Türk futbolunun freni boşalmış kamyon gibi yokuş aşağı gidişi tüm hızıyla sürüyor.

Hem de Mourinho, Icardi, Dzeko, Osimhen, Rafa Silva, Solskjaer gibi futbolda çok önemli yere sahip isimlerin Süper Lig’e gelmesine rağmen.

Nedeni de çok açık. İki kulübün bitip tükenmek bilmeyen ağlanmaları, her kayıpta suçu başka mecralarda aramaları yüzünden.

Düşünebiliyor musunuz son iki sezonda iki takım 60’ar maç oynamış, Galatasaray bunların sadece 2’sini kaybedip, 6’sında berabere kalmış. Fenerbahçe ise durum 3 yenilgi, 9 beraberlik şeklinde.

Ve her kaybedilen puanın sorumlusu olarak sahadaki rakibini değil, yarıştaki rakibini göstermiş.

Yahu insanda biraz utanma olur. Ne bekliyordunuz?

Tüm takımlar kalelerini açacak, size buyrun mu diyecekti!

İnanın böyle yapsalar bile tablo bundan çok farklı olmazdı.

Sonra Avrupa’ya açılıyorlar ve harcanan milyonlarca euroya rağmen adını zor telaffuz ettiğimiz takımlar karşısında dökülüyorlar.

SADECE İSİMLER DEĞİŞİYOR

Ya önceki gün Adana Demirspor sahadan çekildi, konuyla ilgili Akdeniz ekibi bir açıklama yapmadan Fenerbahçe ve Galatasaray yine birbirine girdi.

Federasyon ve MHK mı?

Ne dediklerinin ne önemi var; bugün varlar, yarın yoklar zaten.

Nihat Özdemir gitti, Mehmet Büyükekşi geldi, o gitti İbrahim Hacıosmanoğlu geldi ne değişti?

Sadece isimler.

Şimdi yenisi gelse ne değişecek!

Hacıosmanoğlu değil miydi hakemlere, “Kendi evlatlarımıza güvenmeyip yabancı VAR getirdik bu ülkeye. Sadece size olan bir hakaret değil bütün Türk milletine yapılan bir hakaretti. Yapanları kınıyorum” diyen. Peki 3. sınıf hakemleri VAR hakemi diye getiren yine kendisi olmadı mı?

Düşünsenize yabancı VAR’ın gelişi Acun Ilıcalı tarafından “Hatayı en aza indirmek için değil, hataların eşit dağılması için” şeklinde açıklanıyor. Yani Türk hakemleri yetersizlikle değil “şerefsizlikle” suçlanıyor ve ne delikanlı Başkan’dan ne de MHK Başkanlığı koltuğunu işgal eden, hakemlikten bihaber spor yönetimi uzmanı Ferhat Gündoğdu’dan bir cümle bile açıklama yapılmıyor.

DÖNMEK İÇİN YIRTINDIĞIMIZ ORTAMA BAK!

Eskiden beri bu iki takım atışırdı, ancak terör örgütü destekçisi olmakla suçlayacak kadar arsızlaşan hiç olmamıştı.

Kimin daha haklı, kimin daha haksız olduğunu konuşmanın da bir anlamı yok. İki kulüp de şunu iyi bilsin ki her geçen gün dozu artan bu demeç savaşlarından çok sıkıldık. Kimse artık sizin atışmalarınızı duymak istemiyor.

Geçen sezon İstanbulspor Başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu, bu sezon Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak takımını sahadan çekip tüm futbol dünyasının dikkatini Türkiye’ye çekmeyi başardılar. Gerçekten takdiri hak eden, alkışlanası(!) rezillikler bunlar. Hakem yumruklayan başkanın ismini zikretmeye gerek bile duymuyorum. Böyle insanlar futbolu yönettiği sürece normalleşmek şöyle dursun, kamyonun hızı daha da artar.

Bursaspor da bu rezil ortama dönebilmek için taraftarıyla, yönetimiyle onurlu bir savaş veriyor!

Gerçekten hayat çok garip!