Hasan Ali Çavuş
Hasan Ali Çavuş

‘Yunanistan demokrasisi’ ve Avrupa’nın iki yüzü

Sığınmacı, mülteci, göçmen, düzensiz göçmen.

Her birinin uluslararası hukukta ayrı bir anlamı var.

Ancak gelinen noktada bunun önemi yok.

Sonuçta hepsi insan!

***

Savaş, zulüm, terör, açlık, işkence…

İşte bu gerekçeler onları göçe zorluyor.

Yoksa kimse vatanını terk etmek istemez.

İstisnalar hariç tabii ki…

***

Binlerce kilometrelik göç rotasında şu tehlikeleri göze almak kolay mı?

Sınırdan kaçak geçerken vurulmak.

Mafyanın eline düşmek.

Eldeki üç kuruşu kaptırmak.

Ölümcül bir hastalığa yakalanmak.

Tecavüze uğramak.

Çocuklarının kaçırılması.

Hatta ölüm.

Bugün Meriç’te.

Daha önce Ege’de defalarca olduğu gibi…

***

Minicik cansız bedeni kıyıya vuran Aylan bebeği unutmak mümkün mü?

***

Türkiye uzun yıllardır yaklaşık 3,6 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yapıyor.

Suriyelileri 200 bin civarındaki Afganlar takip ediyor.

Bu iki ülke vatandaşlarının ardından da Irak, İran, Somali ve diğerleri geliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar sığınmacılar için 40 milyar dolar harcandığını açıkladı.

Türkiye bu anlamda sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirdi.

Ancak İdlib’de ‘güvenli bölge’deki ihlaller nedeniyle sınıra göç hızla devam ediyor.

Önlem alınmazsa yeni Suriyeli akını yolda.

***

Bu riske karşı 27 Şubat’ta Mehmetçiğe yapılan hain saldırının ardından Türkiye önemli bir karar almak zorunda kaldı.

Mülteciler için vereceğini açıkladığı 3-4 milyar doları göndermediği gibi İdlib’de göçü körükleyen saldırılara da gözünü kapatan Avrupa’ya ‘Artık bu yüke tek başıma omuz vermiyorum’ dedi.

Mültecilere Avrupa kapılarını açtı…

Yüz binlerce kişi Meriç ve Ege’den Yunanistan’a akın edince olanlar oldu.

Almanya Şansölyesi Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron başta olmak üzere Avrupa panikledi.

Ama Yunanistan tek kelimeyle ne yapacağını şaşırdı.

Çünkü bir iki gün içinde on binlerce göçmen kapısına dayandı.

***

Kastanies Gümrük kapısından geçişine izin verilmeyen mülteciler sınırı zorlayınca komşu insanlık dışı müdahalelere başladı.

7’den 70’e her yaştan insanın olduğu sığınmacılar önce gaz bombası ve copla tanıştı.

Ardından gerçek mermiler ve ölümler geldi.

Ege’de içinde küçücük çocukların olduğu botlar batırılmaya çalışılıyor.

Hiçbir gerekçe bu yapılanları haklı kılmaz.

Al sana Yunanistan demokrasisi!

Avrupa’nın iki yüzü!

Nerede insan hakları?

***

Tabii Yunanistan’ın geçmişteki uygulamalarına da bir göz atmakta fayda var.

Yakına kadar sınır komşumuzda PKK’lıların kampları vardı mesela.

Abdullah Öcalan yakalandığında neredeyse ulusal yas ilan edeceklerdi.

15 Temmuz’da darbecilere ilk kucak açan Atina’ydı.

Hain Türk askerleri Türk Silahlı Kuvvetleri helikopterini Dedeağaç’a indirdiğinde kıs kıs gülüyorlardı.

Olaya yerinde bizzat şahit oldum.

Gidin görün Selanik, Atina FETÖ’cülerle dolu.

Hepsi Meriç’ten, Ege’den kaçak geçti.

Ama onları görmediler tabii ki!

Darbeci, FETÖ’cü, PKK’lı hepsi kabul…

Avrupa’ya gidecek çaresiz mültecilere ise gaz bombası, dayak, kurşun.

***

Yunanistan’ın gerçek yüzünü en iyi Batı Trakya Türkleri bilir.

Yıllardır vatandaşı oldukları ülkede çektiklerini kendilerinden bir dinleyin.

Ondan sonra bu yaşananların çok normal olduğunu göreceksiniz.

Yalnız Yunan halkına haksızlık etmeyelim.

Bu Atina’nın değişmeyen ‘devlet politikası’.

Tabii ki onlara destek veren bir grup faşist var ama halkın geneli asla öyle değil.

Nihayetinde Yunanistan’da yıllardır çok sayıda göçmen yaşıyor.

***

Koca Avrupa’da Türkiye ile asla kıyas kabul etmeyecek sayıda mülteci var.

Bu anlamda yükleri oldukça hafif.

Ama konu açıldığında yaptıklarını anlata anlata bitiremiyorlar.

Türkiye’deki mülteci sayısı hatırlatıldığında ise kem küm ediyorlar.

Türkiye’deki sığınmacılara 4 milyar dolar aktaracağız” dediler.

Aylar, yıllar geçti ama para hâlâ gelmedi.

İdlib’de göçü körükleyen saldırılar konusunda da düne kadar üç maymunu oynadılar.

O zaman kusura bakmayacaklar.

Türkiye mülteci kampı değil.

İsteyen istediği yere gider.

Uluslararası hukuk ve anlaşmalar ne diyorsa o!

***

Yalnız dikkatimi çeken bir konuyu paylaşmadan edemeyeceğim.

Edirneli gazeteci Gökhan Tuzladan’dan önemli bir bilgi geldi.

Kendisi olayları ilk günden beri yerinde anbean takip ediyor.

Dün sosyal medya hesabına yazdıklarını aynen aktarıyorum:

‘Ülkemde 4 milyon Suriyeli varsa, neden sorduğumda gitmeye çalışanların hepsi Afganistan, Pakistan, Irak ve Iran uyruklu? Bu işte bir yanlışlık var.’

Dikkat çeken bir başka nokta da yurtdışına çıkış yapan mülteci sayısı ile ilgili.

Türkiye yüz bin civarı rakam ifade ediyor.

Yunanistan bunun yüzde 1’inden söz etmiyor.

***

Noktayı bugün Avrupa basınında öne çıkan manşetle koyalım.

AB sınırında insanlık batıyor’

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X