Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

“Bursa’da su çeşmeden içilir” diyen Saker’den mektup var

Bursa’da su çeşmeden içilmeli” diyen Çevre Mühendisleri Odası İl Temsilcisi ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar’ın sözleri ezber bozdu.

Nitekim çeşme suyunun kirli, plastik şişede ve damacanada satılan suların temiz olduğu, genel kanaat.

Ancak bir bilim insanı, ‘ben suyu çeşmeden içiyorum’ diyerek, şebeke suyunun temiz olduğunu, plastik ve damacanada satılan suların risk taşıdığını, arıtma cihazından geçen suların ise fakir su olduğunu söylüyor.

Dindar’ın açıklamalarına Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Erdem Saker’den destek geldi.

Saker, elektronik iletisinde hem çeşme suyunun içilebilir olduğunu savunuyor, hem de geçmişe dair önemli hatırlatmalarda bulunuyor.

Günaydın Sevgili Mustafa. Bu sabah yazını okurken, Bursa İçme Suyu Projesi gözlerimin önünden aktı. Ben DSİ Bölge Müdürü olarak o projeyi yönettim. Doğancı Barajı’nın, Dobruca Arıtma Tesislerinin, barajdan arıtma tesislerine, oradan tüm kente suyu aktaran ana boru hatlarının, şebeke içindeki büyük su depolarının yapımını ben yönettim. Değerli Hocam (Efsun Dindar) haklı. Bursa’da su çeşmeden içilir, İÇİLMELİ DE!!! Neden? Dobruca Arıtma Tesisleri uluslararası standartlarda yapılmıştır ve bugün Avrupa’da herhangi bir büyük şehrin, örneğin Münih’in arıtma tesisini gezin, bizimkinin aynısıdır. Arıtma tesislerinden çıkan suyun sertliği ve içindeki minerallerin yoğunluğu, Dünya Sağlık Örgütü’nün öngördüğü içerikle örtüşür, arıtma sistemi DSÖ standartlarına göre kurulmuştur. Projenin diğer bir özel bölümü, suyu akıtan ana iletim hatlarıdır. Çapları 180 cm’den başlayıp, taşıdığı su miktarına göre küçülen çelik borulardan oluşurlar. Bu çelik boruların içi de, özel bir çimento alaşımı ile, birer mm tabakalar halinde püskürtülerek 4 mm kalınlığında, özel bir çimento karışımıyla kaplıdır. Diğer bir ifadeyle paslanmaz ve kullanım süresi sınırsızdır. Bu kaplama türünü de Türkiye’ye ilk ben getirdim. Projenin inşaat sürecindeAlman danışmanım bir gün bana, ‘Almanya’da 90 km uzunluğunda, çelik borulardan oluşan yeni bir hat döşeniyor, bu boruların içi de, uzun ömürlü, adeta sonsuz ömürlüdür. Özel karışımlı yeni bir çimento alaşımı ile kaplanıyor’ dedi. Boruların yapıldığı fabrikadan randevu aldı, Almanya’ya gittik. Hem alaşımın içindeki maddeleri, hem de boru içine püskürtülerek yapılan kaplama şeklini gördük, öğrendik. O borular da çelik boruydu, bizimkilerin aynısı. Bizim boruları gene Alman firması Mannesmann üretiyordu ama bu iç kaplamadan haberi yoktu. Döndüğümüzde onlara anlattık, uzmanlarını Almanya’daki merkezlerine yolladılar, sistemi, malzemeyi öğrendiler, gerekli kaplama cihazlarını, malzemeyi getirttiler ve düzeni kurdular. Ve sonuçta musluklarımızdan akan su bu boru sistemiyle evlerimize ulaşıyor. Onun için Bursalılar sularını musluklarından akan, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği karışımdaki suyu sağlıkla içsinler. Türkiye’de bu boruların üretimi devam ediyor ve yeni projelerde kullanılıyor, bazen TIR’ların üzerinde içi beton kaplı bu çelik boruları görürüm ve bu anlattıklarımı tekrar yaşadım. Evet işte böyle sevgili Mustafa, DSİ kültürü ile 37 yıl mühendislik yapmış Erdem Saker bu… Sevgilerimle.”

Mollasalih de ‘çeşmeci’

 

Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih, en sıkı takipçilerimizden biridir.

Yazıma bir tepki de Mollasalih’ten geldi.

Meğer Mollasalih de, dört başı mamur bir çeşme suyu savunucusuymuş.

Odasındaki ‘Su Bursa’da Çeşmeden İçilir’ mottosunun yazdığı sürahinin fotoğrafını gönderen Mollasalih, ‘Ben suyu çeşmeden içiyor, konuklarıma da iikram ediyorum’ notunu düşmüş.

Yerli otomobil ve TEKNOSAB

 

Malum, yerli otomobil Bursa’da, Gemlik’te üretilecek.

Aslında beklenti yerli otomobilin Karacabey’dTEKNOSAB ismi verilen yeni sanayi bölgesinde inşa edilmesiydi.

Ancak sürpriz bir şekilde Gemlik kararı verildi.

Sürpriz diyorum nitekim BTSO Başkanı İbrahim Burkay TEKNOSAB’ı pazarlarken, yüksek teknolojili ve katma değeri yüksek üretimin merkezi olacağını iddia etmişti.

Oysa yerli otomobil için bile tercih edilmedi TEKNOSAB.

TEKNOSAB ile çok ciddi iddialar var.

Bunlardan biri de, bölgedeki arazilerin pek çok kez el değiştirmesi.

Yani ‘arazi rantı’ iddiaları.

Bölgedeki araziler birkaç kez el değiştirince, arsa maliyetleri yükseldi.

Arsa maliyetleri yükselince de, TEKNOSAB Bursa’daki yatırımcılar için cazip olmaktan çıktı.

Yani TEKNOSAB koca bir fiyasko olma yolunda hızla ilerliyor.

Yerli otomobilin TEKNOSAB’ta üretilmeyecek olması ise fiyaskonun sadece bir boyutu.

 

Rötarlı tebrik kartı

 

Dün, Bursa Milletvekili, Dışişleri Komisyonu Üyesi ve Türkiye-Zambiya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Atilla Ödünç’ün, yeni yıl tebrik mesajı ulaştı.

Ödünç, eksik olmasın…

Ancak yeni yıl tebrik kartı 3 gün rötarlı geldi.

Kabahat Ödünç’te değil elbette.

Mektubu günler sonra ulaştıran PTT’de.

PTT’de işi olacak okuyucuların bilgisine.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X