İyiyi kötüden ayıramayacak karışıklık ortaya çıktığında birçok alanda kullanılan deyim vardır.
‘At izi it izine karıştı’ şeklinde…
Ancak..
Son yıllarda bu deyim, Türkiye ekonomisinde fazlasıyla öne çıktı.
Çünkü…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 9 Kasım 2020’de sosyal medya hesabından istifasını duyururken bu satırları yazdı.
***
Kuşkusuz Albayrak’ın bakanlığı döneminde en çok öne çıkan sözleri döviz kurları üzerineydi.
Ne diyordu?
“Dolar 10-15 lira olacak ya… 6 liradan toplayalım dolarları… Haaa. Sonra ne oldu? Dolar düştü 6 liraya… Şimdi bunlar kara kara düşünüyor. Eyvah eyvah. Sonra ne oldu? Dolar düştü 5 liraya… Ne yapacağız? Şöyle bir kriz çıksa da dolar yükselse de satsak da kâr etsek. Çok beklersiniz. Hele de seçimden sonra daha çok beklersiniz.”
***
Sonra ne oldu?
Doların ateşi yükseldi.
10 Temmuz 2018’de Mehmet Şimşek’ten koltuğu devralan Berat Albayrak, 9 Kasım 2020’de görevi bırakırken dolar 8,43 lira, Euro ise 10,03 liraydı…
Şimdi?
Dolar 33 liraya yaklaştı.
Euro 35 lirayı aştı.
Berat Albayrak’ın ‘çok beklersiniz’ dedikleri servetlerine servet kattı.
Bakan’ı dinleyenler ise battı.
***
2020’de yüzde 14,6 olan enflasyon, 2021’de yüzde 82,81’e yükseldi.
Şu anda yüzde 38,21.
Tabii ki kimsenin inanmadığı TÜİK’e göre…
Hayat pahalılığı aldı başını gitti.
Asgari ücretli, emekli sürünüyor.
***
Keser döndü sap döndü gün geldi hesap döndü…
Lütfü Elvan ve ışıl ışıl gözleri ile hatırladığımız Nurettin Nebati’nin ardından…
Büyük umutlarla ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek bir anda hedef tahtası oldu.
Bugün hükümetin en önemli destekçisi konumundaki köşe yazarları tarafından bile sert bir dille eleştiriliyor.
Bunlardan birisi Abdülkadir Selvi.
Selvi, önceki gün kaleme aldığı ‘Anketler yeni sinyaller veriyor’ başlıklı yazısında, ekonomik sorunların açık ara birinci sırada çıktığını vurguluyor.
Ekonominin olumsuz yönde seyrettiğini ifade edenlerin oranının yüzde 69,1 olduğuna işaret ediyor.
Yüzde 73,2’lik kesimin tasarruf tedbirlerine inanmadığının altını çiziyor.
Ve…
Bakan Şimşek’in bu verileri dikkate alması ve halkı ikna etmesi gerektiğini kaydediyor.
Yerel seçimde ilk kez ikinci parti konumuna düşerek büyük bir yenilgi alan AK Parti’deki iç hesaplaşma açısından bu ifadelerin ne mana taşıdığını anlatmaya gerek yok sanıyorum.
***
Diğer yandan…
Muhalefet çok farklı bir strateji izliyor…
‘Asgari ücretliye, emekliye çiftçiye, memura destek için’ yapıcı önerilerle iktidar partisinin kapısını çalıyor.
Bu durum, görebildiğimiz kadarıyla iktidarı iyice köşeye sıkıştırıyor.
Sınırlı imkânlar iktidara ekonomide manevra şansı vermiyor.
Destek vermek bir yana kaynak aranıyor.
Ek vergiler seçeneklerden birisi..
Burada da stratejik hatalar yapılıyor.
Hazırlanan paketler elde patlıyor.
Örneğin 3 bin liralık yurt dışı harcı planı…
Büyük tepki çekti.
***
Eeeee…
Bu durumda ‘bir günah keçisi’ gerekiyor.
Bakalım kim olacak?
***
Bu arada…
Hazine ve Maliye Bakanı olarak kötü bir performans sergileyen Berat Albayrak’ın, sosyal medya üzerinden duyurduğu istifa metninde herkesin beynine kazınan o cümle doğruymuş galiba…
At izi it izine karışmamış olsaydı ekonomi bu hale gelir miydi?
Albayrak’ın bu durumda payı neydi o da ayrı bir tartışma konusu…
***
Bütün bu fırtınalı sürecin ortaya çıkmasında önemli payı olan faize değinmezsek olmaz.
2020’de yüzde 12’lerde olan politika faizi bugün yüzde 50.
O gün ekonomik gerçekler yok sayılarak frenlenen faiz, bugün vatandaşları borç batağına sürüklüyor.