2023 Seçimlerine bir haftadan az kaldı. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yarıştığı mücadelede son düzlüğe girilirken mevcut tabloyu birlikte analiz edelim…

RECEP TAYYİP ERDOĞAN: En büyük dezavantajı ekonomideki çalkantılı süreç ile yirmi yıldır ülkeyi yönetiyor olmasının verdiği değişim isteği. Gençlerin bir bölümü daha iyi olacağını ya da Kılıçdaroğlu’nun daha kaliteli bir aday olmasından söz etmek yerine sadece değişim istediği için Erdoğan’a oy vermeyeceğini söylüyor.

Tüketim toplumu olduğumuz için her şeyden çabuk sıkılır hale geliyoruz. İnternetteki videoları baştan sona kadar izlemek bile bize zor geliyor. Hatta birçok videonun ortalama oynatma süresi bir dakikanın altına geriledi. Bunu bilen sosyal medya yöneticileri kısa videolar çıkardı. Yukarı kaydırarak birkaç saniyelik videolar üretmeye başladı. Ama ona rağmen kısacık videoların bile tamamını izlemeyen geniş bir kesim var. Ömür boyu aynı mesleği yapmak istemeyen, aynı yemeği yemekten hemen sıkılan, sebat edemeyen geniş bir kesim var.

Böyle bir toplumda da liderin sadece değişim için değişmesi gerektiğini düşünen bir kesim olması garip gelmiyor bana.

Ancak değişim isteğinden de daha fazla ekonomik kaygılar Erdoğan’ın en büyük dezavantajı. Pandemi ve güney ve kuzey sınırımızdaki savaşlar nedeniyle ekonominin zarar görmesini umursayan insan sayısı az. Pandemi döneminde ‘Neden her yeri kapatmıyoruz? Neden tam kapanma gelmiyor?’ diyenler bugün ekonomi neden bu halde diyorlar.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avantajlarına baktığımız zaman terörle mücadeledeki atılan adımlar, yerli savunma sanayinin kurulması, milli araç TOGG’un üretimi, milli uydumuzun uzaya fırlatılması, Türk dünyası ile geliştirilen ileri düzey birliktelik, doğalgaz keşfi gibi Türkiye’nin önündeki yüzyıla damga vuracak gelişmeleri sayabiliriz.

Deprem gibi yüzyılın en büyük felaketini yaşamamıza rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ciddi bir oy kaybı yaşamıyor olması siyasi tarihte detaylarıyla araştırılması gereken konulardan birisi olmalıdır.

Demokrasi tarihimizde hiçbir liderin bu kadar fazla seçimde birinci parti olarak çıkması ve onlarca partinin girdiği seçimlerde %40-50 bandına oturması şu anda bize sıradan gibi geliyor olabilir ancak tarih bunu çok farklı yazacaktır.

Hitler de seçimle iş başına geldi diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazandığı seçimleri hafifletmek isteyenler olabilir ancak Hitler Cumhurbaşkanı olana kadar 3 seçime girdi sadece 1 tanesinde kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 15 seçim hiç ara vermeden hepsinde kazandı.

Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu’na…

Kılıçdaroğlu’nun en büyük avantajı ise Erdoğan gitsin de ne olursa olsun diyen seçmenlerin var olması. Yeşil Sol Parti’nin desteğini alması da ayrı bir avantaj.

KHK ile işten ihraç edilenler, çözüm sürecinin tekrar başlamasını isteyenler, Erdoğan gitsin ne olursa olsun diyenler, LGBT’yi hak olarak görenler ve Amerika Başkanı Biden’in açık ifadesiyle Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceğiz sözleri, Avrupa sermayesinin desteği en güçlü yönleri.

Dezavantajları ise girdiği 10 seçimde hep yenilmiş olması. Başarısız bir profil çizmesi.

7 cumhurbaşkanı yardımcılı yöntemin dünyanın hiçbir yerinde uygulanmaması ve eleştirdikleri mevcut sistemden daha kötü bir sistemle seçmen karşısına çıkıyor olması.

Öcalan’a özgürlük vereceğiz diyen Yeşil Sol Partili yöneticilere ‘Öcalan bebek katilidir. Ömrünün son anına kadar hapiste kalacak’ diyememesi. Terörün legal hale gelme kaygısı.

Kılıçdaroğlu gelirse terörle mücadele sekteye uğrar. FETÖ’cü polis, asker ve hâkim savcılar tekrar göreve gelip millete kan kusturabilir endişesi.

Doğalgaz, TOGG, Azerbeycan’a olan destek, sınır ötesi operasyonlar gibi siyaset üstü olması gereken konularda kazanılan başarıların tekrar kaybedilme şüphesi.

Muharrem İnce ve Sinan Oğan her iki adaya da oy vermek istemeyen seçmenlerin destekleyecekleri adaylar olarak ön plana çıkıyor. Ancak ikinci tura kalmaları çok zor gözüküyor.

Millet nasılsa idarecilerin de aynı hassasiyette olacağına inanıyorum. Bu millet Erdoğan’a layıksa Erdoğan tarafından idare edilir, Kılıçdaroğlu’na layıksa Kılıçdaroğlu ile yönetilir.

Görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler…