Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Bir zamanlar Bursa Devlet Tiyatrosu’nda

Köşe Yazısını Dinle

Uğur Ozan Özen ile tiyatro oyunlarında tanıştım.

Seyrettiğim oyunlarının tümünde hep onu gördüm/görüyorum.

Kelimenin tam anlamıyla tiyatro aşığı bir genç diyebilirim Ozan için.

Genç tiyatrosever Uğur  Ozan Özen

Ancak Ozan’ın tiyatroya olan ilgisi sadece seyirci düzeyinde değil.

Yazdığı 6 kitabın 5’inin konusu Bursa tiyatrosu.

2 kitabı Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Yılmaz Akkılıç Bursa Araştırmaları Ödülü’ne layık görüldü.

Ayrıca Bursa’da Yaşam başta olmak üzere çok sayıda dergide yazıları çıkıyor.

***

Sağolsun Ozan, bana da ‘Bursa Devlet Tiyatrosu’nun Efsane Müdürü Ali Cengiz Çelenk’ ile  Bir Zamanlar Bursa Devlet Tiyatrosu’nda’ isimli iki kitabını hediye etti.

***

Bir Zamanlar Devlet Tiyatrosu, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun uzun yıllar müdür yardımcılığını görevini üstlenmiş Adnan Açıkdüşünenler’in anılarını içeriyor.

Bugün, anılarla dolu kitabın sayfalarında dolaşalım.

***

Bir Zamanlar Devlet Tiyatrosu’nda kitap kapağı

Adnan Açıkdüşünenler, Bursa Devlet Tiyatrosu’nun ışıkçısı olmasına rağmen yıllarca müdür yardımcılığı yaptı.

Ozan’a, “Işıkçı olup veya oyunculuktan gelmeyip uzun yıllar yöneticilik yapan bir başka isim daha var mı?” diye sordum.

Hatırlamadığını söyledi.

Açıkdüşünenler’in meslek yaşamındaki başarısının sırrı ne olabilir o halde?

Kitabından da sık sık bahsettiği disiplini ve hiç kimseyi kayırmayan meslek ahlakı olsa gerek.

Mesela, Anadolu turnesinden erken  ayrıldığı için Bursa Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Ali Cengiz Çelenk’in oğlunun harcırahını kesmiş.

Veya öz damadı provaya geç kaldığı için, tiyatro binasına almayarak cezalandırmış.

Liyakatın önemini yitirdiği, torpilin ve adam kayırmacılığın kol gezdiği günümüzde ne tuhaf geliyor bunlar değil mi?

***

Bursa Devlet Tiyatrosu Hakkari’de turnede

Kitabın en can alıcı bölümlerinden biri de Anadolu turneleri.

1970’li yıllarda Anadolu’da tiyatro çok yaygın olmadığı için Bursa Devlet Tiyatrosu, 45 gün boyunca turnede kalırmış.

Tabii kıt imkanlarla ve oyuncuların özverileri sayesinde…

***

Bursa Devlet Tiyatrosu, 1980’li yıllarda Balkan Ülkeleri Tiyatro Şenliği’ne de  katılıyordu.

Yunanistan’da düzenlenen 6. Atina Balkan Ülkeleri Tiyatro Şenliği’ne dair Açıkdüşünenler’in anısı:

Şenlik, Atina’nın Korintos ilçesindeki Açık Hava Tiyatrosu’nda 3-10 Eylül 1988’de yapıldı. Festivalde, oyunu (Bilgesu Erensu’nun yazdığı Misafir) 5 kere sahneledik. İş insanı Şükrü Şankaya, tiyatro yangınından sonra fuayedeki perdelerin masrafını karşılamıştı. Yunanistan’a gitmeden önce ‘Neyle gidiyorsunuz?’ diye sordu. ‘Otobüsle’ yanıtı verdim. Gümülcine’deki Türkleri arayıp, ‘Benim Bursa Devlet Tiyatrosu’ndan dostlarım geliyor. İpsala’dan sonra karşılayın’ demiş. Şükrü Şankaya, yolda bizi karşılayacaklarını söyledi. İpsala’ya geçtik. Yolun kenarında araba bekliyordu. Türkler ile buluştuk. Sohbet ettik. Festivale bir kamyon dolusu ışıkla gittik. Tiyatroda ne varsa söküp Yunanistan’a götürdüm. Balkan ülkelerinin tiyatroları garibandı. Doğru, dürüst ışıkları bile yoktu. Bizim ışıkları, kullanmak için istediklerini söylediler. Bizim oyun sahnelendikten sonra ışık köprülerini sökmedim. Onlar da kullandı.”

***

Merhum iş insanı Şükrü Şankaya

1980’lerin sonundaki bu anı da bize merhum Şükrü Şankaya’nın iyi bir hayırsever olduğu kadar sanata, tiyatroya olan katkılarını ve Gümülcine’deki sıkı dostluklarını da anlatıyor.

