Toplumun her kesimini yakından ilgilendiren bir konu hakkındaki görüşlerimi köşeniz aracılığıyla iletmek istedim. Yayınlarsanız sevinirim.

Karayolu ulaşımının şu veya bu nedenle ağırlaştığı dönemlerde kamyonlar bundan etkilenirler ve aksamalar başlar. Tezgahlarda fiyatlar yükseldiğinde hemen bir suçlu bulunur: Aracılar.

Hiç kimse ‘acaba bu karayolu nakliyatı yerine demiryollarımızı ıslah ederek üretim merkezleriyle tüketim merkezlerini bağlasak nasıl olur’ diye düşünmez.

Bu bağlantının olması bize iki türlü yansır. Kış aylarında pahalı sebze ve meyve, yazın bollukta da üreticinin emeğinin karşılayacağı fiyatları bulması. Üretim merkezlerinde fiyatlar yerlerde sürünürken tüketim merkezlerinde fiyatlar yüksek, çünkü kamyonun taşıma kapasitesi belli.

Biz üretim merkezlerinden tüketim merkezlerine demiryolu ile ürünleri ulaştırabilsek, hem üretici emeğinin karşılığını alacak, hem de tüketim merkezleri makul fiyata ürünü satın alabilecek.

Bizim şöyle bir önerimiz olacak: Demiryollarımızı üretim merkezinden veya merkezlerinden Eskişehir üzerinden Ankara ve İstanbul bağlantısını sağlamak. Ürünleri vagonlarla örneğin Eskişehir’ e 2,3 vagon, Ankara’ ya 5,6 vagon, İstanbul’ a 7,8 vagonla yollamak.

Eskişehir bu olayda aktarma merkezi olarak işlev görecek. Bu çözüm; hem üreticiyi ve hem de tüketiciyi mutlu edecektir.

Dr. İbrahim YÜCER

Ekonomist, üni/ Basel

Köy değil Yunuseli

Yunuseli Mahallesi’nin önemli bir kısmında ve oturduğum Şimşek Sokak’ ta yolların durumu içler acısı. Durumu defalarca muhtara ve belediyeye bildirmemize rağmen netice alamadık. Kış aylarını çok zor koşullar altında ulaşım sağlayarak geçirdik. Havaların düzeldiği şu günlerde bu soruna el atmanın tam zamanı. Aksi halde tamamen bozuk yollarda bir kış daha geçirmek istemiyoruz.

Aydın YALDIZ

ŞİKAYET KUTUSU

*Emek Adnan Menderes Mahallesi Turgut Özal Caddesi üzerinde plakası dahi bulunmayan motosikletlerin gürültüsünden usandık. Özellikle ses çıkarması için egzozu açtırılan motosikletler el değiştirerek hem rahatsız ediyor hem de trafikte tehlike yaratıyor. Alo 155′ e ihbarlarımız da somut sonuç getirmiyor. Aynı şikayetimizi buradan dile getiriyoruz.

Muhammed KABA

*Nilüfer ilçesi 29 Ekim Mahallesi’ nde oturuyorum. Tanınmış bir işletmenin Özlüce şubesi bacasından ciddi miktarda et ve köfte kokusu yayılmakta. Evlerin camları bu yüzden açılamıyor, balkonlarda oturulamıyor. Hatta çamaşır bile kurutulamıyor. Bu durumun baca filitrelerinin bakım ve temizliği ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü baca filitreleri var.

Gökhan Vatansever

*Bursa’da alkollü araç kullanmak serbest mi, yoksa sadece Soğanlı’da mı serbest? Kimileri aracıyla Soğanlı meydanına geliyor, saatlerce alkolünü içiyor. Sonra aracına binip bir sağa, bir sola sürerek gidiyor. Yetkililere sesleniyorum: Bu civarda benim, eşimin, dostumun, çocukların başına bir kaza gelirse ilk önce sizin hakkınızda dava açacağım. Zira şehrin düzeninden siz sorumlusunuz.

İsminin yayınlanmasını istemiyor