sertaç Çam ve Ertuğrul Furat’la güçlendirdi.
Yetmedi, yeni sezon formalarından sadece(!) 5 tanesinin ön satışına başladı. Kombine satışında da 27 binin üzerine çıkan rakam da ortada.
Tabii Başkan Enes Çelik hızını aldı durur mu?
Orta saha ve forvet bölgelerine transferlerin de kısa süre içerisinde duyurulmaya başlayacağını açıkladı.
Ziya Paşa’nın artık atasözü haline gelen ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ cümlesindeki gibi Enes Çelik başkanlığındaki Bursaspor yönetiminin de yaptığı icraat ortada.
Geride bıraktığımız sezon boyunca yaptıkları çalışmalar, zamanında yapılan ödemeler bir de Bursaspor gibi çok büyük bir markayla birleşince yönetimin eli bu yıl, geçen yılla kıyaslanamayacak kadar güçlü.
Hal böyle olunca, 2. Lig’de, 1. Lig’de şampiyonluk yaşamış, çok önemli istatistikler elde etmiş isimleri Bursaspor’a kazandırmak daha kolay oluyor.
Tabii büyük başın derdi de büyük olmuyor değil.
Bazı futbolcuların Bursaspor’un adını duyunca yüksekten uçtuğunu da duyduk.
Bunlar futbol piyasasında oldukça normal şeyler, ancak bu tür isimlerde de ısrar etmenin pek anlamı yok. Avrupa standardında stadı, zamanında yapılan ödemeleri, güven veren yönetimi ve hepsinden önemlisi muhteşem taraftarı olan Bursaspor’un adını duyunca heyecanlanmayanlara ‘eyvallah’ denilip önümüze bakmak en hayırlısı.
Yıllar içerisinde defalarca gördük ki Bursaspor’dan giden, ya da bir şekilde gelemeyen futbolcuların içinde hep bir burukluk kalmıştır.
Çünkü bu kulüp, bu şehir öyle kolay kolay herkese nasip olmaz.
Evet; çok zor dönemler geçirdik, yıllarca saçma sapan isimlerin elinde savrulduk.
Ancak artık işler değişti.
Bir çok Süper Lig kulübünden daha iyi yönetilen bir kulüp şu anda Bursaspor.
Böylesine dibi görüp yeniden ayağa kalkabilmek sadece büyük camiaların başarabileceği bir iş.
Bu büyüklüğü gör(e)meyenlerle vakit geçirmenin anlamı yok.
Ne de olsa Bursaspor’a gelebilmek için büyük fedakârlıkları göze alan isimler var.
Zaten yönetimin de bu yönde ilerlediğini duyuyoruz.
16 Mayıs 2010’da ütopik görünen bir hayali gerçeğe dönüştüren Bursaspor’u çok daha sağlam atılmış temellerle yeniden Süper Lig’de düşünmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor.
Çünkü bizi karabasandan uyandıran Başkan Enes Çelik’in hayali gerçekten çok büyük!