Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin

Kutuplaşma etyolojisi

Köşe Yazısını Dinle

Ülkenin kutuplaştığını dile getiriyor ve bunun faturasını birilerine kesiyoruz. Olaydan kim kazançlıysa müsebbibi odur diye düşünüyoruz.

Artık yaşanan tüm olayları bir kişi ya da siyasi partiye bağlayarak yorumlama kolaylığına kaçmayalım. Küresel bir dünyada geniş ölçekli düşünelim.

Özellikle sosyal medyanın büyümesiyle birlikte olaylar karşısındaki fikri altyapımız buradan elde ettiğimiz bilgiler çerçevesinde oluşuyor. Facebook’ta gördüğümüz bir bağlantı, twitter’da atılan bir Twet ya da instagram’da olayın öncesi ve sonrasını içermeyen kısa bir video ile karşılaştığımız zaman başka bir araştırma yapma ihtiyacı hissetmeden o olayla ilgili bilge olduğumuzu  zannediyoruz.

Sosyal medya şirketleri dünyanın en zeki ve başarılı mühendislerini çalıştırıyor. Siteye daha fazla girilmesi, uygulamanın daha uzun süreli kullanılması için gece gündüz düşünen binlerce insan var. Sizin hangi saatte uyuduğunuz, hangi sitelere girmekten keyif aldığınız günlerce tartışılıp buna göre politika geliştiriliyor.

Siz fark etmeden izlediğiniz bir videodan sonra binlerce video içerisinden hoşunuza gidebilecek birkaç video öneri olarak karşınıza çıkıyor. Halbuki o içerik hakkında hiçbir arama yapmamıştınız.

Hangi videoları uzun izlediyseniz onun benzerleri ile karşılaşıyorsunuz. Sadece bağlantıya tıklamaya bakmayan bu algoritmalar hangi videoyu kaç dk izlediğinizi, hangi bölümleri atlayarak izlediğinizi ya da önünüze çıkan bir resme kaç saniye boyunca baktığınızı detaylı biçimde analiz ettikten sonra en uygun içerikleri karşınıza çıkarıyor. Peki tüm bu anlatılanlarla ülkemizdeki kutuplaşmanın ne alakası var diyeceksiniz…

Siyasi, tarihi ve politik bir içerik izlediğiniz zaman hemen o içeriğe yakın içerikler ile baş başa kalıyorsunuz. Sürekli olarak size yakın içerikleri izlemiş oluyorsunuz ama bunu kasıtlı olarak yapmıyorsunuz.

Sizin gibi düşünmeyen birisi de sürekli kendi görüşüne yakın içerikleri izlemiş oluyor. Facebook, instagram aynı şirket olduğu için birisinde izlediğiniz bir içerik diğer uygulamada öneri olarak karşınıza çıkabiliyor.

Televizyon izlerken en azından izlediğiniz kanalın ideolojisini biliyor ve ona göre şartlanarak izliyorsunuz. Bir süre sonra bakalım diğerleri ne diyor diyerek kanal değiştiriyorsunuz. Ama sosyal medya böyle değil. Size sürekli olarak tek taraflı yayınlar öneriliyor lakin sürekli aynı tarz yayınlar izlediğinizin farkında bile olmuyorsunuz.

Sosyal medya kullanan herkes kendine yakın görüşü ardı ardına izleyince ve karşı tarafı izleme fırsatı bulamayınca düşüncede katılaşma oluyor ve hoşgörü gün be gün azalıyor.

Sizin gibi düşünmeyen insanlarla karşılaşınca kınayarak bakmaya başlıyorsunuz.

Günlerce, aylarca karşıt görüş videoları izlemiş birisine birkaç dakika içerisinde yanlış düşündüğünü ispat etmeye çalışıyorsunuz ama başarılı olamıyorsunuz. Siz de düşüncenizde en az onun kadar sabit fikirli olduğunuz için orta noktada buluşamıyorsunuz.

Sadece Türkiye değil tüm dünyada kutuplaşma yüksek boyutlara ulaşmış durumda. Bunun en büyük nedeni ise sosyal medya algoritmalarının farkına varmadığımız biçimde bizi istedikleri noktaya taşıyabiliyor olmaları.

Sosyal medya kutuplaşmayı artırıyor ama bizim bunu engellemeye gücümüz yetmiyor. Bizim yapmamız gereken ise karşımızdaki kişi vatanı, milleti seviyor, bayrağa ve manevi değerlere bağlı, emeği ile para kazanan dürüst biri ise bağrımıza basmak olmalıdır. Gerisi lafügüzaf.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X