Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

10 milyon aşı gelse bugün biter

Grip aşısının ilk partisi gelirken, talep patlaması nedeniyle aşının yeterliliği tartışılıyor. Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin,Bu yıl hem uzmanların yaptığı açıklamalar hem de vatandaşın edindiği bilgiler nedeniyle grip aşısında çok ciddi bir talep patlaması yaşandı. Bugün 10 milyon aşı gelse kısa sürede biter” dedi.

Hekimine grip aşısı yazdıramadığı için, eczaneden parayla aşı alma teklifleriyle çok sık karşılaştıklarını da anlatan Şahin, vatandaşa şu hatırlatmayı yaptı: “Eğer kişi risk grubunda değilse, hekimler aşı yazamıyor, eczacılar da aşı veremiyor. Yani hem hekimlerin, hem de eczacıların inisiyatifleri söz konusu değil. Aşı vurulacaklar tamamen sistem üzerinden belirleniyor.”

—————————–

Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, grip ve koronavirüs aşılarıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Söyleşide, grip aşısının kimlere yapılacağı, aşının yeterliliği, sistemin nasıl işlediği, koronavirüs aşısının işe yarayıp yaramayacağı gibi soruların yanıtını aradık, eczacıların sorunlarını konuştuk.

BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİREN İLAÇLARA TALEP ARTTI

Pandemi süreci nedeniyle hastanelerde ciddi bir yoğunluk olduğunu biliyoruz. Eczanelerde durum nasıl?

Mevsimsel olarak yoğunluk söz konusu ama hastanelerdeki kadar yoğunluğumuz yok. Ne var ki giderek artan mevsimsel hastalıklarla birlikte eczanelerde de yoğunluk başladı.

En çok ne talep ediliyor eczanelerden?

Vatandaşımız pandemiyle birlikte bağışıklık sistemini güçlendiren ürünleri kullanmaya başladı. Bunun dışında rutin hastalıklara bağlı reçeteli ilaçlar normal seyrinde. Önceki yıllara nazaran bağışıklık sistemini güçlendiren ürünlerin daha fazla satıldığını  söyleyebiliriz.

 

“GRİP AŞISI KRİTERLERİ”

Bu yıl grip aşısı talebi nasıl?

Türkiye’ye toplamda 1 milyon 350 bin adet doz aşı  tek bir firmadan getirilecek. Bu firma 4 parti halinde aşıları getirecek. 424 bin doz aşılık ilk parti 14 Ekim’de ülkemize geldi. Bu aşıların dağıtımına da 21 Ekim’de başlandı. Sağlık Bakanlığı ilk gün aşıların kimlere vurulacağına dair kriterleri açıkladı. Daha sonra kriterler biraz daha yumuşatıldı. Buna göre, 65 yaş üzerinde kronik rahatsızlığı olanlar, 5 yaşın altında kronik rahatsızlığı olan çocuklar, 5 yaş ile 65 yaş arası en az 2 kronik hastalığı olanlar, riskli gebeler ve riskli sağlık çalışanları aşılanabilecek. Gönlümüzden, küçük bir gruba değil de  geniş kitlelere yetecek kadar aşı gelmesi geçiyordu. Zaten az sayıda aşı geldiği için kriterler konuldu.

 

“AŞIDA TALEP PATLAMASI VAR”

Geçen yılla kıyasladığımızda taleple ilgili neler söylersiniz?

Geçen yıl aşı miktarı 1 milyon 300 bindi. Ama geçen sene bile grip aşısı talebini tam olarak karşılayamadık. Bu yıl hem uzmanların yaptığı açıklamalar hem de vatandaşın edindiği bilgiler nedeniyle grip aşısında çok ciddi bir talep patlaması yaşandı. Bugün 10 milyon aşı gelse kısa sürede biter.

Yani aşı yetmeyebilir diyorsunuz?

Bakanlığın aşı kriterleri getirmesinin nedeni maalesef sayının yetersiz olması. Türkiye’de 65 yaş üzeri ve kronik hastaların sayısı 25 milyon üzerinde. Hadi yarısının aşı olmak istemediğini varsaysak bile 10 ile 15 milyon aşıya ihtiyacımız var.

 

“AŞI OLMAK İSTEYENLER NE YAPACAK?”

Sistem nasıl işleyecek? Vatandaş grip aşısı olmak için ne yapması gerekir?

