Her sabah aynı manzara…
Kızımı okula bırakmak için evden çıktığımda, birkaç kilometrelik yolu gitmek bazen 45 dakikaya yakın sürüyor. Direksiyon başında beklerken şunu düşünüyorum: “Bu şehirde trafik neden her geçen gün daha da zorlaşıyor?”

Aslında bu sorun yalnızca benim değil, yüzbinlerce Bursalı anne-babanın ortak derdi. Sabah işe yetişmeye çalışan, çocuğunu okula götüren, otobüs veya minibüsle yolculuk eden herkes aynı sıkışıklığın içinde.

Trafikte kaybolan saatler

Bursa’da nüfus ve araç sayısı hızla artarken, yol kapasitesi aynı hızda genişlemiyor. Özellikle okul bölgelerinde, sabah ve akşam saatlerinde yaşanan yoğunluk artık kronikleşmiş durumda. Geçtiğimiz günlerde bir araştırmaya denk geldim; Bursalılar yılda yüzlerce saatini trafikte kaybediyor. Bu sadece kayıp zaman değil, aynı zamanda stres, yakıt israfı ve çevre kirliliği demek.

Çözüm: Akıllı ulaşım sistemleri

Oysa çözüm aslında belli. Dünyanın birçok şehrinde kullanılan akıllı ulaşım sistemleri Bursa’da da yaygınlaştırılabilir:

• Trafik ışıkları, anlık yoğunluğa göre kendini ayarlayabilir.
• Okul bölgelerinde araç giriş-çıkışları sensörlerle düzenlenebilir.
• Toplu taşıma araçlarının entegrasyonu ve mobil uygulamalarla yönlendirmeler yapılabilir.

Bugün Bursa’da raylı sistem yatırımları, yeni kavşak düzenlemeleri yapılıyor; ancak bunlar yetmiyor. Asıl ihtiyaç, teknolojiyi ve veriyi merkeze alan bütüncül bir ulaşım vizyonu.

Çocuklarımız için daha güvenli yollar

Bir başka mesele de güvenlik. Okul önlerinde gelişigüzel park eden araçlar, daralan yollar ve sabırsız sürücüler çocuklarımız için ciddi bir risk oluşturuyor. Oysa akıllı şehir uygulamaları sayesinde okul bölgeleri hem daha düzenli hem de daha güvenli hale getirilebilir.

Bursa’nın potansiyeli

Bursa sanayisiyle, üniversiteleriyle, genç nüfusuyla bu dönüşümü yapabilecek bir şehir. Akıllı şehir teknolojileri için gerekli insan kaynağı, teknik altyapı ve sermaye burada var. Eksik olan tek şey uzun vadeli bir vizyon ve kararlılık.

Çağrı niteliğinde

Her sabah kızımı okula bırakırken direksiyon başında yaşadığım bekleyiş, aslında hepimizin sorunu. Trafikte kaybolan saatlerimizi geri kazanmak için artık günü kurtaran çözümler değil, geleceği planlayan adımlar gerekiyor.

Çünkü akıllı şehir, önce çocuklarımızın güvenle okula gidebildiği bir şehir demektir.