Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Münazara kapasitesi

Köşe Yazısını Dinle

Konu fark etmeksizin her alanda tartışan ve karşıdakini yenmek isteyen bir milletiz. Siyaset, spor, sanat, teknoloji, araba, emlak ve bilumum tüm konularda münakaşayı elden bırakmıyoruz.

Yapılan tartışmaların bir kurallar silsilesi içerisinde taraflar halinde profesyonel olarak yapıldığı organizasyona ise münazara denir. Yani bizim sokakta yaptığımız işin masa başı hali.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gençliğinde sürekli münazara yarışmalarına katılmış ve tartışma yeteneğini burada geliştirmişti. Siyasi yaşamı boyunca da münazara yarışmalarını önemseyen Erdoğan katıldığı bir münazara yarışmasında performansını beğenen Rumeysa Kadak’ı da genç yaşında AK Parti milletvekili yaptı ve partisinin en büyük karar alma organı olan MKYK’ya üye yaptı.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan önem verse bile AK Parti kadrolarının münazara kapasitesini kaybettiğine tanıklık ediyoruz. Özellikle partinin ilk yıllarında tek bir kişiye karşı 3-4 kişilik bir ekiple televizyonda iki saat tartışan milletvekilleri olurdu ve program sonrasında oy oranlarında artış olurdu.

Uzun yıllar hükümette kalmanın yan etkisi olarak gücü elinde tutan AK Parti kadrolarının artık eskisi gibi sokakta ikili diyaloga girme ihtimali azaldı. Televizyon programlarında kendisini köşeye sıkıştırmak için elinden geleni yapan gazetecilerle fazla muhatap olunmuyor.

Ülke siyaseti hakkında yapılan tartışmalara verilen cevaplar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin üç aşağı beş yukarısı olarak tekrarlanıyor. Özgün fikirler ortaya atılmıyor.

Hal böyle olunca bir tartışma programı ya da ortamından AK Partili siyasetçiler eskiden olduğu gibi üstün bir performans gösteremiyor.

Hazır cevap olmak, etkili ve yerinde konuşmak, bir beyit ile sayfalarca anlatılamayan düşünceyi aksettirmek ve kitlelerin kalbinden geçen cümleleri yerli yerinde kullanabilmek siyaset için vazgeçilmez bir unsurdur.

Şu anda bu durum etkili olarak yapılamadığı için insanların içini acıtan olaylara karşı etkili cevaplar verilemiyor. Bu cevaplar verilemediği için de bazı olaylara kamuoyunun da tasvip etmediği biçimde abartılı cevaplar verilebiliyor.

Eleştirel bir video paylaşan kişiye karşı aynı tarz bir video üretilip servis edilmesi gerekirken videoyu paylaşan kişinin kendisine yönelik eleştiriler getiriliyor.

Buradaki esas eksiklik okuyan, analiz eden ve eli kalem tutan insanların eksikliği oluyor.

Zengin bir iş adamı, kendini geliştirmiş ve kalemi güçlü olan bir yazardan daha fazla değer gördüğü için sürekli olarak zenginleşmenin önemi artarken kültürel birikime daha az önem veriliyor.

AK Parti’nin yirmi yıllık dönemi boyunca ortaya çıkardığı güçlü ve bilinen bir yazarı, çizeriz maalesef olmadı.

Şu anda medyada bilinen ve sevilen yazarlar var ancak zaten bunlar AK Parti’den önce de sevilen insanlardı.

1970’lerde Erbakan siyaset yapardı ama Necip Fazıl Kısakürek gibi isimler de gençliğe ve tabana vizyon aşılardı. Davayı ve mücadeleyi öğretirdi.

Şu anda yazar ekibinin yetersizliği ve davayı sahiplenen fikir adamlarının sahada etkin olmaması da insanların tartışmalarda argüman üretememelerine ve vasat bir performans göstermelerine neden oluyor.

Mevcut durum kamuoyu oluşturmada da AK Parti’nin gücünü kırıyor. Oluşturulan algılara cevap vermede dönem dönem yetersiz kalınıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yalnız bırakılıyor.

Şu anda yapılması gereken korkmadan eskiden olduğu gibi karşıt görüşlerin karşısına daha fazla çıkılarak yapılan mücadeleyi anlatmak olmalıdır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X