Bursaray’ ın kent ulaşımında önemli ve değerli hakkını teslim ederek arıza kaynaklı sıkıntılara değinelim. Bunlara bu kez yaşanan ‘ kapı arızası’ da eklendi Vagonlar boşaltılarak yolcular arkadan gelen trene yönlendirildi. Kısaca hikaye edelim. Günlerden 19 Kasım Cuma. Saat 16,30 sıraları. Üniversite yönünden gelen 2 hat nolu tren Nilüfer istasyonunda bekleyen kalabalığı aldığında içeride adım atılacak yer kalmadı. Hareketten kısa bir süre sonra ise ani frenle durdu. Herkes ne olduğunu merak ederken vatmanın ‘kapılara engel olunmasın’ anonsu duyuldu.

Ağzına kadar dolu vagonlarda kapılara yapışmış vaziyette giden yolcular varken bu nasıl yapılacaktı, doğrusu izaha muhtaçtı. Bir iki dakikalık beklemenin ve kapıların açılıp kapanması denemesinin ardından tren hareket etti. Ne var ki aksilik peşini bırakmıyordu. Aynı durum bu kez Acemler istasyonunda tekrarlandı. Vatman arıza yapan kapıyı yerinde tespit etti. Çalışır duruma gelince ‘neler oluyor’ yolundaki soruya ‘yolcular kapıyı engelliyor, tren de arıza yapıyor’ cevabını verdi. Yolcuların bir kısmı istasyonda kalabalıktan içeri giremezken, içeridekiler ise nefes alamaz sıkışık ortamı yaşarken kapının yanından uzaklaşmak nasıl olacaktı? O zaman yolcular vagonu boşaltacaktı. Nitekim çok geçmeden bu da oldu. Acemler’ den ayrılan tren Gökdere istasyonuna geldiğinde vatmanın anonsu da geldi: ‘Arıza nedeniyle lütfen vagoları boşaltınız. Arkadan gelen trene binebilirsiniz.’ Vagonlar boşaldı. Arkadan tren geldi gelmesine de binmek ne mümkün. İçerisi zaten yükünü almıştı alabildiğince. Yolcuların ancak bir kısmı binebildi. Diğerleri ikinci hatta üçüncü treni bekledi. Dışarıda hava buz gibi, yağmur yağdı yağacak. Çocuklar ve kadınlar açık alanda üşümemeye çalışmakta.

Kısa zamanda olup bitenler ‘Bir günün hikayesi’ adeta. Zamanla bunların aşılması pekala mümkün. Hepimizin çıkaracağı dersler var. Her hikayenin sonunda olduğu gibi. Gökten üç elma düştü. Biri sana, biri bana, biri de tüm okurlara.

Mustafa YANIK

Gençlere sosyal alanlar lütfen

Toplum Destekli Polis Merkezi ile beraber (Bursa B.Ş. Belediyesi protokolle devretti) Alacahırka Gençlik Merkezi açıldı. Bunlar güzel çalışmalar, emeği geçenlere teşekkürler. Merinos içerisinde ve Merinos Kültür Merkezinde bir sosyal etkinliğe katıldıktan sonra, biraz oturup, Çarşamba semtine giden üst geçitte olan kapıya yürüdüğümde Saat.20.30 sıraları. Merinos’taki Belediye Göl Sosyal Tesisleri yakınında 6-8 kişi kadar ve 15-16 yaşlarında tahmin ettiğim gençleri fark ettim. Üstleri çıplak ve alt kısımlarında şort vardı. Park göletine, havuza girdiklerini gördüm. Kapıdaki özel güvenliği bu durumdan haberdar ettim, Lütfen ilgilenin dedim, bir kaza, elektrik kaçağı olabilir. Üzüldüm de, Belediyeler kültür merkezi, yüzme havuzları açıyor. Merinos’ta gençler bu soğukta, kış ayında bu havuzlara giriyorlar. Her türlü tehlikeye açıklar. Belediye yüzme ve spor tesislerinden gündüz spor klüpleri yararlanıyor, çalışmalar yapıyorlar. Ücretini ödeyenler tesislerden gündüz faydalanabiliyor. Akşam belirli bir saate kadar bu gençler belediyelerce davet edilip, tesislerden ücretsiz istifade etseler, çok güzel olmaz mı? Belediyeler mevcut kadro ve yayın imkanlarıyla bunun duyurusunu yapabilir, her ilçeden ücretsiz katılım sağlayabilir.

Kemal BAŞEREN

Kantinlere bakılıyor mu?

Yıldırım’ da oturuyorum. İlköğretime giden çocuğum kantinden aldığı yiyecek sonrası midesinden rahatsızlandı. Doktor sağlıksız gıdadan olabilir dedi. 

​Bu da kantinlerin denetlenip denetlenmediği sorusunu aklıma getirdi. Satışa sunulan gıda maddeleri şayet hijyen koşullarından uzaksa sağlık açısından yüksek risk taşır., Gıda maddelerini satan kişilerin kılık kıyafetleri de buna dahil. Bu ürünler hazırlanırken kullanılan malzemelerden, hazırlanış şekline, satışına ve depolanmasına kadar her aşamada hijyen koşullarının koşulsuz olarak sağlanması gerekir. Zabıta ve sağlık ekiplerinin kurallara uymayanları uyarması, ceza uygulaması bu açıdan önemli. Bunun yanısıra kurallara uyan kantin çalışanları da teşekkür belgesi verilerek teşvik edilmeli.

Öğrenci velisi