Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Halk ne diyorsa o

Göreve seçildiği günden bu yana anket yapan  Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan, kaldırım taşlarının rengini  bile Gemliklilerin belirlediğini belirterek, “Akıllı siyasetçi, seçmeni 5 yıl boyunca müşterisi olarak görmeli. Şimdi hal böyleyken, halka sor, ağzın mı kopar,  ne var bunda?” dedi.

Halk Market ve huzurevi gibi sosyal projelere büyük önem veren Sertaslan, “Halk Market’te ihtiyaç sahibi yurttaşlarımız hiçbir ilçe başkanının huzuruna çıkmadan, belediye başkanının lütfuna muhtaç olmadan yardım alacak” diye konuşurken, hizmet ve yatırımların memnuniyet oranının çok yüksek olduğunu kaydetti.

——————————-

Bu haftaki konuğumuz Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan.

“Gemlik’e Uğurlu Gelecek” sloganıyla yola çıkan Sertaslan, 1 yıllık görev süresini, sosyal projelerini, tramvay sözünü, hizmet ve yatırımları halka sormalarını, sahillerin durumunu, yönetim anlayışını, yerli otomobil fabrikasını ve hobilerini anlattı.

♦ Göreve gelmeden önce seçim beyannamenizde çok sayıda vaatte bulundunuz. Aradan 1 yılı aşkın zaman geçti. Projelerde durum nedir, yol alabildiniz mi?

Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar gereği mesafe katetmek zor oluyor ama ‘vaat’ sözüne  açıklık getireyim. Diyorlar ki vaatlerinizi biran önce yerine getirmelisiniz. Biz Gemliklilere, “Sandığı Gemlik’e olan borcunuzu ödemenin bir yolu olarak görün ve tercihinizi öyle yapın” demiştik. Seçmene Gemlik’i ortak ideallerle, Marmara’nın incisi, zeytinin başkenti yapacak  adımların ne olduğunu anlatmıştık. Biz seçilmesek de bu adımlar doğru diyorsanız destek verin demiştik.  Anketlerle adımlarımızı test ettik. Büyük oranda beğeni alan projelerimiz olduğunu gördük. Sadece bir endüstri meslek lisesinin olduğu, fen lisesinin olmadığı ve 126 fabrikanın üretim yaptığı bir ilçede Büyükşehir Belediyesi ve merkezi hükümetin de yapması gereken işler var. Tüm işlerin altından ilçe belediyesi kalkamaz ancak en çok beğenilen iş neyse ondan başladık.

 

“ŞAPKADAN TAVSAN ÇIKARTIYORUZ”

♦ Huzurevi ve Halk Market’e çok önem verdiğinizi açıklamıştınız. Bu sosyal projelerinizin kaynağını nasıl buldunuz?

Valla, şapkadan tavşan çıkartıyoruz. Tüm belediyeler maddi açıdan aynı durumda ama genci, yaşlısı, kadını, erkeği, çocuğu tüm Gemliklilere güveniyorum demiştim. Hala aynı şeyi söylüyorum. Beni hiç mahçup etmediler. Sanayiciye, çiftçiye güveniyorum demiştim onlar da  mahçup etmediler. Ramazan ayında bir çiftçi telefon açıp kendi havuzundan  çıkardığı zeytini  ihtiyaç sahiplerine dağıtın demişti. Böyle bir yer Gemlik. Yurttaşımıza sormadan, projelerimize nasıl baktıklarını anlamadan hiçbir iş yapmıyoruz. Paydaşlık kültürü üzerinden iş yürütmeyi insanlara lütuf gibi sunmuyoruz. Olması  gereken bu olduğu için soruyoruz.  Yıllarca siyasi iktidar, CHP’li belediyeler gelirse sosyal ihtiyaçlar kesilecek imajı yarattı. Oysa  sosyal demokrasi anlayışımız gereği yurttaşların bir bölümünün yoksul olduğu kentte herkesin mutlu olacağına inanmıyoruz. Zaten sosyal devlet de bunun için var. Hem inanışımız, hem anlayışımız gereği, yardımlarımızı bir elin  verdiğini diğer elin görmemesi anlayışına göre yapıyoruz. Bizim Halk Market’in özü bu. İhtiyaç sahibi yurttaşlarımız hiçbir ilçe başkanının huzuruna çıkmadan, belediye başkanının lütfuna muhtaç olmadan yardım alabilmeli dedik.  Bunu  yapmanın yolu da Halk Market.Yurttaşlarımız tarafından verilecek yardımların yardıma muhtaç yurttaşlarımıza ulaştığı mekandır Halk Market. Huzurevi ise yıllardır tüm siyasi partilerin programında olan ama bir türlü hayata geçiremedikleri bir hizmetti. Kurşunlu Belediyesi döneminden kalan binalarımızın tefrişatını bir hayırsever iş  insanı üstlendi. Toplamda 40 yaşlımızı deniz manzaralı villalarda barındıracağız. Çok şükür tamamlandı. Ancak Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle genişlemeye müsait bir alandır orası.

