Bursaspor Kırşehir deplasmanından 3 puanla dönerek bu sezonki 5. galibiyetini aldı.

26 maçta sadece 3 kez kazanabilen yeşil beyazlı gençler BAY geçtikleri haftanın ardından çıktığı 3 maça, 2 galibiyet 1 beraberlik sığdırarak mucizeyi kovalamaya devam ettiler.

Hem de bu sezon ilk kez Çağatay’sız kazanmayı başararak bunu yaptılar. Böyle olunca insan bir önceki Serik Belediyespor maçının hakemi Erdem Temel’i anmadan geçemiyor.

Şu an Serik’le puan farkı 11.

Temel’in fahiş hataları olmasa 8 puana inmiş olacaktı. Serik Belediyespor’un bir maç fazlası olduğu da göz önünde tutulursa bu fark az da olsa bir umut ışığı olacaktı.

“Recep Günay ve avanelerinin sahip çıkamadığı 3 puanı unutma” demeyin o hesaplara girince insanın deliresi geliyor.

Biz mevcut duruma bakalım.

Şu an o ışık hâlâ çok derinlerde, ancak daha önce bir çok kez belirttiğimiz gibi aslolan Timsah’ın kendine yakışır mücadeleyi göstermesidir.

Bu çocuklar sonuna kadar mücadele edecekler ki geleceğe dair bir umudumuz olsun.

Bu çocuklar savaşacak ki camia yeniden ayağa kalkabilsin.

Ancak şunu da belirtelim; 57 dakikayı 10 kişi, son 20 dakikayı 9 kişi oynayan bir rakip karşısında sergilenen panik futbolu anlaşılır gibi değil.

Kabul gençler, çok zor durumdasınız, bu yaşta çok büyük bir yükün altına girdiniz, fakat yine de bundan daha iyisini yapabilecek ayaklara sahip olduğunuzu da unutmayın. Yeter ki biraz sakin kalın.

Çünkü bu takım 3. Lig’e düşerse hesap sorulması gereken o kadar çok kişi var ki sıra size zor gelir.

Zamanında aday olmayanlar, zamanında bırakmayanlar, zar zor bulduğumuz iyi niyetle çalışan yönetimleri bezdirenler, taktik yoksunu teknik adamlar, kulübü soyan menajerler, kendini yönetmekten aciz yöneticiler…

Liste böyle uzar gider, sıra size gelmez.

O yüzden korkmadan, yılmadan savaşmayı sürdürün.

Siz şimdi çok da imkânsız görünmeyen Kırklareli ve Zonguldak Kömür maçlarını kazanın, belki dipteki ışık kendini gösterir.

Hem hocanız ne dedi; “Çıkmadık candan ümit kesilmez!’