Günay Yumruktay / Söz Sizde
Günay Yumruktay / Söz Sizde

Ayşe öğretmenin ‘Fatih’i…

Nejla Hanım… Özel bir çocuk annesi. Otistik olan küçük oğlu Fatih’in başarı öyküsünü paylaşmış. Ve şöyle bir not düşmüş.

‘Oğlum Fatih ile ilgili yaşadığımız onca kötü tecrübeden sonra, yaşadığımız güzel günlerin yaygınlaşabilmesi için böyle hikâyelerin ön plana çıkarılması gerektiğini düşündüm. İyi bir eğitimci, idealist bir öğretmen hikâyesi aslında bir tarafıyla da. İyi çalışmalar dilerim.’ 

Anne ben de Fatih gibi özel çocuk olabilir miyim?..

…dedi Oğuz Mete ve o an yaşadığım duygu selini sizlerle paylaşmak istedim. Sizlere çok özel bir eğitimciden ve çok özel bir çocuktan bahsetmek istiyorum, hikâyemizi özel çocuğa sahip olan aileler heyecanla okuyacaklardır.

“Fatih 5 buçuk yaşında otizmli bir çocuk. 3 yıldır rehabilitasyon merkezlerinde özel bireysel eğitim almaktayız. Fatih de tüm bilgi birikimlerine, kelimelere rağmen, adına tepki ve göz teması eksik, iletişime geçmekte sıkıntı yaşıyoruz. Biz şanslı ailelerdeniz ki Fatih tam bir sevgi pıtırcığı ve sakin bir çocuk.

Konuşma ve iletişim sorunumuza cevap ararken Bursa ve dışında birçok özel klinik ve doktorları ziyaret ettik. Bugüne kadar aldığımız bireysel eğitimin ne kadar kaliteli olduğunu gördük. Özel eğitim öğretmenlerine teşekkürü bir borç biliyoruz. Sonuç olarak bireysel olarak yoğun eğitimin tek tedavi unsuru olduğunu öğrendik.

Fatih 2 yıl özel anaokullarında kaynaştırma öğrencisi olarak bulundu ama pek gelişme kaydedemedi. Bu yıl devlet okulunda şansımızı denemek istedik. Tüm aileler bilir, özel otistik çocukların kaynaştırma öğrencisi olarak kabulünde ne kadar sıkıntı çekildiğini. Genel olarak birçok okul bu konuda çok çekingen davranır. Oysa bizim için bir milat yaşandı. Cevher gibi bir öğretmenin elindeydi Fatih artık.

Fatih Minik Eller sınıfında Ayşe öğretmenle yeni eğitim yılına başladı. İlk tanışma toplantısında kendisine Fatih’in durumunu anlattım ve kendisinden özel bir ilgi istemediğimizi, sınıftaki çocuklarla birlikte koştursun, oynasın yeter ki etkinliklere katılıp, sosyalleşsin dedim. Ayşe öğretmenin ilgi ve alakası bizi her gün daha da etkilemeye başladı. Fatih’te gözle görülür değişiklikler başladı. Göz teması, algı çoğaldı, cümleler kurmaya başladı (“Hadi yüzmeye gidelim”, “Hadi gezmeye gidelim” ..).

Her okul çıkışında öğretmenine, “Seni sevirorum” diye sarılıyor.

İlk sınıf toplantısında bizim nasıl bir şans yakaladığımızı anladım. Ayşe öğretmen velilere dönüp,  “Sınıfımızda özel bir çocuğumuz var” dedi ve Fatih’i anlattı. Anneler birer birer Fatih’e dönüp “Çocuğumuz her akşam seni anlatıyor Fatih. Seni çok seviyor dediler” ve çocuklar koşup Fatihime sarılıp sevdiler. İnanın kendimi Hollywood filminde gibi hissetim gözyaşlarımı tutamadım bu nasıl bir sihirdi, biz bin bir korkuyla gelmiştik okula, acaba dışlanır mıyız diye… Oysa kocaman sevgi dolu bir öğretmenin yüreği bizi bir anda onlarca yürekle sevgi yumağına dönüştürdü.

Sabahçıyız öğle saati Fatih’i okuldan alıyorum arkadaşı Oğuz Mete annesine dönüp “Anne ben de Fatih gibi özel çocuk olabilir miyim?” dedi. O anda yaşadığım duyguları nasıl anlatsam “Tatlım sen zaten çok özel bir çocuksun” dedim sevdim. “Hadi Fatih arkadaşlarına hoşça kal de” dediğimde yine bir başka arkadaşı, beni elimden tuttu ve “Lütfen annesi Fatih’i zorlama, konuşunca zaten diyecektir” dedi.

Biliyorum sizin de boğazınız düğümlendi… Böyle bir eğitimci başarısına daha önce hiç tanık olmadık. O yüzden bunları yazmak paylaşmak istedim. Sizleri çok seviyoruz Minik Eller ailesi sizin sevginizle eminim Fatihim iyileşecek ve Ayşe öğretmenin temennisi gibi 23 Nisan’da şiir okuyacak oğlum.

Ayşe öğretmenim, umarım tüm özel kalpler sizin gibi özel eşsiz bir cevherle karşılaşırlar. İşte o zaman gerçekten özel bir birey olacaklardır. Tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun. Sizi seviyoruz Ayşe öğretmenim, başarılar. Saygılarımla.

Nejla Çobanoğlu

 

Şehrin doğusunda da trafik çilesi bitecek mi?

 

Günay Bey merhaba. Büyükşehir Belediyemizin trafiği rahatlatmak için yaptığı yatırımları gerçekten özenerek izliyoruz.

Ancak, yatırımlar hep Batı bölgesine yapılmakta.

Acaba doğu bölgesindeki trafik çilesini bitirmek için bir yatırım söz konusu mu?

Gökdere Kavşağı, Hipodrom, Setbaşı’na çıkış, Yeşilyayla, Mesken, eski Fakülte (Prof. Tezok Caddesi), Yavuzselim, Ortabağlar inanın her akşam resmen işkence oluyor. (Beşyol, Kent Meydanı, Fomara bunları saymıyoruz bile.) Artık biz de bir an önce buralarda trafik için adım atılmasını istiyoruz. Saygılarımızla…

Metehan Kara

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X