 

“TRAMVAY BEKLEMEDE” 

♦ Tramvay projesinden vazgeçtiniz mi?

AB fonuyla Büyükşehir Belediyesi’nin Dr. Brenner’e  hazırlattığı ulaşım master planı çok akılcıydı. Planda Gemlik’in giriş ve çıkışlarının, hangi aksların gelişeceği, tüm detaylar yazılı.  Yani tramvay projesi kendi icadımız değil. İlçenin doğu bölgesine hastane yapıldı. TOKİ konutlarının da olduğu yayılımın olduğu bir bölge. Bu hat üzerinde 300 metre sağlı, sollu 60, 70 bin yurttaşımızı kucaklayan bir hattan bahsediyorum. Tramvayın ismi deniz tarafında ‘Martı’, dağ tarafında ‘Zeytin’ olsun demiştik. Tramvayla kentin doğu- batı aksında 50 bin yurttaşımızı taşımak mümkün. Bugün olmazsa, yarın lazım olacak. Ancak bizim yetkimizde olmadığı için Büyükşehir Belediyesi’nin onayı gerekiyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın da olduğu toplantıda Burulaş Genel Müdürü Kürşat Çapar, tramvayın fizibilite ve yolcu sayısının yeterli olmadığını söyledi Biz de bir kez daha araştırın dedik ve beklemeye aldık.

♦ Yani proje askıda mı?

Bu iş zaten ilk yıl yapabileceğimiz bir proje değildi.  Ancak Gemlik, Marmara’nın incisi zeytinin başkenti olacaksa basamakları tırmanmamız gerekir. Bu da böyle bir proje.

 

“HER ŞEYİ HALKA SORUYORUZ”

Göreve geldikten sonra farklı bir çalışma başlattınız. Mahalellere yapmayı planladığınız hizmet ve yatırımları seçmene soruyor ve önlerine sandık koyup seçim yapıyorsunuz. Bu çalışamanızı detaylı olarak anlatır mısınız?

Akıllı siyasetçi, seçmeni 5 yıl boyunca müşterisi olarak görmeli. Esnaf gibi bakmalıyız. Eğer müşteri mutlu değilse dükkanın iş yapamaz. Müşterini memnun etmen lazım.  5 senenin sonunda müşteri dediğin yurttaş,  senin patronun oluyor. Sana, ya devam diyor, ya da tamam bu kadar diyor. Şimdi hal böyleyken, halka sor, ağzın mı kopar,  ne var bunda? Eski Pazar mahallemize   kaldırım yapacağız, 400 bin 500 bin masraf edeceğiz. Kaldırım, altı mermer olduğu için düşüp kayıyordu insanlar. Kaldırımın bir bölümünü birden fazla çeşit taşla döşedik. Bir hafta sonra muhtarı arayıp, mahalle halkının hangi kaldırım taşını beğendiğini sorduk ve en çok beğenilen kaldırım taşını döşedik. Şimdi ben o mahallede yurttaşımızı memnun etmeyen bir işi neden yapayım? Diğer işlere başlamadan önce, basın yayın halkla ilişkiler ekibimiz esnafı tek tek gezerek ve bazen de sosyal medya üzerinden görüş alıyor. Bir caddeyi genişletelim mi? Çift yönlü mü olsun, tek yönlü mü olsun? Bunları soruyoruz. Bazı anketlerde yüzde 52’ye, yüzde 48 çıkıyor, bazılarında yüzde 60’a, 40. Sadece bir kez, UEDAŞ elektrik direklerini ve trafoları kaldırmadığı ve biz de esnafı mağdur etmemek için, araç  yolunu genişletmek adına kaldırımları yarımşar metre mesafe daraltamadık. Bunun için Gemliklilerden özür dilerim.Bunun dışında yatırımlarımızın adını Gemliklilere soruyoruz. Onlar söylüyor, biz başımızın üzerinde deyip  uyguluyoruz.  Halktan korkarak nereye kadar görev yapacaksınız? Gemlik’i Marmara’nın incisi, zeytinin başkenti, barışın ve huzurun kenti yapmak için çalışıyoruz. Gemlik’te savaş mı var? Hayır ne Gemlik’te ne de Türkiye’de savaş var. Ancak Türkiye, kamplaşma ve kutuplaşma ortamına sürüklenmek isteniyor. Bunun için barış diyoruz.