Grip aşısı sistemi, şu anda yeşil kırmızı reçeteli ilaçlarda olduğu gibi işler hale geldi. Vatandaş Sağlık Bakanlığı’nın sisteminden e-nabız bölümüne girip influenza kısmında aşı yazdırabilirliliğini kontrol edecek. Orada yüksek risk grubunda olduğunu görürse, hekimine başvurup aşıyı reçeteye yazdıracak. Ardından reçeteyle eczaneye başvuracak. Eczacılar reçeteyi sisteme işleyecekler ve sistem kabul ederse hastanın adına ecza deposundan aşı talebinde  bulunacaklar. Yani eczanede aşı yok depolarda var. Tek tek talepte bulunuyoruz. Ecza deposundan en kısa zamanda geliyor ve biz onu sistemden gerekli sonlandırmasını  yaptıktan sonra uygulamaya geçiliyor. Eğer kişi risk grubunda değilse, hekimler aşı yazamıyor, eczacılar da aşı veremiyor. Yani hem hekimlerin, hem de eczacıların inisiyatifleri söz konusu değil. Aşı vurulacaklar tamamen sistem üzerinden belirleniyor.

Gelecek günlerde farklı firmalardan aşı alma şansımız var mı?

Eylül ayında Türk Eczacılar Birliği, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç Tıbbı Cihaz Kurumu’na başvuru yaptı. Başvuruda, sadece bir firmadan temin edilecek 1 milyon 350 bin aşının yetersiz olacağı hatırlatılıp, Hollandalı bir firmadan 1,5 milyon doz anlaşma yapıldığı belirtildi ve izin istendi. 10-15 gün sonra sözlü yanıt verilerek, aşı alımlarının Devlet Malzeme Ofisi tarafından yürütüldüğü söylendi. Yani süreç bürokratik engellere takıldı. Hollandalı firma da teklifi sonlandırıp, elindeki aşıyı İran’a verdi. İran, daha önce de 7,5 milyon dozluk aşı talebi etmişti, üzerine de 1,5 milyon doz aşı daha satın aldılar.  Avrupa ülkeleri, nüfuslarının yarısı kadar aşı talebinde bulundular. Bizi en çok sıkınıtıya sokan aşının tek firmadan geliyor olması. Dünyanın en büyük grip aşısı üreticisi olan ABD’li firma, Türkiye’ye aşı getirmiyor son yıllarda. Tüm bunlar dışında Bakanlık, Devlet Malzeme Ofisi’nin  850 bin dozluk anlaşma yaptığını söylüyor. Ama hangi firma olduğunu bilmiyoruz.

 

“ESKİDEN AŞI ÜRETİYORDUK”

Aşı üreten Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nün kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu ülke 1950 yılında savaştan çıktıktan sonra dünyada grip aşısı üretim merkezlerinden biri olan Refik Saydan Hıfzısıhha Enstitüsü’nü kuruyor.  Sadece grip aşısını değil, birçok hastalığı önleyici aşıları üretiyorduk. Yanlış politikalar bu kurumu kapatmaya itmiş. 1950’de kendi aşısını üreten ülkeden aşı üretemeyen ülke durumuna gelmek çok üzücü. Çünkü bu ülke,  hem ekonomik durumu, hem de insan kaynakları bakımından bu aşıyı çok rahat üretebilir. Biz eczacılar olarak gerekli çalışmaların bir an önce yapılmasını istiyoruz. İlaçta bağımlı olmak iyi bir şey değil.

 

“AŞILAMADA ECZACI VE HEKİMİN İNİSİYATİFİ YOK”

Kriterlere uymadıkları için kendi girişimleriyle aşı olmak isteyenler oluyor mu? Hatırlı kişileri araya sokmak isteyenler var mı?

Tabii ki oluyor. En çok, hekime gidip aşı yazdıramamış vatandaşların, eczaneden parayla aşı alma talebiyle karşılaşıyoruz. Ama böyle bir şey mümkün değil.  Çünkü sisteme işlediğimiz reçetedeki aşılar, hastaya özel. Bunun dışında aşıyı depolara bile talep edemeyiz.

 

“KORONA AŞISI BULUNSA BİLE İŞE YARAMAYABİLİR”

Koronavirüs aşısını da konuşalım. Koronavirüs aşısıyla ilgili dünyanın farklı ülkelerinde çalışmalar yapılıyor. Aşının bulunacağı konusunda öngörünüz nedir?

