Flipboard
Önceki gün AKP`nin derin bir siyasetçisiyle kongreler üzerine konuştum.
Söylediklerini özetleyeyim:
“Osmangazi`de Cihat Çini hayal kırıklığı yarattı. Milletvekili aday adayı olur mu bilmem ama olmasa da yeniden ilçe başkanı seçilmesi zor. Yıldırım`da Hüdai Yazıcı`nın milletvekili adaylığı uzak ihtimal ama muhalefete rağmen ilçe başkanlığını devam ettirme olasılığı çok yüksek. Nilüfer`deyse Celil Çolak, garanti yoluna devam eder. Diğer ilçelere gelince. İlçelerin yüzde 80-90`ınında bir değişim olmaz. Yani kongrelerde ciddi bir değişimin olacağını düşünmüyorum.”
Ya İl Başkanı Cemalettin Torun?
Derin AKP`linin bu konudaki görüşü şu:
Cemalettin Torun`a bir muhalefet oluştu. Burada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın tavrı çok önemli. Çünkü Torun`u, Arınç istemişti. Arınç, duruma bakıp bir değerlendirme yapar diye düşünüyorum.”
Peki Torun milletvekili aday adaylığına soyunur veya Genel Merkez tarafından işaret edilmezse alternatifleri kim olur?
Burada da 2 ihtimalden söz ediyor kaynağım:
“Ya Hayrettin Çakmak ya da ismi bizde kalsın etkili bir partili.”
Mustafa Esgin`i hatırlatıyorum…
Şöyle söylüyor:
“Mustafa Esgin çok iyi ve uzlaşmacı bir insan. Ancak, il başkanlığını yapabileceğine yönelik soru işaretleri var. Nilüfer adaylığında da beklenen sonucu alamadı. Yine de şansı yok demiyorum. Düşük de olsa Esgin`in il başkanı olasılığı yok değil.”
Kuşkusuz görüş aldığım AKP`li kaynağım öngörülerini paylaştı.
Ancak bu öngörüler yabana atılacak cinsten değil.
Bir kenara not etmekte fayda var.
Siyasetin bilinmezleri
Sedat Yalçın, İsmail Hakkı Edebali ve Cemalettin Torun…
Yaklaşık 10 ay önce iyi bir ekiptiler.
Dahası, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın desteğiyle Bursa siyasetini onlar belirliyordu.
Aradan geçen 10 aydan sonra, sırasıyla en kazançlı kim çıktı dersiniz?
Kuşkusuz Yıldırım`da belediye başkanlığı koltuğuna oturan İsmail Hakkı Edebali listenin ilk sırasında.
Cemalettin Torun, il başkanı oldu…
Yani o da kaybetmedi.
Ekip içinde hedefe varamayan tek bir isim varsa o da Sedat Yalçın`dır.
İl başkanlığını, büyükşehir adaylığı uğruna kendi elleriyle teslim etti.
Ancak aday olamadığı gibi, il başkanlığı koltuğundan da oldu.
Şimdi milletvekili olup, olamayacağı da belli değil.
Belki de listeye girer ve küllerinden yeniden doğar.
Boşuna dememişler, “siyasette kim, ne zaman, nerde olacak, hiç belli olmaz” diye…
Çöpe giden 1 trilyon dolar
Bizim gazeteden usta karikatürist Zeki Bulut`un dün çıkan karikatürü acı gerçeği gözler önüne sermiş.
Zengin bir sofranın yanına gelen, bir deri bir kemik kalmış adam, iştahla yemek yiyen etine dolgun adama şöyle seslenir:
Çöpünüzü bana atın abi!
Karikatür, 805 milyon insanın aç olduğu dünyamızda, 1 trilyon dolar gıdanın çöpe gitmesine dikkat çekiyor.
Dünyanın nüfusu yaklaşık 7 milyar olduğuna göre, aşağı yukarı 10 kişiden biri aç…
Şimdi her 10 kişiden birinin aç olmasına mı üzülelim yoksa 1 trilyon dolarlık gıdanın israf olmasına mı yanalım?
1 trilyon dolar, çok sayıda ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının üzerinde.
Mesela, Türkiye`nin 2012 yılı gayri safi yurt içi hasılası 820 milyar dolardı.
Yani kabaca bir hesapla, çöpe gidan gıdalarla 100 milyon aç insan doyabilir.
Çöpe giden her tabak, aç insanın bir öğün yemeği demek, unutmayalım.
