Geçtiğimiz salı günü bir arkadaşım bu pazar ne yazacaksın diye sordu. Bakalım bu hafta Türkiye’de neler olacak cevabını verdim. Neden öyle diyorsun ne olabilir ki dedi. ‘Yazarlık yapmaya başladıktan sonra fark ettim ki Türkiye’de gerçekten her an her şey olabiliyor’ dedim. Ve geçtiğimiz haftadan bugüne kadar da El Bab’da Mehmetçiklerimizin şehit edilmesi, Rusya Büyükelçisi’nin öldürülmesi, teröre karşı müsabaka düzenlenmesi gibi onlarca olay yaşadık.

Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov geçtiğimiz günlerde katıldığı sergi programındaki konuşması esnasında arkadan vurularak hayatını kaybetmişti. Olaydan hemen sonra tüm dünya bu olayı son dakika gelişmesi olarak yayınlamaya başlamıştı. İlk belirlemelere göre Türkiye uçak krizinden sonra Rusya ile yeniden kirli bir tezgâhın içine sürüklenmek isteniyordu.

Saldırgan ile ilgili bilgiler geldikçe olayın perde arkası hemen aydınlanmaya başladı. Suikastı düzenleyen kişi bir polisti. Yani devletin resmi memuruydu. Saldırıyı önceden planlayan terörist kendisine Arap süsü vermek istemişti. Eyleminden hemen sonra El Kaide’nin Suriye kolu olan El-Nusralı bir terörist taklidi yaparak Allah-u Ekber diyerek bağırmaya başlamıştı.

Ancak bundan önceki hiçbir terör saldırısında görülmemiş bir refleks veren Türkiye Devleti saldırının FETÖ tarafından yapıldığını kamuoyuna olaydan hemen sonra deklare etti. Saldırganın bir dönem FETÖ’cülerin evinde kaldığını, ByLock ile görüşmeler yaptığını, saldırının amacının Türkiye-Rusya ilişkilerini bozmaya yönelik olduğunu hiç zaman kaybetmeden anlatmaya çalıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve mevkidaşı Putin’in açıklamalarından sonra olay bütün etkisini kaybetmeye başladı.

Normalde sinsi eylemler düzenleyen FETÖ, bu eyleminde yakayı hemen ele verdi. Üstelik uçak kazası hafızlardaki tazeliğini korurken Büyükelçi suikastı tam bir acemilikti. Büyükelçi’ye yapılan suikast kafalarda birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.

FETÖ ve arkasındaki güçlerin böylesi bir hataya düşmesi onların artık operasyonel gücünün azaldığını mı gösteriyor yoksa başka bir güç Türkiye Rusya yakınlaşmasına çanak mı tutuyor? Normalde DEAŞ, PKK gibi güçlerin yapabileceği bir saldırıyı FETÖ’nün icra etmesi diğer terör örgütlerinin saldırı kabiliyetlerinin azaldığını mı gösteriyor?

Türk Polisi’nin saldırıyı düzenlemesi sonucunda devlet eliyle böyle bir operasyonun gerçekleşmesini istemiş olabilirler ancak biraz araştırma yapınca terörist olduğu anlaşılmayan bir FETÖ’cü polis bulamadılar mı?

Rus Büyükelçi’sine yapılan suikasttan sonra Türkiye ve Rusya kendilerine yönelik yapılan girişimi fark etti ve karşı saldırıya geçerek yakınlaşma içerisine girdi. Peki FETÖ’cü polisler Amerika Büyükelçi’sine de suikast düzenlerse bu sefer Türkiye el mahkûm olarak Amerika ile de yakınlaşmak mecburiyetinde kalacak mı?

PKK’nın düzenlediği canlı bombalar örgütün kırsalda ve şehir merkezlerindeki gücünün büyük oranda yıkıldığını gösteriyor. Terör örgütleri sivil kayıplara yol açarsa taban bulmakta zorluk çekerler. Ancak buna rağmen sivillerin şehit edilmesi PKK’nın yapacak başka hiçbir eyleminin olmadığını gösteriyor. FETÖ’nün de yakayı ele veren acemi eylemlere girişmesi örgütün marjinalleştiğini ve gücünü ciddi ölçüde kaybettiğini gösteriyor.

Trump işbaşına geldikten Amerika sermayesine savaş açacağını gizliden gizliye söylemişti. Seçildikten hemen sonra da Putin’le aramız iyi olacak açıklamalarında bulunmuştu. Türkiye ile de güzel ilişkiler kurmak istediğini söyleyip FETÖ elebaşını Türkiye’ye teslim edeceğini söylemişti. Yani Trump hem Türkiye hem de Rusya ile iyi ilişkiler kuracağını FETÖ’yle de mücadele edeceğini söylemişti.

Türkiye, Rusya ilişkilerini yakınlaştıran, FETÖ’nün ve mevcut Amerika yönetiminin elini zayıflatan bu eylemin sonucunda FETÖ’nün ipini elinde tutanlar zor durumda kaldı. Rakiplerinin işine yarayacak bu eylem sonucunda durumu tekrardan kendi avantajına dönüştürmek isteyebilirler. Türkiye’nin Amerika karşısındaki özgüvenini kıracak belli başlı eylemlere imza atmak isteyebilirler. Önümüzdeki günler çok farklı ihtimallere gebe…

Biz insan gibi düşündüğümüz için yapılacak hainlikleri önceden tahmin edemiyoruz. Ancak birlik ve beraberliğimizi korumaya devam ederek bütün hain girişimleri boşa çıkarabiliriz.