Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Hizmet sektöründe garson krizi

Köşe Yazısını Dinle

Kamuoyuna ne kadar yansıyor bilmem ama hizmet sektörü çok ciddi bir krizle karşı karşıya.

Krizin ismi garson.

Önceki gün bir işletmeci dostum, “Garson bulamıyoruz. İşlerimizin aksamaması için, garson yetiştiriyoruz. Hayatında hiç garsonluk yapmamış gençlerin eline tepsi vermek zorunda kalıyoruz. Ancak onlar da birkaç gün çalışıp, harçlıklarını çıkarınca işten çıkıyorlar” dedi.

Konuyu araştırdım, konuştuğum diğer kafe ve restoran işletmecileri de sektörde garson açığı olduğunu söylediler.

Peki ekonominin pek de parlak olmadığı bu dönemde neden garson sıkıntısı var?

Birincisi, pandemi döneminde garsonların, sektör değiştirmesi.

Çoğu garson beyaz önlüklerini çıkarıp, işçi tulumu giydiler pandemide.

Bir diğer neden de yetişmiş garsonların yurt dışına ve turistik bölgelere gitmesi.

Çünkü koşullar çok daha iyi oralarda.

Ve en önemlisi gençlerin moto kurye olması.

Trafikte, tabakhaneye yetişircesine arkanızdan korna çalan moto kuryelerin taciziyle karşılaşmışsınızdır.

İşte onlar Trendyol, Getir, Yemek Sepeti gibi şirketlerde çalışan  kuryelerdir.

Çok aceleleri vardır çünkü ne kadar çok sipariş yetiştirirlerse o kadar çok para kazanıyorlar.

Mesela sıkı çalışan bir moto kuryenin ayda 20 bin lira kazandığını biliyor muydunuz!

Siz olsanız, böyle yüksek kazançlar elde etmek varken; kafelerde garsonluk yapar mısınız?

Hasılı, Bursa’daki kafe ve restoranlar çok ciddi bir garson sorunuyla karşı karşıyalar.

Esnafın bu  sorununu çözecek  olan kişi de  çiçeği burnunda BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit’ten başkası değil.

Tabii büyük umutlarla göreve gelen Bilgit, hayırlı olsun ziyaretlerinden başını kaldırabilirse!

 

Köfteci Yusuf yüzlerce personel arıyor

Garson sorunundan dertli bir firma da Köfteci Yusuf.

Duyduğuma göre Köfteci Yusuf başta garson olmak üzere yüzlerce personel arıyormuş.

Gerçi bu firmada personel  sirkülasyonu  çok fazla ama yaşadıkları sorun bu kez sirkülasyon değil, garson, şef, komi  gibi elemanların mumla aranmasından kaynaklanıyor.

 

İmamoğlu neyi unutuyor?

Ülkemizde siyaset algılarla yürüyor çoğu kez.

Mesela maden ocaklarını denetlemediğin için veya ruhsat vermemen gereken ocakların çalışmasına göz yumduğundan dolayı onlarca işçinin ölümüne yol açan maden patlamalarından sorumlu bir çalışma bakanısın diyelim.

Patlamadan birkaç saat sonra soluğu facianın yaşandığı bölgede alıp, ölen işçilerin yakınlarını teselli ederken verdiğin fotoğraf seni kurtarabilir.

Ya da dere yataklarına inşa edilen yüzlerce yapıya izin verdiğin için ve alt yapısını yapmadığından dolayı sel felaketinden sorumlu bir kentin belediye başkanısın…

Dostlar alışverişte görsün misali, çizmeleri giyip, sel bölgesinde fotoğraf verip, bir de iş makinesinin üzerine çıktın mı hiç kimse seni sorgulamaz, senden daha ‘halkçı’ bir belediye başkanı da yoktur artık.

O halde Ekrem İmamoğlu, herhangi bir İskandinav  ülkesinde değil, İstanbul’da belediye başkanlığı yaptığını unutma.

 

Kızılyel CHP ile flört ediyor

Doğum sancısı mı demeli yoksa  kurucu il ve ilçe başkanlarının siyasi deneyimsizliği olarak mı adlandırmalı, yeni kurulan siyasi partiler deyim yerindeyse fokur fokur kaynıyor.

Dahası, istifaların ardı arkası kesilmiyor.

DEVA Partisi’nde 4 ilçe başkanı görevlerinden ve partilerinden istifa etmişti.

İstifa eden ilçe başkanlarından Dilek Durak, ekibiyle birlikte İYİ Parti’ye geçip,  gövde gösteri yaptı. (Dilek Durak, CHP’lilerle de temas kurmuş)

4 ilçe başkanından önce Osmangazi’de istifalar yaşanmış ve DEVA Partili ekip Gelecek Partisi’ne geçmişti.

Son kulis haberi il başkan adayı Erman Kızılyel’den.

Geçen hafta partisinden istifa eden Kızılyel, CHP’nin bayramlaşmasına katıldı ve ekibiyle birlikte 6 Ok bayrağının altında fotoğraf verdi.

O halde Kızılyel CHP’ye mi geçiyor?

Henüz netleşmedi.

Kuşkusuz Kızılyel’in ekibiyle birlikte bayramlaşmaya katılması, CHP ile flört ettiğini gösteriyor.

 

Bilinç kuyruğu

Dün, en çok dikkatimi çeken haberin başlığı şuydu:

Vakalar arttı, aşı kuyrukları geri döndü.

İçinde ‘kuyruk’ geçen hiçbir haber beni bu kadar  sevindirmemiştir.

Demek ki vatandaş bilinçlenmiş aşıya karşı.

Nitekim tüm uzmanlar, pandemiyi bitirecek en güçlü silahın hala aşı olduğunu söylüyor.

1 adet yorum var

Bir adet yorum var

  1. Türkiye’de 209 üniversite var, ama mezunları iş bulamıyor, iş dünyası da kalifiye işçi bulamıyor, sorumlular da dünyadaki çözümleri görmüyor. Çok uzakta değil, Almanya’ya gidiverin, lokantalarda ki tüm garsonlar UYGULAMALİ Meslek Lisesi mezunu, eğitim sürecinde haftanın bir günü bir lokantada garsonluk yapıyor. Evet çözüm bu, üniversite açacağına, her sektöre kalifiye eleman yetiştirmek için Maslek Okullarını açın, ama Uygulamalı…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X