♦ Bir memnuniyet anketi var mı elinizde?

2019 yılında kentte hiç sorun yok  diyenlerin oranı  yüzde 14,2 iken, Temmuz 2020’de 21,5’e çıktı. Şikayetlerin tamamında azalma var.  Muhalefet diyor ki, yeni otopark mı yaptınız, şikayetler azaldı. Demek ki Gemlikliler barışın ve huzurun mesajını almış ki eskisi kadar kendisini kötü hissetmiyor ve olumlu görüş bildiriyor. 1 yılın sonunda doğru adımlar attığımızı, halkın artarak devam eden desteğinden anlıyoruz.

 

“BURSALILAR SAHİLLERİMİZE AKIN EDECEK ”

♦ Sahillerde yetki Büyükşehir Belediyesi’nden ilçe belediyelerine geçti. Bu kararı nasıl karşıladınız? Sahillerde neler değişecek, nasıl düzenlemeler yapacaksınız?

35 bin 700 metrekare sahilimiz var. Hayri abi (Türkyılmaz) gücenmesin, Karacabey gücenmesin, iddia ediyorum Marmara’da, Türkiye’de Gemlik’ten daha iyi bir kıyı kenti yok. Denize girecek en iyi alanlar, en iyi marinalar bizde. Maalesef kıyıların sorumluluğunun Büyükşehir Belediyesi’nde olması olumsuz sonuçlar doğurdu. Alinur Aktaş da aynı şeyi düşünüyor. Bu talep 8 ay önce bizden geldi ve tam sahiller açılırken yetki bize verildi. Zamanlama dışında bir hata yapılmadı. Sahillerin bizde olması, üzerimize 1 milyon liralık bir yük getirdi. Ancak razıyız. Çünkü öncekinden daha kötü olamaz. Sahillerin merkezden denetlenmesi mümkün değil. Sahiller işgal altında.Henüz karar çıkmadı ama Milli Emlak 280 bin lira kira karşılığında sahilleri verdiğinde biz de yarı ücretli yarı ücretsiz bir şekilde plajları işletmeye başlayacağız. Yurttaşlarımızı beach kültürüyle tanıştıracağız. Hiç tereddütünüz olmasın Bursalılar  koşa koşa gelecekler.

 

“CUMHURBAŞKANI’NDAN DESTEK İSTEYECEĞİM”

♦ 18 Temmuz’da yerli otomobil fabrikasının temeli atılacak. Fabrika,  göçü kaçınılmaz kılacak. Yeni göç, yeni konut, yeni alt yapı, yeni sağlık ve eğitim hizmetleri demek. Gemlik olarak hazır mısınız yerli otomobil fabrikasına?

Değiliz maalesef. Planlanmış alanlarımızın  inşaata açılma noktasında çok ciddi sıkıntılarımız var. Sorunun bir kısmı kanuni nedenlerden kaynaklanıyor ama büyük ölçüde  vatandaşın kendi parseline sahip çıkma arzusuyla ortaya çıkan sorunlar var. 12 ayrı alanda sorun yaşıyoruz.  Cumhurbaşkanı’ndan destek isteyeceğim. Eğer fabrika açıldığında sorunu çözemezsek başımız belaya girecek.

 

“GEMLİK’İN Bİ YERE TAŞINDIĞI YOK”

♦ Gemlik’in yamaçlara taşınma projesiden vazgeçtiniz mi?

Öyle bir proje hiç olmadı ki.  2012’de ortada bir proje olmadığını söylemiştim sizin programınızda.  Yeni bir imar alanı yaratma işiydi, o iş  olacak. Akılla kullanacağız orayı. Eğer kentsel dönüşüm sırasında alternatif bir rezerv alanı ihtiyacımız olursa, o alan orada duruyor. Ama Gemlik’i kimse bir yere taşıyamaz. Kimsenin, üzerimize elbise  dikmesine fırsat vermeyiz. Tüm Gemlik ayağa kalkar. Kalktı da zaten, bir daha kalkar. Gemlik’in bir yere taşınacağı yok.

 

“KAVGANIN HALKA FAYDASI YOK”

♦ Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, sizin kendisini sürekli aradığını ve diyalogunuzun  çok iyi olduğunu söylüyor. Kavgayı sevmiyo ve çatışmacı bir siyaset izlemiyorsunuz.