Tabii bir de, 1980’lerde Balkan ülkeleriyle aramızdaki gelişmişlik farkını.

Sahne ışığını bile bizden alan bir Yunanistan varmış o yıllarda.

***

Kitapta dikkatimi çeken bir başka bölüm de Açıkdüşünenler ile dönemin Valisi Zekai Gümüşdiş arasındaki davetiye gerginliği.

Bakın o dönem, bir tiyatro idarecisi haklı olduğuna inandığı konuda valiye nasıl itiraz edebiliyor:

Bir gün Bursa Valisi Zekai Gümüşdiş tiyatroya telefon edip, ‘Adnan Bey protokol listesini alıp yanıma gelir misiniz?’ dedi. Anladım ki hakkımda şikayet var. Gittim. Vali Bey, ‘Protokolü neye göre yapıyorsun?’ diye sordu. Soruya soruyla karşılık verdim: ‘Vali Bey, bu soruyu bana neden soruyorsunuz? Önce bunu öğrenmek istiyorum.’ Vali Bey de, “Bazı müdürlere davetiye gidiyormuş, bazılarına ise gitmiyormuş’ dedi. Cevabım şöyle oldu: ‘Sayın Valim biz gala yapıyoruz. Galamızı yaparken bütün protokole davetiye göndermiyoruz. Örneğin, DSİ Bursa Bölge Müdürü Erdem Saker’e davetiye gönderiyorum. Çünkü uzak semtlerdeki çocuklar, tiyatroya gelecek, bir bakıyoruz ki yağmur yağıyor. Okulun müdürü beni arıyor, Adnan Bey, bizim otobüsümüz yok, tiyatroya nasıl geleceğiz?’ diye soruyor. Hemen Erdem Saker’i ararım ve Erdem Bey otobüs sağlar. Ayrıca tiyatroya misafir geldiği zaman da DSİ’nin misafirhanesinde kalırdı. Aynı şekilde tiyatroya kereste lazım olduğunda hemen işimizi halleden Orman Bölge Müdürü’ne de davetiye yollarım.”

Açıkdüşünenler ayrıca, 2 kez üst üste galaya gelmeyen bir protokol üyesine, bir kez daha davetiye göndermediğini Vali Gümüşdiş’e anlatmış.

Ve Vali’ye rağmen  davetiye politikasından taviz vermemiş.

***

Bursa Devlet Tiyatrosu’na 25 yıl hizmet vermiş ve Burhaniye’de yaşayan Adnan Açıkdüşünenler’in kızı Müge Açıkdüşünenler tiyatro oyuncusu.

Müge Açıkdüşünenler, genç yaşında Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’ndan emekli edildi.

Neyse ki Çağdaş Eğitim Kooperatifi’ne bağlı ÇEKSANAT var ki,  mesleğine orada devam ettiğini duydum.

***

Adnan Açıkdüşünenler, Bursa Devlet Tiyatrosu’na kırgın.

Kırgınlığını da saklamıyor:

Devlet tiyatrolarına kırgınım. Vefasız bir kurum. Dostluk diye bir şey yoktur. Varsan varsın, yoksan yoksun. Emekli olunca kendimi her şeyden geri çektim. Tiyatrocular vefasız insanlar. Tiyatroda varsan, “Aman Adnan Ağabey’ derler. Yoksan adını bile anmazlar. Dahası da var. Bunları söyleyince bana gülenler, emekli olduklarında benim yaşadıklarımın aynısını yaşıyorlar şimdi. Tiyatroda çalışırken, ‘Aman Adnan Ağabey camı kapatalım, hasta olursun’ deyip yanımdan ayrılanlar, 2009’da Ayvalık’ta kalp krizi geçirip Balıkesir’de ameliyat olunca ziyaretime bile gelmediler. Emekliliğimin üzerinden 10 yıl geçti, ne müdürler geldi, geçti hiçbiri beni arayıp sormadı. Sadece 2013’te Arzu Tan Bayraktutan müdür olunca halimi, hatırımı sordu. Feyha Hanım (Ali Cengiz Çelenk’in eşi) ile birlikte Arzu’yu tebrik etmeye gittik. Arzu, Nusret Atabeyoğlu, Mustafa Kandı merdivenden koşarak indiler. Sarıldık. Arzu, gişedeki kıza ‘Her gördüğünüz taşın altında ağabeyinizin emeği vardır’ dedi.

***

Kitap uzun ama benim köşem sınırlı.

Bir Zamanlar Bursa Devlet Tiyatrosu, ömrünü sahneye adamış, anılar biriktirmiş,  emekli olduktan sonra kırgınlıklar yaşamış bir tiyatro insanının tanıklıklarını anlatıyor.

Efendim iyi pazarlar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X