1 Haziran’dan itibaren yeni normal hayata geçtik.

Hayatımız bundan sonra kontrollü bir şekilde yeni normale dönmeye başladı. Ancak unutmayalım ki, hayatımız artık eskisi gibi olmayacak. Belirttiğimiz gibi bundan sonraki hayatımızın adı yeni normal hayat.

Bunun bilincinde olmamız gerekiyor.

Bunun en başında maske takma zorunluluğu, hijyen ve sosyal mesafenin korunması var. Bu kurallara azami dikkat ettiğimiz sürece sıkıntı yaşamadan günlük yaşantımızı sürdüreceğiz.

Yeni normalleşme süreci bu kurallara ne kadar dikkat ettiğimize bağlı olacak.
Ancak…
Ne yazık ki, çevremize baktığımızda 1 Haziran’dan itibaren vatandaşlar olarak bu kurallara gereken önemin verilmediğini gözlemlemekteyiz.

Özellikle, yaz sıcaklarının bastırmasıyla sahillere akın edenlerde, tatile gidenlerde, şehir içinde toplu ulaşım da büyük risk oluşturan görüntülere şahit olmaktayız.

İşyerleri, AVM’ler yeni düzenlemelerle birlikte açıldı. Esnaf dükkanlarını açtı. Yeni normalleşme sürecine aslında hızlı bir giriş yaptık da diyebiliriz.
Koronavirüste vaka sayılarımız tam azalıyor derken birden yükselişe geçtiğini gördük.

Buradaki sıkıntı ve gelecek günleri riski atma konusu, yeni düzene toplum olarak bizlerin maalesef çok da dikkat etmediğimizden dolayı kaynaklanıyor.

Örneğin, mahallelerimizde kurulan semt pazarlarımız hala riskli. Burada sosyal mesafeye hiç de dikkat edilmediğini görüyoruz.

Ne yazık ki, her hafta mahallemizde kurulan semt pazarlarında dahi neredeyse kimse maske takma ihtiyacı bile duymamaya başladı.

Denetim olmadığı gibi pazar girişlerine konulan dezenfektan aparatı bile yok artık.

Maske bir önlem olarak değil bir aksesuvar gibi kullanılmaya başlandı maalesef. Maskeyi kuralına göre takan yok. Böyle olunca da herhangi bir koruyuculuğu olmuyor doğal olarak.

Kısaca, şunu unutmayalım ki, tehlike geçmiş değil.

Koronavirüs hala dünyayı tehdit etmekle beraber henüz ilacı veya aşısı da bulunmuş değil.

Bu yeni normalleşme sürecine geçmemizde sağlık çalışanlarımızın üstün gayretleri, devletimizin önlemleri ve kurallara uyan vatandaşlar sayesinde geldik.

Bu rehavet böyle devam ederse, vaka sayılarımızın artması ve sevdiklerimizi kaybetmemiz kaçınılmaz olacak.

Herkes maske, sosyal mesafe ve hijyen gibi önlemlerini ciddi bir şekilde alır ve uygularsa bu virüsü yenebiliriz.

Aylardır sağlık çalışanlarının akıl almaz üstün gayretleri sayesinde rakamlar düşmüşken, vakaların tekrar yükselişe geçmesi hepimiz adına üzücü olduğu gibi çok riskli bir durum.

Bu virüsün hiç şakası yok, hiç kimse ‘bana bir şey olmaz’ dememeli.

Sevdiklerimizin için, kendimiz için, dünyanın ve ülkemizin geleceği için lütfen maske, sosyal mesafe ve hijyen konusuna dikkat edelim.

Sağlıkla kalın…