Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Abdullah Gül aday olamadı

Erken seçim kararının alınmasıyla birlikte gözler muhalefetin cumhurbaşkanı adayına çevrildi. Cumhurbaşkanının nasıl birisi olması gerektiği hakkında kriterler belirlendi, açıklamalar yapıldı. Ancak şu ana kadar hiçbir sonuç alınamadı.

Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ü göstermek için yoğun çaba sarf etmesi muhalefetin en önemli gündem maddesi oldu. Erken seçim belli olur olmaz adaylığını açıklayan Meral Akşener ise muhalefeti kendi ismi üzerinden konsolide etmek amacıyla güzel bir hamle yapmış oldu. Ancak Abdullah Gül’ün Erdoğan’ı yenecek tek güç olduğuna inanan ve son seçimlerde %0.7 oy alan Saadet Partisi yoğun bir trafik başlatarak CHP ve İyi Parti ile görüşmelerde bulundu. Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçilmesini sağlamak amacıyla CHP’den 15 milletvekilinin İyi Parti’ye transfer olunması bile sağlandı.

Her türlü girişime rağmen ne CHP tabanı ne de diğer partiler Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olması konusunda bir anlaşmaya varamadı. Abdullah Gül’ün armut piş ağzıma düş dercesine hiçbir risk almadan aday olmaya çalışması yüzünden 10 gün boyunca gereksiz haberler Türkiye’nin gündemini oyaladı. Cumhur ittifakı seçim çalışmalarını çok hızlı biçimde sürdürürken muhalefetin adayının nasıl biri olması gerektiği konusunda görüş ayrılıkları devam ediyor.

HATA KİMDE?

Erken seçim kararı alınmasından bugüne kadar 12 gün geçti. Ancak muhalefet hâlâ adayını tam olarak belirleyemedi. Seçime çok kısa bir zaman kalmışken muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bunca zamanı harcamasından sorumlu iki kişi var.

Bu isimlerden ilki Abdullah Gül… Eğer millet nazarında bir ağırlığının olduğuna inanıyorsan çıkarsın meydana, yarışırsın istediğin gibi. En yüksek ikinci oyu alarak ikinci turda Erdoğan’la başa baş yarışır ve istediğin gibi muhalefetin tek adayı olursun. Ancak ilk ikiye gireceğine inanmadı.

İkinci isim ise Kemal Kılıçdaroğlu… CHP gibi yüzde 25 oy potansiyeline sahip bir partinin başındaki isim cumhurbaşkanı adayı olmuyorsa burada 90’lı yılların vesayetini andıran bir tablo var demektir. Seçime girmeyip 1200 delegeyi ikna ederek siyasetin en önemli isimlerinden birisi haline gelmek ve yüzlerce milletvekili, cumhurbaşkanı adayını ve belediye başkanlarını belirleyen isim olmak doğru değildir. Hem CHP seçmeni hem de ülke vatandaşları Kılıçdaroğlu’ndan aday olmasını beklemektedir.

SİYASET GENÇLEŞİYOR

Seçilme yaşının 18’e düşürülmesiyle birlikte ilk kez 18-25 yaş aralığında milletvekilleri görmeye başlayacağız. Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı olduğunu bir kez daha göstermek için, muhalefet ise köşeye sıkıştırmak için genç milletvekillerinin üzerinden siyasi bir tartışma başlayacaktır. Şüphesiz ki bu düzenlemenin esas mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tartışmayı öngördüğü için genç milletvekilleri seçimlerine ayrı bir önem verecektir.

MİLLETVEKİLİLİĞİ ADAY  ADAYLIĞI SÜRECİ BAŞLADI

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yanında milletvekilliği seçimlerinde de ayrı bir heyecan yaşanıyor. AK Parti en çok milletvekili çıkaran parti olduğu için aday adaylığı müracaatı en yüksek olan parti konumunda bulunuyor. Bu yüzden AK Parti’nin müracaat süresi dün itibarıyla son buldu. Muhalefet partilerinde ise müracaatlar henüz yeni başladı. Her ne kadar millet cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmış olsa da büyük şehirlerin ilk sıraları, küçük şehirlerin ise tüm milletvekilleri seçimlerdeki oy oranını değiştiren önemli bir faktör olarak bulunuyor. Kısa süre içerisinde doğru tercihleri yapan partiler yüzde 1’in bile önemli olduğu seçimlerde önemli bir güç elde edecektir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X