Son günlerde dünyayı kasıp kavuran koronavirüsten hayatını kaybedenler ve vaka sayıları artış gösteriyor. Vaka sayıları her geçen gün arttıkça tedirgin oluyoruz bizler de.

Bununla birlikte artan vaka sayılarıyla birlikte hükümetimiz de birtakım ek önlemlere gitmeye başladı.

Denetimlerin sıklaştırılması, HES uygulamasının yaygınlaştırılması, maske zorunluluğu gibi tedbirler devreye giriyor.

Ancak, ne yazık ki diğer yandan da hâlâ durumun ciddiyetinin farkına varamayan insanlarımız var.

‘Bana bir şey olmaz’ gibi yanlış bir düşünceyle maske takmamakta ısrar edenler mi, karantinada olup kendini izole etmesi gerekirken düğün düğün gezenler mi, sokak arasında halaylar çekenler mi, 65 yaş üstü olup da evde canı sıkılıp çarşı pazarda maskesiz veya sosyal mesafeye uymadan gezenler mi ararsınız.

Tüm uyarıları dikkate almayıp, virüsün yayılması için elimizden geleni fazlasıyla yapıyoruz sanki.

Diğer yandan koronavirüse yakalanıp yoğun bakımda ızdırap içinde yaşam mücadelesi veren hastalar ve onları yaşatmak için,  gecesini gündüzüne katan, çoluk çocuğundan günlerce ayrı kalmak zorunda kalan, hastasını iyileştirip onları sevdiklerine kavuşturmak için kendi sevdiklerinden uzak kalmak zorunda kalan doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız…

Bizler kurallara uymamakta direndikçe, virüs yayılmaya ve artmaya devam edecek, sevdiklerimizi kaybetmek zorunda kalacağız.

Pandemide yeni normal hayata geçtiğimiz haziran ayından itibaren ne yazık ki toplumda aşırı sayılabilecek bir rehavet göze çarpıyor. İlk aylardaki duyarlılık yerini maalesef bir gevşemeye, rehavete bırakmış durumda.

Bunu çarşı pazarda, alışveriş yaparken rahatlıkla görüyoruz.

Özellikle semt pazarları  hâlâ ciddi bir risk oluşturmaya devam ediyor.

Mesela, semt pazarlarına ve marketlere maskesiz girmek yasak.

Vatandaş alışverişe giderken maskesini takıyor.

Buraya kadar tamam da, semt pazarındaki esnaf ve markette çalışanlar maskesiz.

Semt pazarlarında sosyal mesafe kesinlikle olmadığı gibi, maske takan satıcı da neredeyse görmek mümkün değil artık.

Maske, olması gereken yer haricinde her yerde var. Koluna takılı, bileğine takılı, çenesinin altına takılı, yanındaki tezgâhın kenarına takılı ama yüzünde yok.

Tabii bu arada eski günlerdeki gibi bağıra bağıra, çeşitli espriler yaparak, şarkılar söyleyerek müşteri çağırmaya devam…

Haksızlık etmemek adına, çok istisna da olsa maskesini uygun şekilde takıp, bağırıp çağırmadan müşterisini bekleyen satıcılarımızı da görebilirsiniz.

Marketler mi?

Markete müşterinin maskesiz girmesi yasak, zaten maske takmadan içeri giremiyorsunuz.

Ama, çalışanlar genelde maskeli değil. Yani, maske yine çene altında.

Bu arada denetim yok mu diye sorabilirsiniz.

Maalesef, bu konuda da rehavet var.

Özellikle semt pazarlarında ve marketlerde pandeminin ilk aylarındaki sıkı denetim artık yok ne yazık ki.

Şehrimizi yöneten yetkililerimiz umarım semt pazarları ve marketler konusunda da gerekli duyarlılığı gösterip, önlemler konusunda gerekli adımları atarlar.

Sağlıkla kalın…

 

Dikkat! Nilüfer’de su kesintisi

BUSKİ tarafından yapılacak çalışmalar kapsamında Nilüfer İlçesi 23 Nisan Mahallesi Halide Edip Adıvar Caddesi ile Metro Caddesi (Metro Market arkası) ve civarında, 24 Eylül 2020 tarihinde 10.00 – 15.00 saatleri arasında su kesintisi yapılacaktır.

Büyükşehir Belediyesi