Günay Yumruktay / Söz Sizde
Günay Yumruktay / Söz Sizde

Tarihin Yüz Kızartan Hayvan Sürgünü: Hayırsız Ada Katliamı

Köşe Yazısını Dinle

Yıllardan 1910. Sadece Türk topraklarında değil, tüm Avrupa ülkeleri İstanbul’un ve Türk halkının hayvanlara olan sevgisini konuşuyor. İstanbul’a ziyarete gelen İngiliz, Fransız gazeteciler, yazarlar; kitaplarında sokak aralarındaki köpeklerin hikâyelerine yer veriyor. “Hayatımda o köpekler kadar bakışları yüreğime işleyenini görmemiştim” diyenlerden; gebe köpeğin doğum yapması için ot ve samandan yuva yapan insanlara kadar… Hatta Bizans dönemindeki bir inanışa göre köpekler bu topraklara Türklerle birlikte gelmişti. Bizans’ta kedi yoğunluğu varken Osmanlı’da köpek popülasyonu yüksekti. Fakat dönemin siyasileri hem sokakları ‘Avrupaileştirmek’ hem de para kazanmak için iğrenç ve katliamın temelini oluşturan bir anlaşmaya imza attılar.

1900’lü yılların başında Avrupa’daki parfüm ve kimya sanayisi için denek olarak köpeklerin kullanılması, o bölgelerde köpek sayısının ciddi bir şekilde düşmesine sebep olmuştu.

Bu nedenle Osmanlı’da bol olan köpeklerin toplatılıp kendilerine satılması teklifiyle geldi Fransızlar. Ve aralarında bu konuda anlaşma imzalandı.

Fakat Türk halkı köpeklerini vermek istemedi. Katledilmelerine göz yummayacaklardı, onlar da mahallenin birer sakiniydiler.

Köpek toplamaları sürüp Tophane’deki bir gemide biriktirilirken, hayvanseverler tarafından yapılan baskınla masum canlar o anlık kurtarılmışlardı.

O anlık diyoruz, çünkü ardından bu toplama işini paraya ihtiyaç duyan kişilere ve serserilere görev edindirerek devam edeceklerdi. Bu sefer geminin başında askerler de nöbet tutuyorlardı.

Kısa sürede 80 binden fazla köpeği toplatıp Fransa’dan talimat bekleyen devlet, gelmeyen yanıt üzerine fiyatı daha da aşağılara çekmeye başlamıştı.

Aç susuz, dehşet verici şartlarda telef olmaya başlayan köpeklerden kurtulmak için ücretsiz vermeyi de teklif etti fakat hâlâ yanıt yoktu.

Bunun üzerine köpeklerden kurtulmak adı altındaki katliamın ilk adımı atıldı 3 Haziran 1910 tarihinde. 80 binden fazla köpek Sivriada’ya kaderlerine terk edildi.

Fransa’dan yanıt gelene kadar bir süre daha adada bakıldı köpeklere. Fakat sözleşmenin fesh edildiği haberi gelince köpeklerin bir daha yüzünü gören olmadı.

Halk kendi imkânlarıyla yiyecek götürmeye çabaladığında bunun için de önlemler almaya başladılar.

Bir ada dolusu köpek, açlıktan ve susuzluktan can veren kardeşlerinin cesetleri arasında ölümü bekleyerek yalvarırcasına havladılar günlerce, aylarca…

Denilene göre ölen köpeklerin ceset kokuları 2-3 sene boyunca Anadolu yakasındaki sahil şeridinden her daim hissedilmeye devam etti. Halk bu katliamdan dolayı çok üzgün ve çaresizdi.

Ekim 1975 tarihli Hayat Tarih Mecmuası’nda “Sürgün Köpekler” başlığıyla 1910 yaz aylarında Sivriada köpek katliamını gören Fransız yazar Robert Gillon, anılarını anlatıyordu…

“Kıyıdaki çakıllı kumsal üzerinde birbirlerini ezercesine itişip kakışarak koşuşuyorlar, etlerinden et kopartılıyormuş gibi havlıyor, uluyor, haykırıyorlardı!”

“Az sonra rüzgârla birlikte burnumuza dayanılması imkânsız pis bir koku geldi. Daha doğrusu kendimizi bu kokunun içinde bulduk. Kitleler halinde ölen köpeklerin kokuşmaya başlayan cesetlerinin kokusuydu bu! Dediklerine göre adada bekçiler vardı ve bu köpeklerle bir arada yaşıyorlardı. Adamlar ölen köpekleri kireç kuyularına atıyorlardı ama yine de bu pis kokuya engel olunamıyordu.”

“Bu öylesine ani olmuş ve o kadar çok köpek kuyuya atlamıştı ki, kısa zamanda kuyu köpeklerle dolmuş, hiçbiri kuyudan çıkamamış, sonunda bağıra bağıra ölmüşlerdi!”

Halk, bu katliamın üstlerine büyük bir lanet bıraktığına inanıyordu. Ve o lanetin 1912 yılındaki büyük depremle geldiğini düşünüyorlardı. Binlerce köpeğin çığlığıydı…

Günümüzde de sokak hayvanları ile insanoğlu arasındaki hikâye bitmiyor, bitmeyecek de. Her şeye rağmen can dostlar ile insanın dostluğu sürecektir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X