Ancak bölgede, çevreyi tehdit edebilecek çok daha başka projeler de inşa ediliyor.
Eğer termik santralla birlikte, bu projeler de faaliyete geçerse, Demirtaş ve çevresindeki mahallelerde yaşayan 100 binlerce yurttaşın sağlığı çok ciddi şekilde risk altına girecek.
Termik santralın insan sağlığına olan etkilerini defalarca yazdığımız için bir tekrar yapmanın anlamı yok.
Ancak DOSAB yönetimi sadece termik santral kurmaya çalışmakla kalmıyor, bir de sanayi bölgesi içinde tehlikeli atık çamur yakma tesisini faaliyete geçirmeye hazırlanıyor.
İnşaatı biten tesis, lisans alma aşamasında.
Tesisi, özel bir şirketin işleteceği bilgisi var.
Çevre Mühendisleri İl Temsilcisi Dr. Efsun Dindar, termik santralla birlikte, çamur yakma tesisinin devreye girmesi halinde, bölge halkını büyük bir felaketin beklediğini söylüyor.
Ayrıca Dindar, atıkların sadece Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi`nde üretim yapan fabrikalardan alınmayacağını, Bursa`dan ve şehir dışından da atık geleceğini hatırlatarak, tehlikenin boyutuna dikkat çekiyor.
Dindar`ın dikkat çektiği bir diğer yatırım da, henüz proje aşamasında olan ve yineDemirtaş bölgesinde kurulması planlananDoğu Arıtma Tesisi içindeki çamur yakma tesisi…
Dindar, çamur yakma tesisine karşı olmadıklarını ancak yer seçiminin yanlış olduğunu belirtiyor.
Çünkü, planlanan tesisin çevresinde 100 binlerce insanın yaşadığı konutlar bulunuyor.
Ve tesisin faaliyetleri, bölgenin hava kalitesini düşürecek.
Çünkü, yakılma işlemi sırasında havaya yayılacak gazlar, insan sağlığını tehdit edecek nitelikte.
Dindar, çamur yakma tesisinin Badırga taraflarına inşa edilmesi gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Söz yine Dindar`ın:
“Demirtaş bölgesinde biri DOSAB yönetiminin, diğeri BUSKİ`nin olmak olmak üzere, 2 çamur yakma tesisinin faaliyete geçmesi söz konusu. Bir de kömürle çalışan termik santral kurulması planlanıyor. Bu 3 tesis devreye girerse, bölgede yaşayan insanların sağlığı çok ciddi anlamda risk altına girecek. Termik santral kurulmamalı, çamur yakma tesislerinin de yeri değiştirilmeli. Yoksa bölge, yaşanamaz bir hale gelecek“.
Demirtaş ve çevresi, her geçen gün büyüyen bir bölge…
Binlerce konutun yanı sıra, sağlık merkezleri ve okulların yükseleceği, Bursa`nın tam ortasında kalmış bir bölgeden söz ediyoruz nitekim.
Ancak bir yandan da bölgenin hava kalitesini düşürecek, insanların sağlığını tehlikeye atacak yatırımlar da ardı ardına inşa ediliyor.
Yani `bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtecek` gelişmeler yaşanıyor.
Yarın geç olmadan, bilim insanlarının sesine kulak vermeli.
———–
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü`nde sürpriz değişiklik
Bursa bürokrasisinde de önemli bir değişiklik oldu sessiz, sedasız…
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Sunay Özkul gitti, yerine Bursa Milli Eğitim camiasının tanıdık ismi Şevket Barca görevlendirildi.
Gelişmeyi, iktidar partisi yetkililerine teyit ettim.
Görevden alınmayla ilgili görüşler muhtelif.
Ancak gelişmenin, paralel yapıyla mücadele kapsamında olmadığı söyleniyor.
AKP İl Başkanı Cemalettin Torun, Sunay ile ilgili tasarrufu Fatma Şahin`in yerine gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşegül İslam`ın yaptığını hatırlatıyor.
Bu kapsamda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı`nda bazı daire müdürlerinin de değiştiğini hatırlatan Torun, görevden almanın bir bayrak değişimi olarak yorumlanması gerektiğini belirtiyor.
———
Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
Bu köşeden tek bir satır futbol yorumu yapmadım, haddimi aşmamak için.
Gazetenin spor yazarları doyurucu yorumlarıyla zaten size yetiyor.
Beşiktaşlı eski futbolcu Hugo Almeida`nın da Beşiktaş`ın önerdiği 2,5 milyon Euro`yu beğenmeyip, yabancı bir kulübe 400 bin Euro`ya imza atmasını eleştirmemi de bir futbol kritiği olarak algılamayın.
Demek ki bugüne kadar, avuç dolusu paralar veriyormuşuz yabancı futbolculara.
Bari Almeida hadisesi ders olur da, paraları sokağa atmaz kulüp yöneticilerimiz.