İsrail ile Filistin arasındaki savaş askerlerin yanında kadın, çocuk ve masum sivillerin de hedef alındığı bir şekilde yıllardır devam ediyor.
İsrail devleti 2. Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle Hitler’in Yahudileri toplama kamplarında acımasızca öldürmesinden sonra hız kazanarak Filistin topraklarında resmilik kazandı.
Orta Doğu coğrafyasında çoğunluğu Arap olan bölgede İsrail hiçbir zaman kendini güvende hissetmedi çünkü nüfusu az, sahip olduğu toprak parçası küçük ve mücadele edeceği alan ve insan sayısı çok fazla.
Hal böyle olunca güç kullanarak birçok bölgeyi işgal etti. Özellikle Ramazan aylarında Filistin topraklarına İsrail’den hava saldırısı düzenlemek bir gelenek haline dönüşmeye başlamıştı.
Kadın ve çocukların da hedef alındığı saldırılarda birçok sivil ya şehit oldu ya da sakat kaldı.
İzlemeye bile dayanamadığımız birçok acıyı Filistin halkı izi silinmeyecek biçimde yüreğinin en derinliklerinde hissetti.
Birçok işgalci İsrail askeri yıllar sonra küçük kız çocuklarına tecavüz edildiğini, insanları yaktıklarını, teslim olmuş insanları bir çırpıda öldürdüklerini anlattı.
İsrail’in yıldırmak için böylesine sert güç kullanması bölgedeki şiddet ve intikam duygularını barındıran örgütlerin de doğmasına vesile oldu.
Radikal diyeceğimiz birçok örgüt o zamanlar yaşanılan acı neticesinde doğarak İsrail’e karşı intikam yeminleri etti.
75 yıl önce kurulan İsrail devletine karşı ilk defa 7 Ekim 2023 günü ciddi bir saldırı girişiminde bulunuldu.
İsrail Arap Savaşlarında toplam 6 bin Yahudi öldü ancak İsrail böylesi bir şok durumu yaşamadı. Savaştan da ciddi toprak kazanarak ayrıldı.
Hiçbir savaşta kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve siviller hedef alınmamalı. İsrail’e misilleme olarak bu sefer Hamas da aynı şekilde karşılık verdi. Kesinlikle doğru bulmuyorum.
Amerika ve Avrupa dışında İsrail’e desteğini belirten az sayıda ülke oldu.
Yıllardır alışılmış biçimde adeta tek kale maç gibi İsrail’in saldırdığı ve Filistin’in savunma yaptığı savaş bu sefer tersine döndü.
En son açıklanan resmi açıklamaya göre 500 İsrailli hayatını kaybetti. Binlerce yaralı ve rehin olarak Filistin’e götürülmüş İsrailli mevcut.
Bizim için için tek bir şehit bile oldukça kıymetliyken PKK saldırısında 10 şehit verdiğimiz zaman geceleri gözlerimize uyku girmiyor. İsrail bir gecede bu sayıların kat be kat fazlasını kaybetti. Ölü sayısının binleri geçtiğini iddia eden kaynaklar da mevcut.
İsrail için her vatandaşı çok değerli. Kendilerini üstün bir konumda gören ve diğer tüm insanların Yahudilere hizmet için dünyaya geldiğine inanan bazı radikal grupları bile var. Durumu şöyle açıklayabiliriz. 100 İsrail vatandaşı vefat etse ancak onun karşılığında bin Filistin vatandaşı vefat etse İsrail kamuoyu bu durumdan memnun olmaz. Nasıl ki biz 100 şehit vermemize karşılık 1000 PKK’lı öldürmeyle tatmin olmayacaksak onlar da olmaz. Terörle mücadelemizi örnek olarak veriyorum doğru bir örnek olmayabilir ancak İsrail de Filistin de birbirini terör örgütü olarak görüyor.
İsrail bu saldırıların intikamını almak için gelinden geleni yapacaktır ancak içeride tatmin olamayacakları bir acı ile karşı karşıya kaldılar. Üstelik çatışmalar aynı hızla devam ediyor. Kayıplar arttıkça memnuniyetsizlik çok farklı bir boyuta ulaşacaktır.
Ukrayna ve Rusya Savaşı gibi bu savaş da uzayıp gidebilir.
İsrail istihbaratı, demir kubbe şu anda çökmüş gözüküyor. Filistin’e karşı böyle aciz kaldıysak Hizbullah ve İran’a karşı neler yaşarız?’ soru işaretleri İsrail kamuoyunda çoktan konuşulmaya başlandı bile.
Netanyahu’yu istifaya davet eden, ordunun başarısız olduğunu ileri süren muhalefet partileri içerideki ayrışmayı net biçimde gösteriyor.
Zaten bundan önce aylar boyunca İsrail’de aylar boyunca hükümet kurulamamış ve iç barışıklık sağlanamamıştı.
Filistin’e ağır bir cevap verilecektir. Yine olan masum sivillere olacaktır. Hiçbir savaşta ölen insanlara sevinemeyiz. Ancak iki devletli çözümü desteklemek, tarafların ve bölgenin menfaatlerine en fazla desteği sağlayacak çözüme acilen ulaşmak için çaba gösterebiliriz. Aksi takdirde anne babasını roket saldırısında kaybeden bebeğin, abisi ölen çocuğun, eşi sakat kalanların acısını yıllar boyunca izlemeye devam edeceğiz.