Telefon değil, kimlik
Artık telefonlarımız yalnızca birer iletişim aracı değil. Banka bilgilerimiz, e-Devlet şifrelerimiz, fotoğraflarımız, iş dosyalarımız… Kısacası hayatımız cebimizde. Dolayısıyla bir iPhone’un çalınması yalnızca donanım kaybı değil, kimlik kaybı anlamına geliyor. Apple tam da bu noktada devreye girerek yeni bir sistem duyurdu: iPhone’dan sökülen parçalar başka cihazlarda çalışmayacak.
Hırsızlık döngüsüne darbe
Türkiye’de de benzer şekilde telefon hırsızlığı çoğunlukla “parça ekonomisi” üzerinden dönüyor. Ekran, kamera veya batarya farklı cihazlarda kullanılarak ikinci el bir pazar oluşturuyor. Apple’ın getirdiği yeni sistem, parçaları cihazın güvenlik çipiyle kriptografik olarak eşleştiriyor. Yani artık bu parçalar yalnızca kendi cihazında çalışabilecek. Bu da parça pazarına ciddi bir darbe vuracak.
Kullanıcı için çifte yönlü etki

Bu hamlenin kullanıcıya iki farklı yansıması olacak. Bir yandan telefon hırsızlıklarının cazibesi azalabilir, sokakta kapkaç riskleri düşebilir. Ancak diğer yandan tamir süreçleri yalnızca Apple’ın yetkili servislerine kalacak. Türkiye’de birçok kullanıcı, garanti süresi bittikten sonra bağımsız tamircileri tercih ediyor. Çünkü fiyatlar daha uygun, süreçler daha hızlı. Yeni sistemle bu seçenek büyük ölçüde ortadan kalkacak ve kullanıcı daha yüksek maliyetlerle karşılaşacak.
Güvenlik perdesi altında ekosistem
Apple’ın adımını yalnızca güvenlik politikası olarak görmek eksik olur. Evet, bu sistem hırsızlıkla mücadelede güçlü bir araç. Ama aynı zamanda kullanıcıyı Apple ekosistemine daha sıkı bağlayan ticari bir strateji. Donanım parçaları, yazılım güncellemeleri gibi artık markanın denetiminde kalıyor. Kullanıcı, cihazının üzerinde özgürce tasarruf edemiyor.
Türkiye’de “Tamir Hakkı” meselesi
Dünya genelinde “Right to Repair” yani “Tamir Hakkı” hareketi yükseliyor. ABD’de bazı eyaletlerde yasalar çıkarıldı, Avrupa Birliği benzer düzenlemeler üzerinde çalışıyor. Türkiye’de ise bu tartışma henüz gündeme güçlü biçimde girmiş değil. Ancak Apple’ın yeni uygulaması, ülkemizde de kullanıcıyı doğrudan ilgilendirecek. Çünkü küçük tamir atölyeleri devre dışı kalacak, tüketici ise tek seçeneğe mahkûm olacak.
Asıl soru
Apple’ın bu hamlesi kısa vadede hırsızlığı caydıracak. Ama uzun vadede daha önemli bir soruyla yüzleşeceğiz: Telefonlarımızın sahibi gerçekten biz miyiz, yoksa markalar mı? Güvenlik uğruna özgürlükten feragat etmek, teknoloji çağının en kritik tartışmalarından biri haline geliyor.

Flipboard