Muhammet Fatih Şahin
Muhammet Fatih Şahin
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Türkiye’de eğitim sistemi ve müfredat değişikliği

Politikaya ve yeni Anayasa tartışmalarına bazen çok kapılıyor ve farklı konuları tartışmaya fırsat bulamıyoruz. Sıcak gündemden biraz sıyrılmak ve geleceğimizi şekillendiren, gençlerimizin karakterini belirleyen başka bir konuya, Türkiye’deki eğitim sistemine, değinmek istiyorum.

Dünyada iki çeşit eğitim sistemi önplana çıkıyor. Geleneksel eğitim sistemi ve bireyselleştirilmiş eğitim sistemi…

Almanya’nın benimsediği eğitim sistemi geleneksel eğitim sistemidir. Tek tipçi bir anlayış hâkimdir. Öğretmen her şeyi bilen, bilgisi tartışılmayan, öğrenciler üzerinde mutlak otorite kuran bir eğitimci modelini takip eder. Öğrencilerinse hepsi aynı kişidir. Yani kimsenin kişisel özelliklerinin bir önemi yoktur. Herkes aynı kıyafeti giyer, aynı ayakkabıyı kullanır, aynı biçimde tıraş olur. Öğretmenin mutlak otoritesi karşısında asla sesini çıkaramaz.

Amerika ise bireyselleştirilmiş eğitim sistemini uygular. Burada durum biraz daha farklıdır. Öğretmen öğrencilerle işbirliği içerisinde çalışır. Bu sistemde öğretmen her şeyi bilmek zorunda değildir. Öğretmenin de bilmediğini konular, hatırlayamadığı bazı detaylar olabilir. Öğrencilerin her biri kendi kişisel özelliklerini ders içerisinde gösterme hakkına sahiptir. Hangi müziği dinlediği, hangi derse ilgisinin fazla olduğu, ileride ne olmak istediğinin fazlaca önemi vardır. Yani birey temelli bir sistem vardır.

Hitler döneminden kaynaklanan Alman eğitim sistemi yıllar boyu bizim ülkemizde de etkisini gösterdi. Öğrenciler birer asker gibi, öğretmenlerse birer komutan gibi yetiştirildi. Ülkedeki bütün öğrenciler için aynı müfredat belirlendiği için birçok gencimiz kendini yeterince ifade edemedi. Fen lisesi ile meslek lisesine aynı eğitim verildi…

Bir kısım öğrencimizin kişilik özelliklerine uygun olarak hazırlanan müfredat maalesef ki diğer bir kısım öğrencimiz için aynı uygunlukta olmadı. Her yaş grubundan bir milyon iki yüz bin gencimizin olduğunu göz önünde bulundurursak tek tipçi bir sistem yüzünden yüzbinlerce öğrencinin uyum problemi yaşadığını görürüz.

Sayfalarca tarih öğretiyoruz ancak temel bilgileri bile çoğu vatandaşımızın bilmediğini görüyoruz. Coğrafya öğretiyoruz fakat sokaktaki vatandaşımıza coğrafyayla ilgili küçük bir yorum bile yaptıramıyoruz. Fizikte, kimyada, matematikte en ufak fayda sağlamayacak onlarca bilgi öğretiyoruz ki olduğumuz yerde debelenmekten başka bir iş yapmadığımızı ibretle takip ediyoruz.

Mühendis olacak bir kimsenin biyolojiden onlarca bilgi öğrenmesinin ülkemize ne gibi yararı var? Tıp fakültesini kazanmış bir öğrencinin birçok matematik, fizik ve kimya problemiyle haşır neşir olmasının hangi hastalığa faydası var? Maalesef gençlerimize hayatında hiç kullanmayacağı bilgiler öğretiyoruz. Yığınla gereksiz bilgi üzerinden insanımızın geleceğini şekillendiriyoruz. Bir yıl sonra unutulacak konular yüzünden yüzbinlerce gencimiz üniversite sınavlarında harcanmasına engel oluyoruz.

İlkokul ve lisede uygulanan eğitim sistemlerinin üniversitelerde de aynen devam ettiğini görüyoruz. Üniversitelerde akademik personelin, unvanına göre söz hakkı bulunuyor. Alt akademik unvana sahip birisinin üst akademik unvana sahip birisiyle olan ilişkisi maalesef ki ilkokullardaki öğretmen öğrenci ilişkisinden farksız değildir. Bu yüzden de ülkemizdeki bilimsel gelişmeler sınırlı kalıyor.

Amerikan ya da Alman eğitim sistemini harfi harfine uygulama taraftarı değilim. Lakin kendi milletimize yakışan biçimde her iki sistemin de güzel yanlarını harmanlama taraftarıyım. Alman eğitim sisteminin disiplinini Amerikan eğitim sisteminin de bireysel özelliklere verdiği değeri sentez edelim. Geleneklerimizi de göz önünde bulundurarak öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin memnun olacağı bir eğitim sistemi oluşturalım.

Eğitim sistemiyle alakalı ciddi bir problemimiz bulunuyor. Bunları aşamadıktan sonra müfredat değişikliği yapmanın psikolojik üstünlükten öteye bir anlam taşıyacağına inanmıyorum. Sosyal medyadaki kimin hazırladığı belli olmayan yalan yanlış tarih sayfasının paylaştığı bir resim, sayfalarca ders kitabından daha fazla etki meydana getirdikten sonra evrim teorisi anlatılsa ne olur anlatılmasa ne olur? 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X