İsmail Salar
İsmail Salar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Şirketlerin nabzı: Nakit akışı

Köşe Yazısını Dinle

Hepimizin gönlünde aynı temenniler var: kur düşsün, faiz insin, enflasyon gerilesin, savaşlar bitsin… Kısacası dünya barışa kavuşsun. Elbette hepimizin dileği bu. Ama gelin kabul edelim; gerçek dünya bu değil.

Asıl soruyu sormak gerek: Bugünkü çetin koşullarda bir şirket nasıl ayakta kalır, hatta güçlenebilir?

Şirketler kârla değil, nakitle yaşar

Bir doktor, hastasının hayati durumunu nabzını kontrol ederek anlar. Şirketler için de bundan farkı yoktur. İş dünyasının en kritik hayati göstergesi nakit akışıdır.

Nakit akışında bir bozulma yaşandığında tüm organizma sarsılır. Hele ki finansman maliyetlerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde… Sağlıklı yönetilmeyen her nakit adımı, ileride çok daha büyük sorunlara yol açar. Unutmayın: Şirketler kârla değil, nakitle yaşar.

Tasarruf kültürü ve verimlilik

İtiraf etmemiz gereken bir zafiyetimiz var: tasarruf ve verimlilikte hep sınıfta kalıyoruz. Krizde kemer sıkıyoruz, evet. Ama işler biraz toparlanınca yanlış alışkanlıklara hızla geri dönüyoruz.

Oysa gerçek tasarruf, sadece gider kısmak değildir. Süreçleri sadeleştirmek, teknolojiyi akıllı kullanarak verimliliği artırmak ve israfı kültür olarak reddetmektir. Bu yaklaşım yalnızca maliyetleri düşürmez, şirketi aynı zamanda daha çevik ve dayanıklı hale getirir.

Farklı sektörlerden dersler

  • Perakende: Büyük zincirler dijitalleşmede geç kaldı, küçük e-ticaret girişimleri sosyal medyanın hızını kullanarak öne geçti. Kazanan, nakit akışını çevik yönetenler oldu. Stoklarını optimize ettiler, dijital pazarlamayı akıllıca kullandılar, nakit dönüşüm hızlarını artırdılar.
  • İnşaat: Finansmana erişimin zorlaştığı bir dönemde, projelerini doğru nakit planlamasıyla yürüten firmalar ayakta kalmayı başardı. Diğerleri ise yarım şantiyeler ve borç yüküyle boğuşuyor.
  • KOBİ’ler: Birçok aile şirketi hâlâ sadece kâr-zarar tablosuna bakıyor. Oysa küçük işletmeler için kasadaki her bir liranın dönüş hızı, hayatta kalmanın garantisidir.

Geleceğe yönelik bir bakış

Krizleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Ama krizleri yönetmek, etkilerini en aza indirmek mümkün.

Şirketler nakit akışını disiplinle yönettiğinde, tasarrufu bir kültür haline getirdiğinde, en zor dönemde bile ayakta kalabilir. Bugün alınan akılcı önlemler, yarının rekabet avantajını belirleyecek.

Unutmayın: Şirketin nabzını doğru tutan, yalnızca fırtınayı atlatmakla kalmaz; sonrasında daha da güçlenerek yoluna devam eder.

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X