Flipboard
Virüs illetiyle vedalaşma zamanı geliyor galiba.
Salgın sona erecek ancak alışkanlıklarımız da değişecek.
Mesela tüketim alışkanlığımız.
Yeni virüslerin gelecek yıllarda da kapımızı çalmayacağını kimse garanti edemiyor.
En azından dar gelirli ve orta sınıfın daha az tüketmesini, ihtiyacından daha fazla satın almamasını, geleceğini ipotek altına alacak yatırımlardan uzak durmasını sağlayacak yepyeni bir dönemin ayak seslerini duyuyoruz.
Ancak talep daralmasının üretimi olumsuz etkilemesi tehlikesi var ki, bu konu yakın gelecekte yakıcı bir sorun olarak önümüze gelecek.
O zaman ne yapacak insanlar?
Kendi kendine yetmesini bilecek.
Ve artık salgının anahtar cümlesinin, “Kendi kendine yetmek” olduğunu biliyoruz.
***
Emlak Müşavirleri Odası Bursa Şube Başkanı Erdal Çelebi ile konuşuyoruz, salgın döneminde konut piyasasının ne durumda olduğunu soruyorum.
Ortada piyasa, miyasa kalmamış.
Yani ne alan var, ne satan, ne de kiralayan.
Ancak çok sayıda vatandaş, hobi bahçesi, müstakil ev, bahçeli ev gibi doğayla iç içe mekanları soruyormuş.
Hatta 10-15 vatandaş toplanıp seracılık kooperatifi kurmaya başlamışlar.
Kimi de bütçesine göre 300 metre, 500 metre, 1 veya 2 dönüm toprak alıyormuş.
***
Son iki gün Nilüfer Belediyesi Basın Bürosu’ndan 2 haber servis edildi.
Haberlerin fotoğrafları şu kabus günlerinde içimizi ferahlattı.
***
Burası, Karacaoba…
Lavanta, buğday ve tohum üretiliyor bu 50 dönümlük tarlada.
Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi işbirliğiyle ekolojik tarımın pilot bölgesi de diyebiliriz burası için.
Ekolojik koşullarda, yerli tohum kullanılarak ve hiçbir ilaç kullanılmadan doğal tarımın yapıldığı tarlalardan elde edilecek ürünler kooperatif aracılığıyla tüketiciye sunulacak.
***
Hiç balkon tarımı diye bir şey duydunuz mu?
Evinizin balkonunda, terasında veya bahçenize hormonsuz, ilaçsız, katkısız domates, biber, patlıcan ve envai çeşit sebze ve meyveyi ihtiyacınız kadar üretebilirsiniz balkon tarımıyla.
Nilüfer Belediyesi, yeni nesilleri tarımla tanıştırmak adına ‘Fidesi sizden ürün bizden’ sloganıyla bir kampanya başlatmış.
Ve balkonlarında tarım yapmak isteyen kim varsa, ücretsiz sebze fidesi dağıtacaklarmış.
***
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, daha korona başlamadan 2020’yi tarım yılı ilan etmiş ve ana projelerini bu hedef üzerine oturtmuştu.
Salgın nedeniyle şimdi bu proje çok daha anlamlı, çok daha değerli.
***
Yaklaşık 25 yıl önce Hayat Bilgisi dersinde ülkemiz için kendi kendine yeten yedi ülkeden biri yazıyordu.
Çeyrek asır sonra tarımda geldiğimiz nokta ortada.
Ülke olarak yeniden kendi kendimize yetebilir miyiz bilmem ama hiç olmazsa balkonda, terasta, bahçede ürettiklerimizle kendi kendimize yetebiliriz.
Nihayet
Kuşkusuz ülkeyi yönetenler Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda salgın sürecini yönetiyor.
Ve salgın tedbirleri yine Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda yavaş yavaş kaldırılıyor.
Avrupa’da da benzer bir süreç yaşanıyor.
Salgından en büyük darbeyi yiyen İtalyanlar, meydanlara akın ettiler.
Bizde, sokağa çıkma yasağının ertesi günü aynı manzara oluşuyor.
Trafik yoğunlaşıyor, pazarlar dolup taşıyor, meydanlar eski günlerini andırıyor.
Yani sokaklarda yaşam yeniden beliriyor.
Bakmayın tedbirler kaldırılıyor diye feryat eden felaket tellalcılarına.
Ne biz ne dünya bir süre daha bu karantina günlerini kaldırabiliriz.
20 kişiden biri Suriyeli
Resmi rakamlara göre Türkiye’deki Suriyeli sayısı 3 milyon 580 bin.
Suriyeliler Türkiye’nin çeşitli kentlerinde yaşamlarını sürdürüyor.
Bursa’da ise 174 bin 649 Suriyeli yaşıyor.
Her geçen gün sayıları artan Suriyelilerin nüfusa oranı yüzde 5.
Yani Bursa’da yaşayan 20 kişiden biri Suriyeli.
O halde Suriyeliler artık bu kentin gerçeği.
Kaçış yok, onlarla yaşamayı kabullenmeliyiz.
