Bilindiği gibi, Bursa‘da 2 valilik binası var.
Biri Çarşamba‘da diğeri de Heykel‘de.
Heykel’deki bina daha çok protokol törenleri ve misafir ağırlama gibi işlerde kullanılıyor, Çarşamba‘daysa idari işler yürüyor.
Ancak galiba 2’si de artık kullanılmayacak.
Nitekim Bursa Valiliği, kentin Doğu‘suna taşınıyor.
Yani Bursa Valiliği artık Yıldırım’da hizmet verecek.
Ankara Yolu’na cepheli, yaklaşık 80 dönümlük arazinin üzerine inşa edilmesi planlanıyor yeni Hükümet Konağı‘nın…
Aslında bu arazinin, cemaate yakın Orhangazi Üniversitesi‘ne, Tıp Fakültesi yapılması için devredilmesine ramak kalmıştı.
Nitekim dönemin Bursa Valisi Şahabettin Harput, bir bölümü Hazine’ye, bir bölümü İl Özel İdaresi‘ne ait olan arazinin, Orhangazi Üniversitesi’ne devredilmesi için, yoğun bir çalışma yürütmüştü.
Ancak hem Defterdar hem de iktidar milletvekillerinden Bedrettin Yıldırım, devir işlemine karşı direnmişti.
Ve nihayetinde, Orhangazi Üniversitesi’ne ret yanıtı verilmişti.
Hatta Harput’un merkeze çekilmesine bu son girişimin etkili olduğu ifade ediliyor.
İşte o arazi üzerine, Bursa Valiliği inşa edilecek.
Çünkü il özel idarelerinin kapatılmasıyla kurulan Mal Paylaşmı Komisyonu‘nda, söz konusu arazinin Bursa Valiliği‘ne, Hükümet Konağı yapılması için devredilmesi kararlaştırıldı.
Mülkiyeti şimdilik Hazine‘ye ait olan arazinin tescil işlemleri sürüyor.
Yani yakında, süreç resmen başlayacak.
Söz konusu bölgede, Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin bazı daire başkanlıkları hizmet veriyor.
Ancak, yeni belediye binası taşınınca, Büyükşehir Belediyesi‘nin ilgili birimleri de tamamen o bölgeyi boşaltacak.
Yeni bir bina yapılmak istenmesinin nedeni, hem valiliği temsil eden binaların tek bölgede toplanması hem de Bursa Valiliği‘nin daha modern ve daha ihtişamlı bir valilik binasıyla temsil edilmesi.
Peki bölge uygun mu?
Çünkü Bursa Valiliği, kent merkezinden çıkmış oluyor bu gelişmeyle.
Buna da kent dinamikleri karar versin, konuyu tartışsın.
Sendikacılıktan siyasete…
MHP’de kongre süreci başladı ve adaylar da bir bir çıkmaya başladı.
Öncelikle şu tespiti yapalım:
Geçen il kongresinde su yüzüne çıkan, İsmet Büyükataman ve Necati Özensoy rekabeti, bu dönemki kongre sürecine de yansımış durumda.
Önceki akşam da, Osmangazi’de Osman Gümüş, resmen ‘adayım’ dedi.
Aslında Osman Gümüş, sendika camiasının tanıdığı bir isim.
Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikası’nın şube başkanlığını yıllarca sürdürmüştü Gümüş.
MHP’den aday olduğunu duyunca, önce isim benzerliğidir diye düşündüm.
Nitekim Hak-İş, AKP‘ye yakınlığıyla bilinen bir işçi konfederasyonudur.
Hatta kıdem tazminatı konusunda, iktidar partisini destekleyen bir politika izlemişlerdi.
Ancak, ilçe binasında karşılaştığım Osman Gümüş‘ün, sendikacı Osman Gümüş olduğunu gördüm.
Gümüş, 1992 yılından bu yana MHP üyesiymiş.
“Eğer sendikada bir dönem daha aday olsaydım, şubeyi kapatacaklardı” diyerek, esprili bir şekilde, yaşadıklarını anlattı.
Gelelim Gümüş’ün adaylığına.
Öyle görünüyor ki Gümüş, Genel Sekreter İsmet Büyükataman ve eski il başkanlarından Tevfik Topçu tarafından desteklenen bir aday.
Nitekim toplantıda, Fevzi Zırhlıoğlu, Süleyman Tefekkür gibi, İsmet Büyükataman‘a yakın partililer ordaydı.
Üstelik, İl Başkanı Hasan Toktaş’la köprüleri atan mevcut ilçe başkanı Adem Dönmez de, Gümüş‘ün yanındaydı.
Dönmez, sorum üzerine, net bir şekilde, “Kongrede aday değilim ama Osman Gümüş’ü destekliyorum” dedi.
Osmangazi’de, Selami Hacılar da, Gümüş’ten bir gün önce adaylığını ilan etti.
Eğer kongre 2 adaylı gerçekleşirse, görünürde Hacılar ve Gümüş yarışacak.
MHP’de kadının adı yok
Yıllar geçse de MHP’nin erkek egemen yapısı hiç değişmeyecek galiba.
Osman Gümüş‘ün adaylığını ilan ettiği dakikalarda Osmangazi İlçe Başkanlığı, tıka basa doluydu.
Ancak binadakilerin neredeyse tamamı erkekti.
Öyle ki sayılari 5‘i geçmeyen kadınlar, bir odaya hapsolmak zorunda kalmışlardı.
MHP’yi bilmeyen biri, o akşam ilçe binasını görseydi, haremlik seramlık uygulaması var diye düşünebilirdi.
MHP‘de o kadar az kadın siyaset yapıyor ki, Osmangazi Kadın Kolları‘nı kapatmak zorunda kalmışlar.
Kadınları siyasete çekmenin tek yolu, onlara fırsat tanımak, yönetim kadrolarında yer açmak, aday listelerine yazmaktır.
Aksi halde, bin yıl da geçse, erkek partisi imajlarını silemezler.