Sayın Günay Bey; Bizler Bursa Yıldırım Bağlaraltı Camisi’ne, cami cemaati olarak insanların güneşten ve yağmurdan korunması için bağışlar yolu ile yer yapıldı. Yapıldı yapılmasına ama imam ve müezzin bu yapılan yere arabalarını koyuyor. Biz burayı araç park yeri olarak yaptırmadık. Bu resmen kul hakkı olmuyor da ne oluyor! İki din görevlisi sayesinde cemaat ikiye bölünmüş durumda.

Yıldırım Müftülüğü’ne durumu ilettik. İmamlardan sorumlu müdür durumu incelemek için geldi. Sözde habersiz gelip teftiş yapacaktı. Gördük ki bir gün öncesinden temizlik yapıldı ve müdür kapı girişinde bir komutan gibi esas duruşta karşılandı. İmamın odasına geçip baş başa kaldılar, namazını kıldırdı, şikâyeti olan cemaati dinlemeden koşar adımlarla çekip gitti. Ertesi gün müdürün makamına gittiğimizde ‘yetki benim elimde müftü karışamaz bu araçlar burada kalacak’ diyerek araçların sadece cuma, cenaze ve bayram günlerinde kalkacağı hususunda yazı gönderdi. Müdürün ve imamların anlamadığı nokta şu; bu gölgelikleri cemaat yaptırdı. Diyanet yaptırmadı. Cami bahçesine cenaze arabası dahi giremezken bu iki araç burayı mesken tuttu. Hangi caminin bahçesi otopark olarak kullanılıyor? Yetkililerden konuya çözüm bulunmasını istiyoruz. Saygılarımızla.

Bağlaraltı Camii cemaati

Camilerin tuvaleti yok gelen mağdur oluyor

​Günay Bey, gözlemlediğim bir konuyu paylaşmak istedim sizinle ve yetkililerle. Nalbantoğlu ve Şekerhoca camilerinin tuvaletleri maalesef yok. Birbirine yakın bu iki caminin acil olarak bir tuvalete kavuşturulması gerektiğini düşünüyorum.

Ayrıca, yine Maksem tarafındaki Sivasiler Camii’nin abdest alma yerinin üstü açık. Burası belki de çok az bir maliyetle halledilebilecek bir şey. Hepimizin de bildiği gibi, ibadet etmek için camiye gelen kimsenin önce abdestli olması gerekiyor.

Gerek şehrimizi yönetenlerin ve gerekse Müftülüğün mabetler konusundaki hassasiyetini, hizmetlerini görüyoruz. Belki de buraların gözden kaçtığını düşünüyorum. Saygılarımla.

Timuçin Temir

Sokak bariyerle kapalı ambulans nasıl girecek?

Günay Bey merhaba… 18 Ekim Salı günü öğlen vakti. Nalbantoğlu Camii bölgesindeydim. Nalbantoğlu Camii’nin hemen doğusundaki sokağa ihbar üzerine 112 ambulansı geldi. Maalesef, sokak 11.00-18.00 saatleri arasında Zabıta tarafından bariyerle kapatıldığı için ambulans sokağa giremedi. Çevredekiler tarafından Zabıta’ya telefon edildi. Zabıta ekibi geldi, kilitli bariyerleri açtı ve ambulans sokağa girebildi. Bir kalp krizi için en kritik sürenin 5 dakika olduğunu düşünürsek, böyle bir engelle karşılaşıldığında durum çok üzücü gerçekten. Bir de Allah korusun, yangın olduğunda durumu düşünmek bile vahim. İtfaiye sokağın başına gelecek ama bariyer olduğu için sokağa giremeyecek, yangın devam edecek… Şehrimizi yönetenler bu durumu gözden geçiremez mi? Sağlık, güvenlik hiçbir şeye benzemiyor. Başka hoş olmayan durumların yaşanmaması için yetkililerin bu konuda hassas ve ilgili davranacaklarını ümit ediyorum.

Saygılarımla.

Bir okur