Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Cübbeli Ahmet haram dedi, satranç kursu kapandı!

Ahmet Mahmut Ünlü, nam-ı diğer Cübbeli Ahmet ne demişti:

Satranç, tavladan da, kumardan da beter. Satranç oynamaktansa, ateşi tutmak daha hayırlı. Satranç oynayan kişi, insanların en yalancısı. Oynayanlara, ölürken kelime-i şehadet nasip olmayabilir. Satranç oynayan lanetlenmiştir. Oynayana bakan da domuz eti yiyen gibidir. Bu oyunları oynayacağınıza, elinize tespih alın, sübhanallah çekin.

Zırva tevil götürmez diye buna derler.

Oysa satranç, zekâyı geliştirir, öğrenmeyi pekiştirir, düşünme sistematiğine faydası vardır.

Muhakeme gücünüzü artırır.

Olayları daha iyi yorumlamanızı sağlar.

Yani zararı yok aksine sayısız faydası vardır.

Meseleye dini perspektiften bakarsak da, Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimet olan beyni geliştirdiği için, hiçbir sakıncası yoktur.

Cübbeli Ahmet’in satrançla ilgili söyledikleri hemen etkisini göstermiş.

İsmi bende saklı, Bursa’daki bir ilköğretim okulundaki satranç kursu, Cübbeli Ahmet’in satrançla ilgili düşüncelerinden dolayı  sona ermiş.

Söz konusu okuldaki satranç kursu, 10 öğrenciden oluşuyordu.

Ancak 2 öğrenci, öğretmenlerine giderek, “Öğretmenim, biz artık satranç oynamayacağız. Babalarımız bize satranç oynamanın haram olduğunu söylediler” demişler.

Okullarda bir kursun açık olması için en az 10 öğrencinin katılım şartı arandığı için de, satranç kursu kapanmış.

Cübbeli Ahmet’in çok sayıda takipçisi var.

Televizyona çıktığı zaman çok ciddi bir reyting aldığını da  biliyoruz.

Yani söyledikleri toplumun bir bölümünü yönlendiriyor.

Demek o ki, eyy Cübbeli Ahmet, sözlerine dikkat et lüften…

Bak, nelere mal oluyorsun!

 

“Sorun sistem değil sistemi kimin değiştireceği”

 

İsmi Prof. Dr. Hüsamettin Arslan…

Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı…

Son derece dikkat çekici tespitleri var.

Bazıları gibi fanusta yaşıyor görüntüsü vermez, yuvarlak konuşmaz, kitabın tam ortasından konuşur Prof. Dr. Arslan.

Birikimlerini, bilgilerini kamuoyuyla paylaşmak konusunda da hayli cömerttir.

Hüsamettin Hoca, geçen hafta Pazar Söyleşisi’nin konuğu oldu.

Konu referandum, yani başkanlık sistemiydi.

Arslan’ın şu tespitini önemsedim:

“Sorun başkanlık sistemi değil. Muhalefet diyor ki, sistem değişebilir. Kılıçdaroğlu da ‘tartışalım’ diyor. Ama sorun sistemi değiştirecek politik aktörün kim olacağıdır. Türkiye’de sistemi değiştirecek tek aktör de AK Parti’dir. Dolayısıyla bu muhalefetin elini kolunu bağlıyor. Ve ‘AK Partinin yapacağı değişiklik bize uygun olmayacaktır’ diyorlar. Bu yüzden yeni sisteme muhalefet ediyorlar.”

Ne dersiniz, bir de meseleye bu açıdan bakmaya değmez mi?

 

2016’da mutluymuşuz

 

2016 yılı kâbus gibi geçti.

Darbe girişimi, patlamalar, ekonomik durgunluk, siyasi krizler, Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’un vurulması.

Yani yay gibi gergindik geçen yıl. Gerçi bu yıl da çok tozpempe değil hayat ancak 2016 ile kıyaslanacak gibi de değil.

Ancak o da ne, TÜİK’in yaptığı araştırmada, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2015 yılında yüzde 56,6 düzeyindeyken, 2016 yılında yüzde 61,3’e çıktı. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise yüzde 11,4’ten yüzde 10,4’e düştü.

Bunu anlayabilen beri gelsin…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X