Benim ne düşündüğümün bir önemi yok. Yurttaş bize Gemlik’te, Aktaş’a da Bursa’da yetki verdi.  Ben Aktaş ile Aktaş benimle uyum içinde çalışmazsa Gemliklilere zarar vermiş oluruz. Bunu yapmaya hakkımız var mı? Farklı dünya görüşlerine sahip olabiliriz ama belediyeler dünya görüşlerinin angajman alanları değil, hizmet yerleridir. İkimiz de insanların mutlu olması için çalışacağız.

♦ Buraya gelirken, dere ıslah çalışmasının olduğunu gördük. Çalışma hangi boyutta?

Normalde derelerin tasarrufu DSİ’de. Ancak o alandaki tüm faaliyetler Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde. O ıslah çalışmasının 12 milyon liralık maliyetine de Büyükşehir Belediyesi’nin bugünkü şartlarda katlanması mümkün değil. Borç ödeyeceğiz diye adamların canları çıkıyor zaten. Ben de Aktaş’a dedim ki, ‘Bizim hizmet ettiğimiz, sizin hizmet ettiğiniz yurttaşlar farklı değil. Betonlamasını biz yapalım, yanındaki yürüme yolları, banketleri, kaldırımları da siz yapın.” Bir dakika bile düşünmeden tamam dedi. Biz betonu dökmeye başladık. Büyükşehir Belediyesi de işe girecektir.

 

YILMAZ’A SALVO 

♦ Önceki Belediye Başkanı Refik Yılmaz, sosyal medya hesabından kendisinin yaptığı projeleri  duyurduğunuzu belirtip, biraz da mizahi bir dille sizi eleştirdi. Geçmiş dönemdeki projeleri mi duyuruyorsunuz?

Ben biten projelerimi söyledim. Bunların hepsini biz yaptık. Onun yaptığı hangi işi biz duyurmuşuz ki? Tüm Gemlik’in boynuna pranga astığı ve kentin 150 yıllık birikimini çar çur ettiği  sosyal konut projesinden söz ediyor olmalı.  Bitirelim diye canımız çıktı. O olsaydı bitmezdi ama. Bizim aklımız yetti.  Sosyal konut statüsünden meclis kararıyla çıkarıp, üzerindaki tüm şerhleri kaldırdık. İyi ki Gemlikliler bizi seçmiş. Refik Yılmaz olsaydı bitmezdi çünkü.

♦ Partinizin il kongresinde Akkuş’u desteklediniz. Bu tercihinizin yansımaları oluyor mu?

Siyasette 25 yılımı tamamladım. Sevgili Karaca da uzun yıllardır siyasette. Biz partinin tüzükle yönetildiğini biliriz. Tüzük, verilen görevi üyenin seçmiş olduğu unsurlarla yapacaksın der. Biz de hep böyle yaptık. Her kongre öncesi pazarlık yapmak yerine destekleyeceğimiz adayı ilan ettik ve adam gibi arkasında durduk. Ancak seçilenlerin hepsi bizim arkadaşlarımızdır.

Buraya kadar belediye başkanı Uğur Sertaslan’ı konuştuk. Biraz da iş insanı, baba, eş Uğur Sertaslan’ı sormak isterim. Mesai saatleriniz dışında Uğur Sertaslan vaktini nasıl geçirir?

Belediye başkanlarının mesai saati uyurken biter.  2 kadeh rakıyı bile vatandaşın talebiyle içeriz. Maalesef ne iyi bir evlat ne iyi bir eş ne de iyi bir babayım şu an. Bir gün bunun vicdan azabını yaşayacağımı düşünüyorum.

 

SAZ VE UDTAN SONRA KLARNET

♦ Bir de atlarınızın olduğunu biliyoruz.

Babam ve biz atın bulunduğu kapıda murad olduğuna inanırız.  Ata 5 lira masraf yaparsan  Allah’ın katbe kat fazlasını verdiğine inanırız. Rahvan bir yarış atı değil, üzerinde kahve içebileceğin yürüyüş stili olan bir attır. Ağabeyim daha çok ilgilenir ama ben de temas ettiğim anda tüm derdimi alıyor. Atları çok seviyorum.

♦ Saz ve ud çaldığınızı biliyorduk. Klarnet de  çalmaya  başlamışsınız.

Müzikle ilkokulda tanıştım. Hiç eğitimini almadım. Profesyonel değilim, eşimi dostumu mutlu edebilecek kadar çalıyorum. Uda üniversite çağlarımda  başladım. Klarneti deniyorum. Bakalım onu becerebilecek miyim? Tüm enstürmanları seviyorum aslında.  Keyifli, insanı mutlu ediyor, dinlendiriyor.

♦ Söyleşi için teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X