Aşı bulunmasıyla ilgili umutluyum ama aşının ne kadar işe yarayacağı soru işareti? Çünkü bilimsel çalışmaların sonuçları var. Antikor gelişiminin belirli bir süreden sonra yok olduğunu gösteren çalışmalar korkutuyor. Aşının amacı vücuda antikor sağlamak. Ama antikor kısa sürede  yok olursa işe yaramaz. Yani aşının ne kadar koruyacağı belirsiz.

Bir diğer sorun da aşı bulunsa bile 8 milyarlık dünyaya yetip yetmeyeceği. Sorunun bu boyutuyla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Antikor süresine bağlı olarak aşının ne kadar koruyacağı belli olmadığı için belki 1 değil, 2 hatta 3 doz bile vurulması gerekebilir. Dünyada 8 milyar insan yaşıyor. 2 doz vurulması gerekirse 16 milyar, 3 doza ihtiyaç duyulursa 24 milyar doz aşı gerekli olur. İlaç firmaları 2 veya 3 milyar doz aşı üretebileceklerini açıkladılar. Yani 8 yıllık bir üretim sürecinden bahsediyoruz. Aşının ülkemize gelmesi 3, 4 yılı alabilir.

 

“HERKES GİBİ BİZ DE TEDİRGİNİZ”

Eczacıların sorunlarını da konuşmak isterim. Pandemi sürecinde riskli grupların başında eczacılar bulunuyor.  Meslektaşlarınızda durum nedir? Bursa’da virüse yakalanmış eczacıların sayısı var mı?

Eczacılar olarak virüse karşı savaşta en ön saftayız ve elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda teknisyenler ve eczacı arkadaşlardan pozitif olanlar var. Ülke genelinde ise meslektaşlardan vefat edenler oldu. Bursa’da çok şükür hiç ölüm olmadı.  5 eczacımızın, 9 teknisyenimizin testleri pozitif çıktı. Bu arkadaşlarımız arasında tedavisi bitmiş olanlar var. Ama süreç devam ediyor ve neler olacağını bilmiyoruz. Herkes gibi biz de bazı şeylerden korkuyoruz. Hayati riske sahibiz ve ailemize karşı da sorumluluklarımız var. Bunları yaşayarak görüyoruz. Sıkıntılı bir süreç. Vatandaşların çok dikkatli ve anlayışlı olmalarını rica ediyoruz. Biz de önlemler almaya çalışıyoruz. Aldığımız önlemler hem vatandaşımızın hem meslektaşların sağlığı için. Karşılıklı saygılı olduğumuz sürece, süreci en iyi şekilde atlatırız.

 

“BÖYLE GİDERSE İŞSİZ ECZACI SAYISI ARTACAK”

Avukatlar, gereğinden fazla hukuk fakültesi açıldığından şikayet ediyorlar. Son yıllarda hekim açığından söz ediliyordu ama tıp fakültelerinin artmasıyla açığın kapandığı belirtiliyor. Eczacılarda durum nasıl? Sizin de benzer şikayetleriniz var mı?

Bizde de durum maalesef sıkıntılı. Eczacılık Fakültesi 20 yıl önce 7 tane idi, bugün 54 tane. Mezun sayısı da çok artmış durumda. Üzülerek söylüyorum ki ilerleyen dönemlerde işsiz eczacıların sayısı çok artacak. Çünkü ihtiyaçtan çok fazla mezun vermeye başladık. Yeni fakültelerin adı eczacılık ama öğretim kadrosunda eczacılık fakültesi mezunu olmayan hocalar var.  Tabii bu, hocaların suçu değil. Doğru eğitim noktasında eksiklerimiz var. Bazı girişimlerimiz oldu. Hukuk ve tıp fakülteleri gibi eczacılık fakültelerine girişte en azından belirli sıralamalar uygulanması için talebimiz oldu. Mesela hukuk fakültelerine ilk 100 binde olan öğrenciler alınıyorsa, biz de benzer bir uygulamanın olmasını istedik. Çünkü öğrenci mezun olsa bile 2012’de çıkan eczane açmayı sınırlandıran yasa gereği kendi işyerini kuramayacak. Mesela Bursa’da bu yıl 2 veya 3 eczane açma imkanı var. Çocukların  yanlış yönlendirilmelerini istemiyoruz. Çünkü hangi meslekten olursa olsun, hiç kimsenin işsiz kalması doğru değil.

FOTOĞRAFLAR: BİRCAN ÖRSEL

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X